Medyada karakterimiz Gizem
Sevgili okurlarım. Bu kitap yazdığım ilk kitaptır. Eğer hatalarım varsa affoluna:-). Kitabım biraz komik, biraz aksiyonlu, biraz klişe, biraz hüzünlü ve birazda herkesin okumak isteyeceği ve kendinden bir parça bulacağı karakterlerle dolu. Umarım bana ve karakterlerime bir şans verirsiniz. En sevdiğiniz karakteri ve okumaya başladığınız tarihi yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Hepinize yeri geldiğinde bol kahkahalı yeri geldiğinde bol hüzünlü okumalar.
Seviliyorsunuz💞Gizem hakkında bilgilendirme:
Ben Gizem Korkmaz.
17 yaşındayım Bursa dan İstanbula geçen sene yani 10. Sınıfın ikinci döneminde taşındık. Klasik bir aileydik. Annem ve babamla beraber yaşıyorum, annem ev hanımı babam ise memurdu. Buraya iki yada üç kardeşiz demeyi çok isterdim, mağlesef tek çocuktum. Bursadan İstanbula biraz benim psikolojik olarak daha iyi toparlanabilmem için ve birazda babamın işi konusunda burada daha rahat bir iş bulmasıdan dolayı taşınmıştık. Babamın düzen değiştirme konusundaki tereddütüne, benim yaşadığım olayda eklenince taşınma fikrinin hepimiz için iyi olacağı kanatine varmıştı. Yeni okuluma dönemin yarısında geldiğim için biraz zorlansamda Mert ve Derya sayesinde kolay adepte olmuştum.***
Her zaman ki gibi yine tek gözüm açık alarımı çalan telefonumu bulmaya çalışıyordum ki ben bulamadan annem odaya çoktan girmiş elinde terlikle bana doğru atağa geçmişti bile.
"Gizem 5 dakika içinde kalkıyosun yoksa terlik geliyor. Bir kere de ben şu odaya gelmeden kalk kız. "
Nihayet telefonu bulup alarımı kapattığımda oflayıp kendimi yatağa bıraktım. Ben gözlerimi açmaya çalışırken annem hala söylenmeye devam ediyordu."Tamam anne kalkıyorum şimdi" tam yorganıma biraz daha sarılmıştım ki annemin attığı terliği kafama yemiştim uyanamamış olmanın verdiği uyuşuklukla yataktan düştüm.
"Annne ya napıyorsun sabah sabah kalkıyodum zaten ben"
Annem bana inamadığını belli eden bakışlar eşliğinde acele etmemi söyleyip odamdan çıkmıştı. Hala yerde olduğumu fark edip ayağa kalktım her zaman ki gibi annemin odaya dalışı beni uyandırma çabaları ve yataktan düşmüş bir adet Gizem, annemle sabah rutinimiz olmuştu bu sahne artık. Lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra odama geçip hazırlanmaya başladım. Boyum uzun olduğu için okulun eteği diz kapağımin biraz üstündeydi sakarlığım başıma bela olduğu için sürekli yeri boylardım ve eteğim bu konuda bana hiç yardımcı olmuyordu açıkcası.
Üstümü giydikten sonra saçlarımı at kuyruğu yapıp gözlerimede rimelimi sürdüm. Fazla makyajı sevmezdim o yüzden bir rimel ve dukak nemlendiricisi benim için yeterliydi. Nemlendiricimi sürüp çantamı ve telefonumu da alıp odadan çıktım eğer biraz daha oyalınırsam okula geç kalıcaktım.
Mutfağa geçtiğimde annem kahvaltıyı hazırlamış çaylarımızı doldurıyodu. "O Esma sultan döktürmüşsün yine" annemle kısa sohbetimiz ardından kahvaltımı yapıp evden çıkmıştım. Otobüs durağına evimizin bir sokak aşağıda oturan en yakın arkadaşım Derya ile gittiğim için onu beklemeye başladım.Her zaman ki gibi yine geç kalmıştı. Ben masum küfürler eşliğinde Derya'yı beklerken hanımefendi gelebilmişti nihayet bense ona karşı çoktan atağa geçmiştim.
"İnşallah hoşlandığın çocuğun yanından geçerken ayakların birbirine dolanırda amele sümüğü gibi yere yapışırsın Derya, en sevdiğin rujun kaybolurda bulamazsın inşallah Derya nerdesin kızım sen ağaç oldum burda be"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİRİUS
Teen FictionGeçmiş, gerçekten geçmişmiydi? Bitmişmiydi gelecek ile olan kavgası? Peki kimdi kazanan.. Gelecek olanın geçmişi mi daha acımasızdı, yoksa geçmişin yaşananları mı? Hangisi daha çok yaralardı insanı? Babasının işi dolayısıyla başka bir şehire taşına...