UVGAM

U

Yıl:2039
"Büyük bir sorunumuz var çocuklar." Ali'nin sakinliğini koruyarak konuşması takdir edilesiydi ama şu anda daha önemli işlerle meşguldük."Anlamıyorum,sistemde hiç bir sorun görülmediği halde gemi niçin tehlike alarmı veriyor?" diye soran Huri'ydi.Ne benim ne Ali'nin ne de Lale'nin bu soruya verecek cevabı yoktu."Uzay boşluğundan gelen bir tehlike de görünmüyor." dedim son kontrolleri yaparken."Merkez'e ulaşamıyorum.Aramızdaki sinyal kopmuş." Lale her ne kadar gizlemeye çalışsa da sesinden hayel kırıklığına uğradığı belli oluyordu.Ali kaşlarını çatarak "Hayır,ilk görevimizde başarısız olmayacağız.Problem neyse hall edeceğiz."dedi.Kontrolü ele almaya çalışıyordu ikizim."Tabii önce ne olduğunu bulmamız gerekiyor." dedi Huri."Gençler,yabancı bir gemi var.Çok yakınımızda."Ekranda daha önce hiç görmediğim cismi incelemeye devam ederken üçü de yanıma geldi."Nereden biliyorsun gemi olduğunu?Hiç gördünüzmü böyle bir şey?" Lale'nin sorusu mantıklıydı ama başka ne ola bilirdiki?Kesinlikle astreoid değildi."Dünyada hayır." dedi Huri.Yaklaşıyordu gitdikce.Ekrandan göre bildiğim kadarı ile çok parlak bir cisimdi."Uzaklaşmalıyız." dediğimde kontrol paneline yönelmişdim."Sinyalin kesilmesine sebep o gemi olmalı." dedi Lale.Bu nasıl ola bilir?!"Hareket edemiyoruz.Geminin beynine giriş yapılmış.Demek ki bu yüzden alarm veriyordu."Hala ne şu sinir bozucu ses ne de yanıp sönen ışıklar durmuştu."Nasıl ola bildi Ömer?Sistemimize girilmesi imkansızdı." diyen Ali'ye döndüm."Demek ki imkansız değilmiş ikizim.En azından uzayda." Huri ve Lale gözlerini ekrandan ayırmıyorlardı.Ali ise "Hazırlıklı olmalıyız." diyerek astronot kiyafetlerimizin bulunduğu bölüme yönelmişti.Bu anda varla yok arası bir sarsıntı hiss etdim.Ardından ses ve ışık kesilmişti.Huri ve Lale aniden bana döndüler."Gemi,'Fetih'le birleşti.Ekarana bir anlık bildirim geldi ve yok oldu." dedi Lale.'Fetih' bizim gemimizin adıydı.Vaktiyle yer yüzünde fetihler etmişdik,şimdi ise sıra uzaydaydı.
Dünyaya uzun zamandır sinyaller geliyordu.Müzakereler sonucunda Türk uzay ajansı UVGAM bizi-Türk astronotlarını-iz sürmemiz için göndermeye karar vermişdi.Sinyallerin kaynağı gemi adlandırdığımız cisim değildi ama yolumuzda bir engel olduğu kesindi."Haberdar olmamızı istedikleri için bildirim gönderdiler her halde." Ali'nin ardından giyinmemiz için yapılmış kapalı alana gidip "Ikizim,dışarı çıkmamıza gerek kalmayacak gibi görünüyor.'Fetih'le birleşmiş gemi."Gözlerini berelterek."Içinden canlı varlıklar çıka bilirmi sence?Eğer öyleyse amaçları ne acaba." dedi."Bilmiyorum kardeşim ama bu bir saldırı.Önce gemimizin kontrolünü ele geçiriyorlar,şimdide bu."Onunla beraber ana salona doğru yürürken bir gözüm uzay boşluğuna açılan kapıdaydı.Gemi ses geçirmeyecek şekilde yapılmıştı.Bu yüzden dışarıda neler olduğunu ancak ekrandan göre biliyorduk.Bir müddet geçti lakin cisimde haraketlenme olmadı.Gerginlik ve sessizlik hüküm sürüyordu aramızda.Dünya ile iletişimimiz kesilmişti.Buradan gemimizi de uzaklaştıramıyorduk.
Kapıdan mekanik bir ses geldi ve yavaşça açılmaya başladı.Dördümüzde odaklanmış,karşımıza kimin çıkacağını bekliyorduk.
Üzerinde altın renkli giysiler olan bir adam ve kadın vardı karşımızda.Ikiside uzun boyluydu,kadim dönem savaşçılarına benziyorlardı.Ama kesinlikle giyindikleri bir zırh değildi,ince oldukları belliydi."Merhaba dünyalılar." dedi adam.Ben astronot olup uzaya gitdiğimde böyle bir replik duyacağımı düşünmemişdim.Hem bunlar bizim dilimizi nereden biliyordu?!Ali kendini çabuk toparlayıp "Merhaba" dedi."Maksadımız sizi endişelendirmek değildi.Burada bir amaç uğruna bulunuyoruz." Ama endişelendirmişlerdi.Sessizlik oldu kısa bir süre.Bizden bir cevap bekliyor olmalıydılar.Gemiler birleşdiğinde geçişin sağlanması için oksijenin olduğu kapalı bir kolidor kuruluyordu otomotik olarak.Ve bu beklenmedik misafirler hala 'Fetih'e adım atmamışlardı."Amacınız ne peki?" diye soranda Huri'ydi.Ya bu karı-koca çok cesurdu ya da eşim Lale ile ben çok korkaktık."Yeni neslin devamlılığı sağlamak." dedi yine kadın.Kaşlarımı çatıp "Daha açıklayıcı olsanız." dedim ve devam etdim."Ayrıca siz kimsiniz ve dilimizi nasıl oluyorda böyle konuşa biliyorsunuz?" Adam tebessüm edip "Izninizle 'Fetih' isimli gemiye gelmek istiyoruz." dedi.Sorularımın cevabını verecekse sorun yoktu benim için.Ne saçmalıyordum ben?!Onlar yabancıydı."Kontrolü elinize aldığınızda bizden izin istmemiştiniz."dedi ikizim.Adamın yüzünden üzgün olduğu belli oluyordu.Ama yaptıkları içinmi yoksa başka bir şey yüzündenmi bilemiyordum.Esmer teni,siyah saçları vardı.Aramızdaki mesafe çok uzun değildi lakin göz renginden emin olamıyordum.Kesinlikle bizim bildiğimiz-ki öylelerinin olub olmadığını muammaydı-klasik uzaylılara benzemiyorlardı.Sadece giysileri farklıydı."Sizin bunun için izin vereceğinizi düşünmüyorduk."dedi adam.Dalga geçmiyordu değilmi?Ciddiydi"Tabii ki,de vermezdik!" dedim yüksek sesle.Ama bu doğru değildi.Kendimi kontröl etmeliydim."Gemiye girmenize izin vermek için geçerli bir sebebimiz yok." dedi yine Ali.Afferim oğlum.Kısa süreli bir sessizlikten sonra misafirlerimizi görmemizden beri konuşmayan tek kişinin sesini duyduk."Ilımlı ola biliriz diye düşünüyorum." dedi Lale.Bir kaşımı kaldırıp ona baktım."Duydunuz,yeni neslin devamlılığı dedi.Bu önemli bir şey." Kadın hemen atılıp "Evet,önemli olmasaydı karşınıza çıkmazdık." dedi.Neler hiss etdiğini bəlli etmiyordu."Huri Ali'ye bakıp onay almaya çalıştı bakışları ile.Omuz silkti kardeşim."Pekala,sizin tehlikeli olmadığınıza nasıl emin olacağız?" dedi Huri.Temkinli davranmamız gerekiyordu.Adam ve kadın birbirlerine baktı."Size nasıl bir güvence vere biliriz ki?" diye sordu kadın."Zarar verecektilerse şimdiye kadar bunu yapa bilirlerdi." dedi Lale.Doğru söylüyordu ama bunu gerçeği onların gözüne gözüne sokmak ne kadar doğruydu?Belkide zaten farkındaydılar.Burada kendimizi savuna bileceğimiz bir şeyler yoktu tabii ki.Hem onların nasıl bir teknolojiye sahip olduklarını bilmiyorduk.Uzatmamız anlamsız diye düşünüp konuştum."Tamam.Eğer yolumuza devam etmek için sizi dinlememiz gerekiyorsa,buyurun gelin."