"Neşterle şurasını kesiyoruz, izliyor musun, Doktor Ross?" diye sordu ameliyatın baş doktoru, gözlerini hastadan kaldırarak Alyaya baktı.
"İzliyorum, efendim," diye hemen atlayarak cevapladı Alya.
"Baya yorgun gördüm seni. Uykuya dalıyordun sanki," dedi doktor, ameliyata geri dönerek.
"Yanlış görmüşsünüz, baş doktorum," diye yalan söyleyerek cevapladı Alya.
"İyi tamam. Al şu-" tam sözünü bitirecekti doktor ki kalp atışı monitörü biplemeye başladı.
"Hastayı kaybediyoruz!" dedi telaşla baş doktorun asistanlarından biri.
"Allah kahretsin!" diye paniklememeye çalıştı baş doktor. Odada herkes panik mod'a girmişti bile. Ameliyattı izleyen doktorlar ayağı kalkmıştılar. Baş doktor oksijen pompasıyla hastanın nefes almasına yardımcı olmaya çalışıyordu. "Doktor Ross! Hastanın yüreğini görebiliyor musun?!" diye telaşla sordu.
Alya adamın göğsündeki kesiği görmek için biraz eğildi. "Evet, efendim görüyorum," diye cevapladı adamın derisini bir yana çekerek.
"Hemşire gereken malzemeleri getirene kadar hastayı kaybedeceğiz! Parmağınla yüreğin sol üst taraftaki deliği kapatman gerekiyor!" diye hızlıca anlatı kadına.
"Ne?!" diye şaşkınlıkla bağırdı Alya. Neden kendisi yapmıyor da böyle önemli ve stresli bi duruma sokuyor beni? Hem ben sadece bi stajyerim, diye düşündü kendi kendine Alya.
"Dediğimi yap, Doktor Ross!" diye emir etti baş doktor. Alya doktorun sözünü dinledi ve dikkatlice parmağını hastanın yüreğine soktu. Hastanın kalp atışı düzene girdiği zaman baş doktor Alyaya parmağını çıkarmamasını söyledi. Çıkartırsa eğer, hele çıkartmayı bırak, parmağını kıpırdasa bile hastayı kaybetme şansı çok büyükmüş. Ameliyata altı saat kalmış ve Alya altı saat boyunca tedbirde olmalı. Hastanın hayatı Alyanın ellinde şu an.
Kadın durumun ciddiyetini anlamamış ki yirmi dakika sonra gözleri yine kapanmaya başladı. Telaşlı sesler ve kalp atışı monitörün uyarıcı biplemsiyle uyandı Alya. Saate baktığı zaman hayla beş saat ve kırk dakka kaldığını gördü. On beş saniye önce ki parmağını kaplayan sıcaklığı hissetmeyince anladı Alya. Parmağım! Uyuya kalmışım yine ve bu süreçtede parmağımı çıkarmışım!
"Doktor Ross! Ne yaptın sen?!" diye bağırdı baş doktor. Herkes panikle hastayı geri getirmeye çalıştı ve Alya yine parmağı deliğe sokmaya çalıştı ama çok geç olmuştu.
"Ölüm saati- 3:50," dedi baş doktor ve Alyaya ölümlü bakışla döndü. Tam ağızını açacaktı ki içeri hemşirelerden biri girdi.
"Efendim, dışişleri bakanı Doktor Ross'la konuşması gerekiyormuş. Acılmış," dedi hemşire elinde bi telefon tutarak.
"Bunu sonra konuşucağız, Doktor Ross," dedi baş doktor parmağını Alyaya kaldırarak.
Alya bir kaşını çattı. "Emin ol ki konuşacağız," diye geçerek adamın omuzuna hafifçe çarptı ve eldivenlerini açarak telefonu alıp çıktı.
Ameliyat odasından uzaklaşınca kocaman hastanenin sessiz bi koridorunda buldu kendisini Alya. Önce saate baktı. Saat gece 3:56 okuyordu telefonda. Telefon konuşmasını sessizden almadan önce iç çekti Alya.
"Alo, baba? Bişey mi oldu? İyimisin sen?" diye sessizden aldı konuşmayı.
"Hemen bi uçak bileti alıp geliyorsun buraya, Alya. Anladın mı?" diye babasının sesini duydu kadın. Telefonu kapatıp elini yorgun yüzünden geçirdi Alya.
"Hey! İyi misin, Alya?" diye eski dostunun sesini duydu. Döndüğünde onu koridorun sonunda gördü.
Yanına yaklaşarak, "İyim, sen?" diye sordu Alya.
"Artık ne kadar iyi olabilirsem," diyerek güldü adam. Alya sadece gülümsedi. Elindeki kağıtları bir masanın üzerine koydu adam ve dönerek dikkatini Alyaya verdi. "Emin misin iyi olduğuna?" gözlerindeki endişeyi görebiliyordu Alya.
Bir anda Alya adama yaklaşarak sıkıca sarıldı. Kokusunu içine çekerek, "Sen beni merak etme," dedi. Sonunda adamdan çekilince adam Alyanın kollarını tuttu.
"Ameliyat kötü mü geçti?" diye sordu ve Alya hemen gözlerini kaçırdı. "Anlaşıldı. Bak, yine o pislik yüzünden-" diye sinirle başladı ama Alya lafını kesti.
"Hayır," dedi sessizce.
Arkadaşı ofladı. "Tamam o zaman, bana bak," diye Alyanın çenesinden hafifçe tutarak başını kaldırdı. "Eğer konuşmak istersen ben burdayım tamam mı? Bu aralar iyi gözükmüyorsun," dediğinde Alya yine sıkıca sarıldı adama ve sonrada bıraktı.
"Teşekkür ederim. Kendine iyi bak tamam mi?" diyerek ayrıldı adamdan. Gitmeden önce Alya adama dönerek seslendi, "Hey, Strange! Onu bugün göremedim de Palmer'a selamımı söylersin," dedi ve dönüp gitti.
𖠌
yazardan- Şok şok şok! Alya Ross Doktor Stephen Strange'ı tanıyor muymuş😱
Valla ben şok, siz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yaralı kalpler » s. rogers
RomanceBir bombanın patlaması Alya Ross'un hayatını değiştirdi. Alya Ross hayatı boyunca kalp cerrahı olmak istedi. Hayal ettiği işi yapmak için onca okudu, ama hepsi bir günde değişti. Alyanın üvey babası, dışişleri bakanı Ross, Alyanın bir toplantıya ka...