1.Bölüm

268 12 7
                                    

Saat geceyarısını çoktan geçmişti ama ben hala balkonumda oturmuş yıldızları izliyordum. Biliyorum bugün de kayıp veda edecekti bir tanesi. Herkes dilek tutardı değil mi? Oysa bana saçma geliyordu kayıp giden bir yıldız için dilek tutmak. Herkes gibi değildim işte. Düşüncelerimi çalan telefonum böldü. Arayanın Rüya olduğunu görünce içim rahatladı. Bu saatte ondan başkasını çekemezdim.

*"Efendim Rüya..?"
*"Kankim uyumamışsındır diye düşündüm. Benimde uykum gelmedi hadi bize gel dicektim."
*"Hmm... Ama olmaz işim var istersen sen gel."
*"Gene mi yıldızları bekliyorsun? Kızım sal artık şu yıldızları bak vallaha kayacaksa bile senin yüzünden kaymıyor."
*"Kanka kayacak biliyorum. Hadi gel sen ben açıyorum kapıyı. "
*"İyi madem geliyorum."

Telefonu kapattıktan sonra kapıyı açmaya gittim. Rüya üst komşumuzdu. Kapıyı açmamla karşıma dikildi. Koşmuşmuydu o!
"Ah deli koştun mu sen? Hadi gel balkona gidelim ayrıca sessiz ol şimdi bizimkilerle uğraşmayalım." deyip balkona yürümeye başladım.
"Bekletmeyeyim canım kankamı dedim, kötü mü yapmışım?" Ahh şapşiğim benim yaa! Bu arada sen kimsin diyorsunuzdur. Ben Afra. Afra Korkmaz. Yarından itibaren yeni bir hayata başlayacak ama bundan haberi olmayan bir kız çocuğu. Bakmayın kız çocuğu dediğime 17 yaşına girmeme 3 ay kaldı ama insan çocukluğunu yaşayamayınca hep çocuk kalıyor işte.
"Yine mi Eymen'i düşünüyorsun? " Rüya'nın sözleriyle kendime geldim. Eymen... Kendisi benim sevgilim olurdu. Gerçi pekte beni sevdiği söylenemezdi ama ben sanki bağlıyım ona. Ne yaparsa yapsın vazgeçemiyordum.
"Yok, dalmışım öyle."
"Öyle olsun bakalım." Ne yapsam ikna edemezdim artık bu kızı.
"Kızım benim sana yalan borcum mu var? Aaa.. Dalmışım işte sadece." Bu sözlerime sonra kahkaha atmaya başladı. O kahkaha atınca bende kendimi durduramayak gülmeye başladım. Sonra beraber yıldızları izlemeye başladık. Herkes bakardı yıldızlara onları izlerdi demi? Ama ben sadece izlemiyordum, hissediyordum sanki onları.
"Ee.. Ne oldu senin yıldız kay...." derken bir yıldız kaydı gökyüzünden. "-Dı." diyerek tamamladım onu. Evet artık dilek dileyebilirdiniz ama ben o kayan yıldızın hikayesini tasarlıyordum kafamda. O sırada küçük bir ışık yanıp söndü sanki yoldan. Hemen kafamı aşağıya çevirdiğimde hızla uzaklaşan bir karaltı sezmiştim ama emin olamıyordum. Çünkü bir anda ortadan kayboluvermişti. Rüya'yı da bu saatte boş yere korkutmamak için birşey söylememeye karar verdim. Karşı koltukta telefonuyla ilgileniyordu. Birde benim yanıma gelmişti nerede..!

Birkaç saat daha oturduktan sonra uykum gelmişti. Rüya da uykusunun geldiğini söyleyip yarım saat önce gitmişti. Hala aklım o karaltıdaydı. Ama düşünmek istemiyordum. Yatağıma girip battaniyeyi başımın üzerine kadar çektim. Nisan gelmişti ama geceleri hala soğuk oluyordu. Yarın pazartesiydi ve yine okul vardı. Aslında dersler sıkıntı değildi ne kadar üstüne olmasam bile bir şekilde yapıyordum. Ama yarın Eymen'i görecek olma düşüncesi beni heyecanlandırıyordu.

"Afraa.. Hadi kahvaltı hazır." Annemin sesini duyunca hızlanmaya karar verdim. Hemen okul formamı giyip aşağıya indim.
"Ooo. Birileri sonunda hazırlanabilmiş." deyip bana laf atan kardeşime baktığımda kahvaltısını nerdeyse bitirmişti.
"Sanane be!" deyip ağzıma bir tane salatalık attım. Kahvaltı yapasım yoktu ki okula ne kadar erken gidersem Eymen'i o kadar erken görürdüm demi.
"Ben gidiyorum." deyip ayakkabılarımı giymeye başladım.
"Kızım kahvaltı etseydin ya iki günde bu kadar mı çok mu özledin okulunu?" Şimdi ne dicektim. Anne yaa! Beni zor durumda bırakıyordu.
"Bir şeyler yerim okulda şimdi canım istemiyor." deyip tam kapıdan çıkacaktım ki...
" Hayırdır ya okula erken gitmeler filan? Ablacım yoksa eniştem varda bize mi söylemiyorsun?" Donup kaldım. Şeytan diyordu parçala şu kızı o zaman görsün var mıymış yok muymuş.
"Ezgicim sen benide kendin gibi sandın ama yanılıyorsun tatlım. Hadi sabah sabah sinirlendirme beni." deyip evden çıktım. Bazen gerçekten öldürmek istiyordum şu kızı ve şuan tam o zamanlardan birindeydik.

Eymen'le üç aydır sevgiliydik ve sanki sadece 3 aydır yanlızca ben seviyordum ve benim sevgim ikimizede yetmeye çalışıyordu. Bu durum beni fazlasıyla yoruyordu ama onsuz bir hayat düşünemiyor haldeydim. Ve bunları sadece Rüya'ya anlatabiliyordum. O da herzaman bir çözüm buluyordu derdime. Canım kankam... Okula geldiğimde gözlerim direk Eymen'i aramaya başladı. Bahçede yoktu. Sınıfta olabileceğini düşünerek hızla sınıfa gitmeye başladım. Hiç beklemeden sınıfa daldığımda gördüğüm manzara karşısında donup kalmıştım. Gözlerim anında dolmaya başladı. Eymen Rüya'yı öpüyordu. Sevgilim en yakın arkadaşımı öpüyordu. Gözyaşlarım ardı ardına akıyordu ve aynı anda da kahkaha atmaya başlamıştım. Bu gördüklerim gerçek olamazdı değil mi?
"Hassiktirrrr.. Afra be ben açıklayabilirim." İşte şimdi herşey çığrından çıkacaktı.
"Neyi açıklıcaksın Rüya? Neyii.. Lan ben gelip her bir bokumu sana anlatırken sen... Allah ikinizinde belasını versin." deyip koşmaya başladım. Tüm bu yaşadıklarımı bu insanları bu okulu herşeyi geride bırakmak istiyordum. Zaten lanet olası gözyaşlarım bir türlü durmak bilmiyordu. O sırada birisiyle çarpıştım. Gözlerim o nerdeyse simsiyah olan gözlerinde takılıp kalmıştı.
"Ben çok özür dilerim. İyi misin?" Gözlerimi hemen çektim gözlerinden. İçimde garip bir heyecan vardı. Sonra biraz önce gördüklerim aklıma gelince gözlerimden tekrar yaşlar süzülmeye başladı.
"Evet, kusura bakma." deyip tekrardan koşmaya başladım. Nereye gideceğimi bilmeden öylece koşuyordum. Kolumda bir el hissetmemle çığlığı bastım.
"Dur.. Yeter bağırma benim. Şey ben çantanı unuttunda onun için geldim yani koştum peşinden." Karşımda çarptığım çocuğu görmemle ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesi verdim.
"Ben seni.. İşte başka birisi sandım. Teşekkür ederim. Bu arada özür dilerim bağırdığım için." Ne diyeceğimi bilememiştim.
"Baran."
"Ne?"
"Adım.."

- - -
Selamss gençlerr
Lütfen oy vermeyi unutmayın..
Yorum yaparsanız sevinirim
Sizi seviyorum <3

Yıldızlar Altında Gün Batımı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin