19.Bölüm: Bu Gün Bizim

6.7K 367 29
                                    


19.Bölüm: Bu Gün Bizim


"Evet, takip ediliyoruz."

"Ne?"

"Biri bizi izliyor."

"Nerede?" farkında olmadan Uğur'un koluna sarılmıştım. Bir yandan da etrafa bakınıyordum ama bir şey görememiştim.

"Saat 3 yönünde." demişti gayet ciddi bir şekilde.

"Sana göre mi, bana göre mi?" demiştim, sanki çok anlarmışım gibi.

Bu defa gülmeye başlamıştı.

"Sana göre." hala da gülmeye devam ediyordu.

"Aşk olsun Uğur, korkutun beni!" refleks olarak koluna vurmuştum. Bende gülüyordum.

"Ben seni korurum Ece. Korkmana gerek yok."

"Bak hala dalga geçiyor. Şaka yapma Uğur, bak gerçekten öyle bir şey olursa bir gün görürüm ben seni!" ki olmama gibi bir garantisi yoktu.

"Tamam, tamam hadi gidelim." hemen konuyu değiştirmişti.

"Nereye?"

"Madem bundan sonra buradayım, bana gezdir bakalım şu şehri. Gezi turu yapalım seninle." dediğinde gözlerim parlamıştı resmen.

"Cidden mi? Bak bu tam benlik bir şey." aklımdan hemen planlar yapmaya başlamıştım. İlk nereye gideriz, ona neler anlatırım, anında gözlerimin önünde canlanmıştı.

"Hadi başlayalım."

"Başlayalım ama bir şartım var!" bu defa ben çok ciddiydim. O kadar da değil kabul, tabi ki. Hafif ciddiydim. Onun kadar.

"Tamam, nedir?"

"Bana böyle şakalar yapmayacaksın!" işaret parmağımı kaldırıp sallamıştım.

"O zaman sende beni böyle efsanesi olan yerlere falan götürmeyeceksin!" hiç fırsatını kaçırma,  hemen lafını sok iyi mi? Sen de iyice bana benzedin.

"Çok kötüsün!"

**

Güneşin doğuşunu izledikten sonra ayrılmıştık oradan. 

Günün başlangıcını, doğanın uyanışını Uğur'la birlikte izlemek bana inanılmaz bir huzur vermişti.

En çok hoşuma giden de benim kadar onunda mutlu olmasıydı. Tanıştığımızdan beri ilk defa onu bu kadar gülümserken, doğal ve içten görmüştüm.

Üstelik sadece bu kadar da değildi. Sözlerime tıpkı benim gibi cevap veriyor, enerjime ayak uyduruyordu. Böylece kendimi hiç rahatsız hissetmiyordum. Sanki yıllardır tanıdığım biriyle vakit geçiriyormuşum gibiydim.

Bizden başka kimsenin olmadığı, doya doya gezip dolaştığımız, zaman zaman kahkahalara boğulduğumuz ve bol bol fotoğraf çektiğimiz anlardan sonra yorulmuş; kendimizi sahil kenarındaki bir seyyar köftecinin önünde bulmuştuk.

"Nasıl? Çok değişmiş mi buralar?" demiştim.

"Çok ama hala tanıdık gelen bir yanı var. Değişse de ruhu aynı mesela." demiş ve köfte ekmeğinden bir ısırık almıştı.

Yolda geçerken görmüştük burayı. Tuhaf bir şekilde Uğur öğle yemeğini burada yemek istemişti. Bende seve seve kabul etmiştim.

"Benden memnun musun peki? İyi bir rehber olabildim mi sana?" demiş ve ayranımdan bir yudum içmiştim sonra.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin