hapishane

244 24 8
                                    

aliveforhoes gumlee yerine bu bölümü sana ithaf ediyorum :3

Dipper, iri cüsseli polislerin arasında resmen sürükleniyordu. Buna rağmen soğukluğundan hiç ödün vermiyordu.

Kendi atılacağı hücreye ilerlerken, geçtiği hücrelerdeki insanlar ona hayranlıkla bakıyordu. Eh. Elbette ki buna alışkındı Dipper. Hayatı boyunca hep böyle bakışlar görmüştü. Ama umurunda bile değildi. Aslında hiçbir şey umurunda değildi.

İntikamını almıştı sonuçta, değil mi? Yıllar önce abisini öldüren pezevengi bulmuş ve onu öldürmüştü. Sırıttı.

Kendisini oldukça iyi hissediyordu. Yine olsa yine yapardı çünkü aşırı zevk almıştı.

Polislerden biri kolundan ayrılıp anahtarlarını çıkardı ve önündeki hücrenin kapısını açtı. Dipper'ı resmen içeriye fırlattıktan sonra sertçe kapıyı kapatmış ve tekrar kilitlemişti.

Dipper derin bir nefes aldı. Hücrede karşı karşıya iki tane yatak vardı. Demek hücre arkadaşı vardı. Nefesini sertçe geri verdi.

Yalnız olmayı tercih ederdi. En azından daha rahat düşünebilirdi. Herneyse. Yanında getirdiği günlüğünü alıp boş olan yatağa geçti.

Bu günlüğe insanlarda gözlemlediği psikolojiyi yazıyordu. Dipper her zaman zeki bir adam olmuştu. Hücredeki vaktini boş geçirmek yerine bu günlükle uğraşarak geçirecekti büyük ihtimalle.

Karşısındaki yatakta hareketlilik olunca bakışlarını günlükten oraya çevirdi. Oldukça yakışıklı sarışın bir adam kalkmış, ensesini kaşıyordu. Muhtemelen hala onu fark etmemişti. Bakışlarını yerden karşısına kaldırdı ve Dipper'ı fark etti. Gülümsedi. Dipper o an onun ne kadar güzel gülümsediğini düşündü.

Sarışın ayağı kalktı ve onun yanına geldi.

" Merhaba" diye mırıldandı. Dipper ise onun güzelliğine kapılmış gibiydi. Onun kadar nazik ve güzel birisi nasıl olur da böyle bir yere düşer? Diye düşündü.

" Um.. Adın ne?"

"Dipper"

" Dipper..."diye tekrar etti sarışın.

" Benim adım da Bill! " dedi neşeyle.

" Tch. Benimle fazla konuşmazsan iyi olur. "dedi Dipper.

Bill ise ona kafası karışmış bir şekilde baktı. Neden öyle birşey söylemişti ki? Omuz silkti ve tekrar kendi yatağına geçti.

Dipper ise şaşkınlıkla onu izledi. Hemen pes edecek birisine benzemiyordu çünkü. Hafif tebessüm etti. Onu sevmişti.

Bir süre sonra hücrenin kapısını açtılar. Adının Bill olduğunu öğrendiği adam ayağı kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Sonra arkasını döndü;

"Yemek vakti. Hadi sen de gel " dedi. Dipper da ayağı kalktı ve birlikte yemekhaneye doğru ilerlediler.

Yemekhane oldukça büyük bir yerdi. 4 tane oldukça uzun masa vardı ve onların karşısında ise yemek alınan yer. Dipper hala etrafına bakınırken Bill onu yemeklerin alındığı yere doğru çekiştirmeye başladı.

Dipper fiziksel temastan pek hoşlanmazdı. Kolunu kendine çekti ve yemek almaya başladılar. Yemeklerini aldıktan sonra tepsileriyle boş olan bir yere geçtiler. Bill yavaşça yemeğini yerken Dipper sadece elindeki çatalla yemeğiyle oynuyordu. Yemeğin görüntüsü iğrençti ve Dipper'ın midesi bulanmaya başlamıştı.

"Lavabo ne tarafta?" Diye sordu Bill'e.

"İleride sağda. Ama ben de seninle gelsem iyi olur."

"Hayır kendim giderim. Yalnız bırak beni"

Dipper hızlı adımlarla lavaboya ilerledi. Musluğu açıp yüzüne su çarptı. Galiba burda pek fazla yemek yiyemeyecekti.

Aynadan kendi yüzüne bakarken arka kabinlerin birinden 3 erkek birden çıkınca Dipper dudaklarını ısırdı. Muhtemelen ona saracaklardı.

Düşündüğü gibi de oldu. İçlerinden en uzun olanı dibinde bitiverdi.

"Selam güzellik. Yardımcı olabilir miyim?"

Dipper takmadan yanından geçmeye yeltenmişti ki diğer esmer çocuk önünü kesti.

"Nereye gidiyorsun böyle aceleyle?"

Dipper'ın kolunu sertçe tutmasıyla esmerin sabrı taşmıştı. Sinirle bir büyü mırıldandığında adam çığlık atarak elini çekti.

" Bana dokunmayın."

O sırada lavabonun kapısı açıldı ve Bill'le gözgöze geldi. Bill onu kolundan sürükleyerek lavabodan çıkardı.

"Tanrı aşkına Dipper. Sana seninle gelmemi söylemiştim."

Bill yine aynı şeyi onuncu defa söylediğinde Dipper sertçe soludu. İki saattir onunla bu konu hakkında konuşuyordu. O adamlara burada 'kız kardeşler' deniliyormuş. Yeni birisi geldiği an pek rahat bırakmıyorlarmış. O yüzden sürekli ayrılmamaları gerektiğini söylemişti Bill.

"Yeter artık Bill. Neden beni bu kadar çok umursuyorsun ki."

Bill de kendine bu soruyu sorup duruyordu. Burda bir süredir kaldığından etrafındakilerden saygı görüyordu. Saygı göstermezlerse sonlarının Bill'in eski hücre arkadaşlarınınki gibi olacağını biliyorlardı.

Bill bir seri katildi. Hapishaneye gelmeden önce psikolojik tedavi görmüştü. Ama bu çocuğa o yönünü hiç göstermiyordu. Bilmesini pek istemiyordu aslında. Onu gördüğü an içinde kelebekler uçuşmuştu. Daha önce hiç bir erkekten hoşlanabileceğini bilmiyordu. 'ama sorun yok' diye düşündü.

Çünkü Dipper ona oldukça güzel gelmişti. Onun neden buraya geldiğini merak etti o an.

"Çünkü buraya daha yeni geldin. Başına birşey gelmesi daha mı iyi yani" diye sordu gözlerini kısarak.

Dipper ise sessiz kaldı. Bill onun bir büyücü olduğunu bilmiyordu sonuçta.

Bill yatakta oturan Dipper'ın yanına oturdu ve fark ettirmeden ona sokuldu.

"Hey. Neden buraya geldin?"

Dibine giren Bill'le Dipper'ın burnuna hoş bir koku geldi. Sırıttı.

"Sen neden buraya geldin?"

Bill somurttu. Bunu ona söylemek istemiyordu.

"Önce ben sordum."

"Sen söylemezsen ben de söylemem." diye fısıldadı ona doğru.

Bill ise birkaç saniye gözlerini kırpıştırdı. Oldukça etkikenmişti. Daha önce çok insanla birlikte olmuştu ama sadece fısıldamayla hiç etkilenmemişti. Bill birden arsızca,

" Benimle yatarsan söylerim."

Dipper dışarıdan her ne kadar ifadesiz görünse de şaşırmıştı. Onun gibi birisinden böyle birşey beklemiyordu. Kendine belki de milyonuncu defa 'dış görünüşe aldanma' dedi. Bu ilginç olabilirdi aslında.

Daha önce hiç bir erkekle yatmamıştı. Dudaklarını ısırdı. Bill ise cevap istercesine yüzüne bakıp yavru köpek bakışları atıyordu. Dipper onun bu yüz ifadesine kıkırdadı. Bill ise kutsandığını hissetti. 'Aman tanrım.Bir melek kadar güzel gülüyor.'

"Olur" dedi Dipper çocuksu bir sesle.

Sonra Bill'in omuzlarından tutup onu yatağa bastırdı ve üstüne çıktı. Bill bir anda sırtını yatakta bulunca heyecanlandığını hissetti. Bu tıpkı insan öldürürken hissettiği heyecana benziyordu.

Dipper yavaşça dudaklarına yaklaştı ve onu usulca öpmeye başladı.

Ve gece boyunca ikisi de nasıl bir insan olduklarını bilmeden birbirlerine sahip oldular...

Bölüm biraz kısa olmuş olabilir :/

Bye~

billdip-oneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin