Heralde 150 ile felan gelmişti. Diyorum ben size, bunları koşu yarışmalarına sokun. Bolt bunlara yaklaşamaz bile.Berkay: berhan bi gelsene.
Dolunay: noluyor ya? Gizli saklımız mı var ,noldu?
Berkay: senin hakkında değil merak etme.
Dolunay: yav he he tamam başım ağrıyo ama salakta değilim.
Berkay: burdan öyle gözüküyo ama.
Dolunay: seni var ya.
Berhan: kesin artık. Dolunay birazdan gelicem.
Berkay la birlikte dışarı çıktılar.
Arkalarından bağırdım;
Bari ağrı kesicimi verseydiniz ya. Ölsem umursamayacaksınız vallahi.
Dedim ama duymadılar. 10 dakika olmuştu ama hala kimse yoktu.
Sonunda teşrif edebildiler ve içeri girdiler.
Dolunay: çantamda su olucak verebilir misin?
Berkay çantamdan şişemi çıkardı ve yanıma oturdu. Diğer yanımda berhan oturmuşdu.
Berhan: şimdi bu biraz farklı bi ilaç tamam mı? Bu hap değil toz.
Dolunay: toz mu? Nasıl yani?
Berkay: sen orasını boşver!
Şişenin kapağını masaya koydu ve içine suyu boşaltı. Daha sonra karıncaya bile yetmeyecek kadar toz koydu.
Dolunay: cimri herif ne olcak, aman bitirmedik ilacını!( içinden) o biraz az değil mi?
Berkay: bi bildiğimiz var heralde. Bundan daha fazla içersen ölürsün. Bu çok ağır bir toz, sana zarar verebilir. Bu yüzden çok az vereceğim.
Başımla onayladım. Kapağı verdiği gibi içtim ve teşekkür ederek ona geri verdim.
Biraz sonra garip bi şekilde kafamdaki ağrı kaybolmuştu.
Dolunay: oha!!!
Berkay: ne oldu bişey mi oldu? Fazla koydum işte! Ölecek mi, iyi mi berhan baksana bi?
Dolunay: yok ya ölmem herhalde yani sadece ağrım geçti o yüzden dedim.
Berkay: ödümü kopardın ya! Diyip kafama bi tane geçirdi.
Dolunay: korkma daha yaşıyorum. Berkan'ı kuzenime ayarlamadan ölmem.
Berkay: vay vay planlar kurulmuş. Bizim haberimiz yok . Seni hain.
Berhan: geç kalacağız yeter bu kadar.
Berhan kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı. Gözlerimi kıstım ve berhan'a kötü bir şekilde bakmaya başladım. O ise gülüyordu. Berkay'da çoktan odadan çıkmıştı. Gerçekten çok hızlılardı. Bende valizimi açıp içinden giyeceğim eşyalarımı aldım. Banyoya geçip üstümü değiştirdim. Saçımı tarayıp, taç yaptıktan sonra herzamanki gibi maskaramı ve dudak parlatıcımı sürdüm ve hazırdım.
Berhan ise mavi bir tişört ve siyah bir pantolon tercih etmişti. Mavi ona çok yakışıyordu.
Düşüncelerimden sıyrılıp kapıyı açtım ve grupla birlikte sınıfa girdik.
Yerime oturacağım sırada berhan beni çekti ve yanına oturtu. Artık ona nasıl baktıysam konuşmaya başladı.
Berhan:Bugün de burada otur.
Gülerek kafamı iki yana salladım.
Dolunay: bari cam kenarına ben oturayım.
Berhan: tamam yanımda oturda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Ve Kurt Adamın Aşkı
Fiksi RemajaBaşına gelen kötü bi olay yüzünden okul değiştiren dolunay, gittiği okulda tüm efsanelerin gerçek olduğunu öğrenir. vampirler ve kurt adamlar... ama dolunay'ın bilmediği bişey vardır ailesinin ondan sakladığı büyük bir sır.