Acının ritimlerini salamura ettiği ağrıyı kalbimin en derininde hissediyordum. Okuduklarım boğazıma birer yumru gibi oturmuş yutkunmaya çalıştıkça varlığını hissettirir biçimde batıyordu. Ellerimin arasında tuttuğum bir kağıt parçasıydı lakin içinde yazılanlar beni büsbütün yaralamaktan alıkoyamamıştı.
Kafam allak bullak bir biçimde yapacaklarımın silsilesini tutarken bu sefer balçığa sıvanmadan işimi halletmeliydim. Ne zaman fevri hareketlerle olaya atlasam zararı bana dokunuyordu. Bu sefer böyle olmaması için sakinliğimi koruyup sağlam adımlar atmam lazımdı. İçimdeki öfkenin ağlarını bağlayıp denize salıvermeliydim ki attığım yeme aç kurtlar gibi üşüşecek avlarımı yakalamalıydım.
Kafamı koltuğa dayayıp derin bir soluğu içime çektikten sonra ağır ağır salıverdim. Bu bir nevi kendimi yatıştırma yöntemi olsa da işe yarıyor gibi bir hava sezdirmişti yada beynimin bana oynadığı bir oyunda olabilirdi. Gözlerimi kapatıp bir süre hiçbir şey düşünmemeyi hedeflerken gelen ses üzerine gözlerimi araladım.
Adım seslerini işitirken alel acele kağıdı katlayıp pantolonumun arka cebine koyarken yüzüğü kolumu dayadığım koltuğun kenarına sıkıştırı vermiştim. Salonun kapısı hafif aralanıp gördüğüm yüzü rahatlamamı sağlarken yanıma gelen Aybars "Odada olmayınca merak ettim seni bir an gittin sandım. Sen iyi görünmüyorsun yüzün solmuş benzin atmış gibi. Bir şey mi oldu?" diye sorunca ellerini yanak kıvrımlarıma koydu.
Usulca elinin değdiği yerleri okşarken getirdiği etkiye kapılmamak için kendimle cebelleşmeye çalıştım. Bu durum biraz daha devam ederse uyuklayıp derin bir rüyanın kıvrımlarına doğru yön alacağımın sinyallerini alırken kendimi toparlamak namına elinin üstüne elimi koyup ağır hareketlerle yüzümden çektim.
"Bir şey olmadı sadece kendimi biraz halsiz hissediyorum birde düşünceler arasında sıkışıp kaldım". Adem elması bir aşağı bir yukarı oynarken yutkunduğunu anladığım Aybars bir şey demeden kolunu omzuma atarak başımı göğsüne koydu. Sanki bu bana her şeyden kaç mahsenime sığın dermişçesine bir vaadi sergiliyordu.
Aramızda nedeni belli olmayan bir şekilde gizli bir anlaşmanın getirdiği hükmü yaşıyormuşçasına sessizlik yaşanırken bunun ucunu koparan Aybars doğrulup yüzünü yüzüme çevirdi.
"Eğer ki bilmem gereken bir şey varsa söyle Dildar. Artık yalnız olmadığını her daim yanında olduğumu söylememe gerek yok değil mi?" dediğinde gözlerinin uğrak noktası olan kuşkunun ihtirası göz aklarımı boyarken olası bir sezginin önüne geçerek "Hayır söylemene gerek yok biliyorum çünkü. Hem yemin ederim bir şey de yok. İçine üşüşen vesvese her neyse ilgimi çekmiyor belli ki sen bir şeyleri kuruntu haline getirmeyi adet edinmişsin. Boş ver şimdi bunları uyuyalım mı gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum da".
Şüpheli bakışlarının radarına aldığı yüzüme delice bakarken bir anda gülümseyen çehresi benimde dudak kıvrımlarımda bir hareketlilik meydana getirerek gülmemi sağlarken "Haydi bakalım uykucu şirine doğru yatağa gidiyoruz" diyerek yavaşça koltuktan kalkmamı sağlamıştı.
Hızlıca t-shortümü çekiştirip arka cebime koyduğum kağıdın gözükmesine engel olurken Aybars'la birlikte odama doğru ilerlemeye başladık. Bu süre zarfında sadece nefes alış verişimizi duyarken odama varıp yatağa uzanmıştık. Aybars başımın altından kolunu geçirip belime elini yerleştirirken nefesimi tutmuş bir şekilde hareketlerine dikkat kesilmiştim. Endişem mektubu bulup beni yapacaklarımdan alı koymasının getirdiği korku hakimdi.
Nefesi ensemi yakıp geçerken sessiz bir şekilde yatakta yatıyordum. Elini kaldırıp saçımı bir kenara alırken enseme kondurduğu öpücükle karnım sancılanmaya başladı. Nefes alıp vermem zorlaşıyor kalbim arsız atışlarını atmaktan kendini alı koyamıyordu. Parmak ucuyla yanağımı okşayıp dururken en sonunda dayanamayıp "Aybars uyuyacağım rahat durur musun?" dediğimde dudadığını kulağıma yaklaştırıp bir süre orada bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Gözlerin... Gözlerindeki o parlak siyahlık bana geceyi anımsatıyor. Etrafındaki beyazlar bir yıldız gibi yörüngenin etrafını sararken karanlıkta kaybolan ruhuma ışık oluyor." Ruhunun ruhuma denk gelmesi bu hayatta karşılaştığım en güzel tesadüfler...