3.Bölüm

112 5 6
                                    

Sessiz çığlıklarım boş koridora yayılıyordu sanki . Kızgınlığım , öfkem yanardağı içindeki lavlar gibiydi  . Neredeyse ilk defa böyle hissediyordum . Neden bilmiyorum . Neden, bu kadar üzülmüştüm . Hayatımda hiçkimse bana böyle davranmamıştı . Özelliklede erkek birisi . Babam bana hep şefkatle yaklaşırdı aslında ben aşkı tatmıştm , babama aşıktım . Şimdi bir serserinin hakkı yoktu bu şekilde beni incitmeye . Yoktu!

Elimin tersiyle gözlerimdeki yaşları sildim ve hızlıca koridordan çıkmaya başaldım . Dışarı çıktığımda kimisi dağılmak üzere arabalarına gidiyor , kimiside gruplar halinde toplanmış sohbet ediyordu . Gözlerim bizimkileri ararken büyük ağacın orada olduklarını fark ettim . Ronny beni tanırdı , bu yüzden ona fark ettirmemeliydim olanları , en azından Andrew ve Liam'ım yanında . Belki daha sonra .

''İyi misin , merak ettim gelmeyince?''

''Hayır hayır iyiyim yalnızca koridorda asılan bir kaç şey dikkatimi çekti okumak istedim'' diye bir yalan uydurdum .

''Taşıma şirketi eşyaları getirmiş az önce aradılar hemen gitsek iyi olacak.'' bu iyiydi işte sonunda eve yerleşebilecektik . Andrew hep birlikte gitmeyi önersede Ronny arabasını getirdiği için bu fikir suya düştü , yol boyunca Ronny konuştu bende onu dinliyormuş gibi yaptım . Cidden kafam hala olanlardaydı , hem ben aptalım ne diye onu takıyorum ki piçin teki olduğu ortadaydı!

Arabadan  inerken aynı anda Andrew ve Liam'da gelmişti . Taşıma şirketinden gelen kamyon çoktan evin oradaydı hep birlikte o tarafa yöneldik biraz suratları asılmış gibiydi , ama bizi oyalayan onlardı yalnızca 10 dakika beklediler diye surat asmayacaklardı değilmi! Zaten Ronny onlara gereken parayı verince moralleri yerine gelmişti , ah.

''Bizde yardım etsek iyi olacak .'' Liam'a gülümsedim ''Teşekkürler ama-'' sözümü tamamlayamadan Andrew devreye irdi ''Söyler misin ama'yı kabul edecek tipler miyiz?'' Onlara samimi bir gülümseme attım , görevliler eşyaları içeriye götürürken diğer taraftanda Ronny hafif kolileri alıyordu Liam ve Andrew'de oldukça ağır kolileri taşıyorlardı . Kamyonla baş başa kaldığımda gözüme kestirdiğim bir koliyi aldım . Ah! sanırım test kitaplarımın olduğu koliydi bir an düşeceğim sandım fazla ağırdı.

''Yardım edebilirim , tekrar bir sakarlık yapmana gerek olmayacaktır.'' arkamdan gelen sese baktım .Bay ukala ..Ne işi vardı burada sanırım söyledikleri yetmemişti .

''Ne o ? yeterince hıncını alamadın mı , bu sefer için rahatlamayacak .'' ona sert sert bakıyordum ama o hala alaycı bir şekilde gülüyordu .

''Hayır , anahtarım Liam'da .'' bana doğru yaklaşınca istemsizce geri çekildim . Bunu anlamış olacak ki fazla gelmedi ve hemen yerde duran koliyi hiç zorlanmadan aldı , bana göz kırparak içeriye girdi .Hayretle ona baktım ,  gülmemek için zor duruyordum , cidden tuhaf bir ruh hali vardı ve bu beni deli ediyordu .

Sonunda eşyalar bitmişti zaten çoğu yerleştirilmişti yalnızca küçük koliler kalmıştı .

Ronny ve Andrew birlikte kolileri boşaltıyor ben ve Liamda birilikte başka kolileri boşaltıyorduk . Zayn ortalıkta yoktu . Büyük ihtimalle koliyi arka odaya bırakıyordu , yanılmamıştım .

''Liam'' Liam işareti almış olacak ki anahtarı havadan ona doğru attı , tek hamlede anahtarı tuttu .

''Teşekkürler Zayn , senin yardım etmeni görmek vay canına.'' Andrew bunu hayretle ve birazda şakayla karışık söylüyordu .

''Aklıma o an ne eserse yapmaktan çekinmem  dostum bunu bilirsin .'' Zayn de bunu yamuk gülüşü eşliğinde bana bakarak söylemişti ona karşı gözlerimi devirmemek için zor tutmuştum kendimi . tam gidecekken telefonu çaldı ve gitmek yerine burada konuşmaya başladı .

SAY NEVER TO ME⋆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin