Boşanma dilekçesi mi? Bu konuda bu kadar ciddiler miydi?
"Bir dakika siz bize sormadan böyle bir şeyi yapamazsınız" dedi Burak.
"Sen karışma, benim kızımın hayatı söz konusu" dedi babam, ona baktım.
"Baba, ben bunu imzalamayacağım. Fazla fevri davranıyorsunuz. Olayın ciddiyetinin farkındayım, ama boşanmayacağım. Bizim anlaşmamız bebek doğduktan sonra bitecek, şimdi değil" dedim, babam nefes verdi.
"Göz göre göre tehlikenin içinde yaşıyorsun Sude. İçimiz hiç rahat değil, çok korkuyoruz sana bir şey olacak diye" dedi annem.
"Ya anne siz beni niye anlamıyorsunuz? Bu olayı yaşadım, ama ben yaşadım. Bunun içinde Burağı cezalandıramazsınız. Bunlar Burak yüzünden gelmedi başıma. Civan bana takık olduğu için geldi" dedim.
"Civan'ı başına kim getirdi?" dedi babam.
"Onu da ben yaptım. Aylar önce gençlik ateşine aldandığımda bunları kendime ben yaptım. Kendime sahip olsaydım çoktan benim alakam kalmayacaktı onlarla. Ama bunu ben yaptım, her şeyi ben yaptım" dedim.
"Her neyse, imzala ve bitsin. Zararın neresinden dönersen kardır" dedi babam.
"İmzalamayacağım, Burak'dan boşanmıyorum" dedim.
"Sizin kafanızda ki ben nasıl biri bilmiyorum ama ben bugünlerimi tamamen Sude ve kızım ile geçiyorum. Onları gözümün önünden ayırmıyorum. Dersimi aldım bir kere, bunun tekrarlanmasına asla izin vermem. Gerekirse kendimi feda ederim Sude'yi korumak için. O hamile, ona herkesten çok benim saygım var. Bana güvenmeyin, beni sevmeyin bir şey demiyorum. Ama ben Sude'yi tehlikeye sokacak bir şeyi asla yapmam" dedi Burak, çaresizce babama baktım. Belki küçük bir oyun onu yumuşatabilirdi. Elimi karnıma koyup inledim.
"İyi misin?" deyip bana doğru geldi Burak.
"Oyun" diye fısıldadım kulağına. Geri çekilip inledim.
"Sude" diyerek geldiler.
"İyi misin annecim?" dedi annem korkuyla.
"Sizin kötü olduğunuz her anım böyle, yalan söylemiyorum. Bebeğimin kötü etkilendiğini söylemiştim" deyip daha yüksek inledim.
"Tamam tamam, söz veriyorum bitti" dedi babam, derin nefesler alıp verdim.
"Geçti mi?" dedi annem.
"Yavaş yavaş" dedim, nefes verip yerlerine oturdular.
"Bak Burak, sadece kızım için bu seferlik göz yumuyorum. Ama bir daha böyle bir şey olursa, Sude'yi de kızını da anca rüyanda görürsün" dedi babam, güzel!
"Hiç şüpheniz olmasın, ona gözüm gibi bakacağım" dedi Burak.
"Sarılın" dedim, bana baktılar.
"Hadi, lütfen" dedim, babam gözlerini kapatıp bir süre sonra açtı ve kalktı. Burak'da kalkıp ona ilerledi, kısa bir sarılmadan sonra geri çekildiler.
"Affettin mi baba?" dedim.
"Affettim" dediğinde gülümsedim.
"Eve gidelim sen dinlen olur mu?" dedi Burak, ona kafa salladığımda kalkmama yardımcı oldu. Beraber kapıya kadar gittik. Onlarla vedalaşıp evden çıktık ve arabaya bindik.
"Çok fenasın" dedi Burak, güldüm.
"Ama barıştırdım sizi" dedim, güldü.
"Artık sana gözüm gibi bakacağım, yoksa rüyamda görürüm" dedi arabayı çalıştırırken.
