Jennie Kim içindeki sıkıntı ile gösterişli lisesinin kapısından içeriye girdi. Elleri önce kıyafetlerini düzeltti sonra saçlarını. Kalbinde bir ağırlık hissettiğinde durdu. Anlam veremeyen hisleri bakışların vurduğunda öğrencilerde gezdirdi o tedirgin, sıkıntılı bakışları.
Belki Lisa'yı göreceğim diyedir diye düşündü önce oysa o öyle bir kız değildi. Sonra biraz daha düşündü ayriyetten siyah vanslarının asfalta çıkarttığı ses içindeki sıkıntıyı büyütüyor, ayakkabılarını çıkartıp birilerinin kafasına - özelliklede lisa'ya göz diken ve şuan başka bir kızla fingirdeşen Jeon Jungkook'a- atma istediği uyandırıyordu.
Park Chayeong ve Kim Jisoo ona doğru koştuğunda gülümsedi, sadece aralarında birkaç adım kaldığında daha da gülümseyip dudaklarını aralayan Jennie Chayeong tarafından yediği tokat ile dudaklarını birbirine bastırmış ve sinirle ikiliye dönmüştü
"Ne sikim yapıyorsun Cha!" Kim Jisoo ellerini koltuk altlarından geçirip göğsünde birleştirdiği kollarıyla beraber endişeli gözlerini bir Jennie bir Chayeong'da gezdiriyordu. Sevgilisinin yapma demesine rağmen isteği olmadan dişlediği dudakları kıvrıldı ve konuşmak için açıldı
"Lisa senin yüzünden Sehun'lar tarafından alıkoyuldu, senin o lanet düşmanların benim arkadaşımı esir aldılar" İşte bu an çıldırma anıydı, Kim Jennie'yi birkaç saniye sorgulatıp ayakkabılarından çıkan lanet sese rağmen koşma anıydı.
Sevdiği kıza birşey olma korkusuyla koşuyordu, karşısındaki kişi Sehun'du o, o sadece 5 yaşındaki bir çocuğu arabasının önünde oyun oynadığı için nehire atan biriydi. Ha birde Kim Jennie ile büyük kavgaları vardı. Bir parti adı altında uyuşturucu baronu kurmuşlardı ve Jennie içlerine karışarak tüm uyuşturucuların fotoğraflarını insan yüzleriyle beraber çekmiş ardından polisi aramıştı. Tüm fotoğrafları okulun websitesinde sansürsüz yayınladığında ise Sehun zaten delirmişti.
Kendisine zarar veremediği bu kızı, en derinden etkilemek için Lalisa Monaban'ı esir almıştı. Hoş zaten oda kızdan hoşlanıyordu.
Okulun bodrumunun kapısı ardından gelen çığlık ile oraya koşmuş ve kapıyı yumrukladıktan birkaç saniye demir sandalyeyi kapıya üst üste birkaç kez vurup açmıştı. İçeride sandalyenin üzerinde dudağı kan içinde olan Lisa'yı gördü kaşlarını çattı dudaklarını dişledi ve ağlayacak raddeye geldi. Ağzında kalın bir ip bulunan sevdiğine koştu.
Lisa 'yapma' der gibi bakıyordu. Oysa Jennie koşmuş ve önce ayakları sonra ellerini çözmüştü kızının, ağzındaki ipi söküp alacağı sırada saçından tutulup geriye doğru çekilmiş ve sıkıca tutulmuştu
"Sadece izle güzelim" Sevdiği kız oturduğu sandalyeden alınıp yere atılmışt üzerine çıkan adam tarafından ellerin bir eli arasında hapsedilmiş ve sağlam bir tokat geçirilmişti yüzüne. Kim Jennie yerinde duramıyor ve küfürler ederek tehditler savuruyordu.
Adam Lisa'nın üzerinden kalktığı sırada pantolonun arasından çıkarttığı silahı Lisa'ya doğrultu. Kim Jennie onu tutan ellerin sahibi Sehun'a geriden bir kafa atmış ve sevdiğinin üzerine doğru koşmuştu. Onun vücudunu sarmalamış ve gelecek her darbeye hazırlamıştı kendini.
Sırtından karnına doğru sıcak bir acı hissetti, keskin bir acı. Siren sesleri kulaklarındayken gülümsedi ve sevdiği kızın gözlerine çevirdi gözlerini.
"Seni seviyorum. H-hemde baya seviyorum. Çok özür dilerim sevgi-" Kim Jennie'nin gözleri karanlığa doğru kapanmaştı.
Sadece acı hissediyordu, görüntü yoktu, ses yoktu. Öldüm diye düşündü. Ölüm bu mu dedi. Aslında zaten ölmek istiyordu, sevdiği kız için. Acı çoktu evet ama sevdiği kadının torunlarına anlatacak bir hikayesi olurdu en azından;
"Senin için ölürüm lafını yerine getirdi, gerçekten öldü. Sevgisiyle öldü. "
-
angst mı yapsam yha!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my favorite toy. jenlisa ↪ s
Fanficfeveryjen: benimle oyun oynamak ister misin? lalalisasm: ne gibi bir oyun? feveryjen: sex gibi bir oyun? I Belirli bir yaşı geçmemiş kitlenin okumaması önerilir. Sizin için bulunan daha masum ve güzel kitaplar bulunmaktadır!I