Bölüm 3: Fianir-i-Hiar'ın Doğuşu

83 34 108
                                    

12 Temmuz 1014 Saat: 14.51

   Daha Fianir olmamış Fianir-i-Niar arenanın ortasında beklemekteydi. Daha 17 yaşındaydı ve giydiği siyah kıyafet ile maskesiyle onu izleyenleri pek de mutlu edemiyordu. 6 yıldır olmayan bu turnuvanın mükemmel olmasını istiyordular. O zamana kadar ne heybetli savaşçılar gelip bu onuru elde etmek için savaşmıştı. Bir de gördükleri şeye de bakın. 17 yaşında bir velet. Herkes orada öleceğinden emin bir şekilde bakıyordu. Nig bile "Şu bitse de gitsem" der gibiydi.

Fianir Turnuvası 5 aşamadan oluşuyordu. Bir Fianir'de olması gereken 5 özelliğe hitabendi bu 5 aşama. İlki dayanıklılık... Nig, Toprak Yaratılışını kullanarak insana benzeyen onlarca Taştan Adam yaratacak ve 5 dakika boyunca dövüşecekti. Bu dayanıklılıktı, çünkü Taştan Adamlar basit kılıçlarla öldürülemezdi. 5 dakika dayanırsa kazanırdı.

İkinci aşama esneklikti. Bunda ise Su Yaratılışından yılanlar yaratacak ve saldırılarından sadece taklalar ile kaçınmasını istenecekti. Hepsinden kurtulursa kazanacaktı.

Üçüncü aşama hızdı. Elektrik Yaratılışından kediler yaratacak ve peşlerinden koşturtacaktı. Arenayı 3 tur yakalanmadan turlarsa kazanacaktı.

Dördüncü aşama keskinlikti. Kendisinin seçeceği bir silah ile ona son hız fırlatılan taş-odun-demir gibi şeyleri kesmeliydi. Bir tane bile atlarsa kaybeder.

Son ve en zorlayıcı aşama güçtü. Karşısına her Yaratılıştan üç canavar yaratacak ve onları yok etmeni isteyecekti. Tüm aşamaları tamamladığında hak ettiğin Yaratılış Hayvanı sana verilecek ve bir Fianir olacaksındır.

Nig ilk aşama için Taştan Adamları yarattı. Fin –Fianir i Niar'ın kısaltılmış hali- derin bir nefes aldı. Tabii kimse bunu fark etmedi çünkü maskeliydi ve Fin "Ben hazırım" demesiyle Taştan Adamlar üstüne koşmaya başladı. Herkes sıkıcı bir şey izliyormuş gibiyken Fin kınından simsiyah olan, belirli yerlerinde beyaz çizgiler olan ve ona "Mina" diye hitap ettiği kılıcını çıkardı. Üstüne gelen Taştan Adamı öylece ikiye böldü. Bunu görenlerin gözleri yerinden çıkacakmış gibi olup tribünlerin kenarlarına kadar dayandılar. Yanlış gördüğünü düşündüler ama Fin, kılıcıyla onların saldırılarını engelleyip her birini tek tek, aynı yerden kesiyordu ve sonunda Taştan Adam kalmadı. Herkes heyecandan kıpır kıpır olmuştu. Bekledikleri savaşı elde etmiş gibiydiler.

Nig "Onları nasıl kestin?" diye sorma gereği duydu. Taştan Adamlar gerçekten de basit bir kılıçla kesilemezdi ve Fin'in elindeki Mina, kesinlikle basit bir kılıçtı.

Fin kılıcını kınına sokarak "Her canlının bir zayıflığı vardır. Gihtpa'lar için enseleri, Birkhat'lar için boyunlarının yanı gibi. Sizin hizmetkarınızın olan Taştan Adamların ise zayıflığı tabakaları arasındaki boşluklardı. Orayı keserek onları yok ettim" diye mükemmel bir aksan ve üslupla cevapladı. Sesinin tonuna hayran olan kızlar tezahürat yapıyordu. Nig ise bu çocuktan işkillenmişti.

İkinci aşama için yılanları yarattı ve Fin her birinden mükemmel bir esneklikle kurtuldu. İnsanlar daha da heyecanlandı. Aradıkları savaş buydu işte! Küçük bir velet olarak gördükleri Fin, onlara istediğini veriyordu. Fin'in istediği de buydu aslında. Tüm insanlar tarafından tanınmak istiyordu. İleride yapmak istediği hedefi için tanınması, saygı duyulması şarttı.

Nig üçüncü aşama için Elektrik Yaratılışından Kediler yarattı ve yerlerine geçirdi. Fin yerini aldı. İnsanlar onun için tezahürat yapıyordu artık.

Fin'in yerini almasıyla koşuşturma başladı. Kediler peşlerine düştü ama Fin her darbelerinden sıyrılıyor, onları atlatmayı başarıyordu ve sonunda turu tamamladı ama Kediler gitmemişti. Nig "Yeni kurallar... Şimdi, sen onları kovalayacaksın ve 3 tur bitmeden hepsini yakalayacaksın" dedi. İnsanlar sessizleşmişti. Bu istek imkansızdı çünkü. Elektrik Kedileri, avlarının hızlarına uyumlu hareket ettikleri için yavaştır ama av konumundayken onları yakalayabilecek sadece başka bir Elektik Kedisiydi.

İlk Korku-Gezgin Kurt Savaşçısı (Düzenlendi 4-19 Eylül)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin