Giritli Mahallesi | Tamamlandı

GM|16

Telefonum çalmaya başlayınca gözyaşlarımı silip telefonu elime aldım. Derin bir nefes alıp telefonu açtım. "Alo?"

"Alo Feroş." Dedi Utku.

"Efendim?"

"Aşağıya in hadi biz geldik."

"Tamam." Dedim ve iç çektim.

"Ağlıyor musun sen?" Diye sordu. Böyle diyince göz yaşlarım tekrar akmaya başladı. "Feraye ne oldu?" Diye sordu tekrardan. "Yok bir şey." Dedim. Çünkü bir şey yoktu. Ders çalışıyordum ve bir soruyu çözemeyince sinirden ağlamaya başlamıştım.

"Emin misin?"

"Evet. Geliyorum ben şimdi." Dedim ve telefonu suratına kapattım. Çalışma masasından kalkıp üzerimi değiştirmek için dolabın önüne geçtim.

Gri, kargo cepli crop eşofman ve gri bir tişört giydim. Takım gibi olmuştu. Telefonumu cebime aldıktan sonra birazda para aldım. Markete falan gideriz diye düşünerek. Odadan çıktıktan sonra annemlerin yanına yani oturma odasına gittim. "Anne bizimkiler çağırdı ben çıkıyorum." Dedim. "Bende geleceğim." Dediğinde "Nereye?" Diye sordum. "Fatma teyzen çağırdı. Havada sıcak ya mahallede oturacağız." Dedi.

"E beraber çıkalım o zaman." Dedim. Annem "Tamam." Diyip hazırlanmak için kalktığında bende Furkan'a döndüm. "Sen gelmiyor musun?" Diye sordum. "Ne yapayım gelip de?" Dedi.

"Gel işte yanımızda durursun. Hep evdesin." Dedim. Furkan'ın pek arkadaşı yoktu. Yani vardı da öyle bizim gibi değildi ve hiç olmayacağını söylüyordu. İnsanlara güvenmek aptallıktı onun gözünde. Ufak bir ayrıntımız var daha 14 yaşında bir ergendi. Yani bence böyle düşünmesi normaldi ama ileride değişirdi.

Annemde hazırlanınca evden çıktık. Ve Furkanda son dakika kalkıp bizimle gelmişti. Fatma teyzenin evin oraya geldiğimizde herkesin burada olduğunu gördüm. Zaten hemen bizim evin çaprazıydı.

Annem Demet teyzelerin yanına geçerken bizde Furkan ile birlikte çocukların yanına oturduk.

"Hadi saklambaç oynayalım." Dedi Okan. "Ne?" Dedi Egemen. "Evet ya hadi. Çok eğlenceli olur hep beraber!" Dedi Okan. Manyaktı bu çocuk. "Aynen ya hadi!" Diyerek ayaklandı Utku. Al işte ikinci manyak. "Aslında iyi olur he." Dedi ve ayağa kalktı Egemen'de. Bunu da kendilerine benzettiler ya helal olsun diyorum başka bir şey demiyorum. "Ee kim ebe?" Diye sordu İrem.

"Yuh! Ben bile bu kadar ergen değilim." Diye konuştu Furkan. Onun dediğine gülerken aynı zamanda Egemen'in uzattığı eli tutup ayağa kalktım. "Of gerek var mı ya?" Diye sordu Burcu. "Evet! Kalk hadi." Dedi Okan ve Burcunun kolundan tutup çekti. "Sen oynamıyor musun?" Diye sordum Furkana. "Oynamalı mıyım?" Dedi. "Evet." Dedi Utku ben bir şey demeden ve Furkan'ın kolundan tutup ayağa kaldırdı.

"Gençler hayırdır nereye böyle?" Diye sordu Ozan abi. Arkama döndüğümde bize doğru geldiklerini gördüm. "Saklambaç oynayacağız." Dedim. "Biraz büyük değil misiniz?" Dedi Uğur abi.

"Aslında siz de büyüksünüz." Dedi Utku. "Ne için?" Diye sordu Burak abi. "Saklambaç oynamak için." Dediğinde Uğur abi kaşlarını çatıp, "Oğlum zaten biz oynamıyoruz, siz oynuyorsunuz." Dedi. Utku güldü. "Yo sizde oynayacaksınız." Dedi ve Ozan abinin koluna yapıştı. "Hadi sizde oynayın. Lütfen." Dedi Okan. "Oğlum saçmalama lan." Dedi Ozan abi. "Gelmişiz 25 yaşına sizinle saklambaç mı oynayacağız?"

"Evet ne olacak?" Dedi Utku. "Ya hadi oynayalım işte." Dedim. Onlarda oynarsa daha eğlenceli olacaktı.

Uzun uğraşlar sonucu onlarıda ikna etmiştik. İlk ebe Okan'dı. Saymaya başladığında saklanmaya bir yerler aradım. "Oğlum ben bir doksan boy ile nereye sığayım?" Diye sitem etti Ozan abi. Fatma teyzelerin evin önünde ki kutu dikkatimi çekti. Bence ben onun içine girerdim. Hızla oraya doğru koşmaya başladım. "Ay kız orası olmaz." Dedi Annem. "Anne sus!" Dedim sessizce ve kutuyu açtım. Bacağını içine atmak için kaldırdım ama atamadım. Basamaktan çıkmaya çalıştım ama onu da beceremedim. Tekrar bacağımı havaya kaldırdığımda birden havaya kalktım. "Ay!" Diye bağırdım korkuyla. "Bağırma yerini belli edeceksin." Dedi Uğur abi. Havaya kaldırıp kutunun içine koydu beni. Bildiğin oyuncak bebek gibi hop atıverdi. Kendimi gülmemek için zor tuttum. Oda kutunun arkasına geçti. Okan saymayı bitirdikten sonra bizi aramaya başladı. Acaba bu kutu ne kutusuydu diye düşünürken aklıma geçen gün Fatma teyzeye yeni buzdolabı gelmişti. Yüksek ihtimal onun kutusuydu.