Sen, seni savunduğum insanlara beni haksız çıkardın
Oysaki sen gitmem diyordun bende gider diyenlere gitmez...
Ne çok yanılmışım ama
Yalanların yanıltmış en çok beni
Asıl soru, gerçekten inanmak istemeseydim
Belki de ihtiyacım olmasaydı
Yine de inanır mıydım o güzel sözlere?
Sana kızgın değilim sadece kırgınım
Hangisi daha çok zarar verir insana emin ol bilmiyorum
Asıl bildiğim şey ben hep güçlü bir kadındım
Şimdi ise yere çakılmış dizleri paramparça olan bir kız çocuğuyum. Kırılganım
Çocukluktan bahsetmişken
Ne güzeldi değil mi eskiler
Kırılgandık ama kırmaya korkardık
Bir ağlar bir gülerdik
Tabiki en çok gülenler de bizdik.
Çocukların duaları kabul olur derlerdi;
Büyüklerimiz bize doğruları söyleselerdi
Dualarımız sadece oyuncaklardan mı ibaret olurdu?
Bence mutluluğu dilerdik en çok
Belki de gülmeyi
Büyümek yakışmadı hiçbir insana
Gerçekler hep daha fazla can yaktı
Büyüdükte ne oldu ki?
Hayatın yükünü omuzladık, acısını çektik
Sevgiyi öğrendik ve ardından paramparça olmayı
Yeri geldi saygının önemini yitirdik
Yalnızca karşımızdaki insana değil
Kendimize olan saygımızıda birçok kez yitirdik.
Bir yerde karşıma çıkmıştı bu söz epey de hoşuma gitmişti;
"Fazla fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir"
Ne de güzel tanımlamışlar
Kişinin karşısındakinden önce düşünmesi gereken bir kendisi var.
Saygı ya da sevgi sadece karşındaki insana özgü değil
İnsan ilk kendinde görmeli bunları.
İşte bu yüzden sevgilim sen kendime yaptığım en büyük saygısızlıksın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir KELEBEK Kadar Mutlu Musun?
PoetryBilinen bir gerçek vardır ki yara yarayı tanır. Belki daha önce hiç tanımadığım sizlerin yarasına dokunabilecek belki de biraz olsun hayatınıza yön verebileceğim. Ben buraya yazdığım her bir cümle sizin sesiniz olsun istiyorum. Umarım yaranızı tanı...