"Ay da Buluştuk Güzelim."

321 28 20
                                    

Kesik kesik alınan soluklar,bağırış sesleri,feryatlar arasındaki küçük.

...

"J-jeon.." sesi küçük çocuklar gibi içten çıkmıştı. Ellerini sevgilisinin yüzüne koymuş ve gülümsemişti.Sevgilisi bu tatlı hallerine karşılık olarak elini tutup avuç içine küçük öpücükler kondurduktan sonra tekrar yüzüne yerleştirmişti elini.

"Buradayım güzelim.Ben hep buradayım." diyerek küçüğüne sıkıca sarılmıştı.
"Jungkook.." elleriyle oynadı ve sevgilisine doğru bakmak için kafasını kaldırdı.

"Söyle güzelim." derken saçlarını okşadı küçüğün.

"Biz hiç ayrılmayız değil mi?" gözleri hafif dolmuştu.

"O da nereden çıktı şimdi?" kaşının birini yukarı kaldırdı ve gülümsedi.

"Bilmiyorum içimde kötü bir his var. Sanki.. Sanki beni bırakacaksın gibi hissediyorum."

Derin nefes alıp vermiş alnını öpmüştü.

"Öyle olsa bile ayda buluşuruz."

dedikten sonra Jimin'i kendine çekmiş ve sarılmıştı kokusunu doya doya içine çekerek uyuyakalmıştı.

...

Sabah uyanır uyanmaz ilaçlarını almış etrafına bakınmıştı. Sevgilisini göremeyince korkup yatağından kalkmış mutfağa ilerlemişti.Jungkook'u kahvaltı hazırlarken görmek içine su serpmiş ve koşarak beline kollarını sarmış. Omzuna kafasını koymuştu.

"Günaydın, güzelim güzellik uykunuz güzel miydi bari?"

"Yah, o kadar uyumadım ki."

"Imm.. O yüzden saat on iki değil mi?"

Küçüğünün ellerinden birini elini alıp dudaklarına götürmüştü,her zaman yaptığı gibi.Küçük halinden memnun bir şekilde kıkırdamış ve gözleri parlayarak onu izlemişti.Güzel bir kahvaltıdan sonra dışarı çıkmış ve birlikte vakit geçirmişlerdi.Uzun bir gezmenin sonunda kendilerini koltuğa bırakan ikili birbirine gülmüş ve soluk soluğa konuşmuştu küçük olan.

"Jeon.. Yarın lunaparka gidelim. Olmaz mı?"

"Olur,bebeğim neden olmasın?" göz kırpıp kucağını patpatlamıştı.Küçük olan kucağına çıkmış omzunda gözlerini kapamıştı.

...

"Jungkook! Hadi sevgilim. Yaparsın sen!"

"Sırf bir ayıcık için çektiklerimize bak güzelim üstelik ayık bile değiliz."

"Hadi ama beni mi kıracaksın?" diyerek kıkırdamış ve yerinde zıplamıştı.Üçüncü denemesinin sonunda ayıcığına kavuşmuştu küçük.Jeon'un kolunun altına girmiş burnunu göğüsüne sürtmüştü.Jungkook kahverengi saçlarını eliyle geriye taramış ve küçüğünde gezdirmişti irislerini.

"Jungkook hadi beni dönme dolabın en tepesinde öp bu bizim ilk öpücüğümüz olsun hm?"

"Bebeğim daha çarpışan arabaya binmedik gel ona da binelim." elini uzatmıştı küçük kavramıştı.Birlikte sallanarak yürümüşlerdi çarpışan arabaya yerleşmişti ikisi de.

"Jeon Jungkook beni yakalayamazz!"

diyerek gaza basmış küçük çocuk gibi kıkırdamıştı elindeki oyuncağı da yanına bırakıp kemerini takmıştı arada ona bakarak sürmüştü.

"Öyle bir yakalayacak ki seni Jeon Jungkook,gör sen küçük bebek." gülerek takip etmiş sonunda vurmuştu,arabasına." böyle sürüp giden bir kaç dakika sonrası jetonlarının süresi biten ikili arabalarını bırakmış ve birbirine kenetlemişlerdi ellerini.

"Pamuk şeker!" olduğu yerde zıplayan küçüğün bu tatlı hareketleri Jungkook'u güldürmüş ve kafasını sallayarak standa ilerlemesine sebep olmuştu.Pembe pamuk şekere hayranlıkla bakan küçüğü izlemek onu mutlu etmişti.Her zaman mutlu etmişti.Ağzı dolu bir şekilde küçük Jungkook'a bakarak

"Joonkook hodo bonolom." diyerek çiğnemiş ve yutmuştu.

"Elindekini bitir binelim." küçük elindekini bitirdikten sonra Jungkook'a dönmüş ve el çırpmıştı.

"Yey! Dönme dolapta ilk öpücük!" elini sıkıca tutmuş ve sıraya girmişlerdi.Yavaş yavaş yukarı çıkarken küçük sürekli etrafına bakmıştı manzara oldukça güzel gözükmüştü gözüne.Küçük sevgilisine dönmüş gülümsemişti.Sevgilisi izin bile almadan dudaklarına yapışmış ellerini yanaklarına koymuştu.İlk öpüşmelerini yaşayacaklardı.Fakat bunlar sadece kafasında kurduğu hayallerden başka bir şey değildi.

Siren sesleriyle kulakları uğuldamış ve bitmek bilmeyen çığlık sesleri hayalinden uyandırmıştı küçüğü.Dönme dolap aşağı indiğinde her yerde sevgilisini aramaya başlamıştı.

Polislerin bulunduğu yere merak içinde yaklaşmıştı.Kanlar içinde yerde yatan sevgilisi Jungkook'tan başkası değildi.Dudakları titredi inanmak istememişti.

"Çekilin! O bensiz yapamaz. Bırakın yanına gideyim çekin şu bariyerleri.SARILMAK İSTİYORUM."

sonunda feryatlarına dayanamayan polisler onu bırakmıştı. Yüzüne baktı,saçlarını okşayarak ağlamaya başladı küçük.

"A-ama bu ilk öpücük olacaktı. S-son dememiştin bana. S-son öpücük müydü şimdi bu Jungkook! KONUŞ BENİMLE. GÜZELİM DE SENİ ÇOK SEVIYORUM DE." Bırakma beni.. Bırakma. Yapamam, yaşayamam.

Sonrası karanlıktı. Jimin hiç bir şey hatırlamıyordu o günle ilgili.

...

Hıçkırarak uyanmıştı küçük yine.

"J-jeon hadi lunaparka gidecektik hâlâ götürmedin ama.. Çok kızıyorum artık."

Doktor boğazını temizledi ve annesine döndü.

"Bayan Park üzülerek söylüyorum ki Jimin'i hayata döndürmemiz çok ama çok zor. Travmayı bir türlü atlatamıyor.İlaçları arttırmamız gerekecek.

Jungkook Jimin'in yanına gelip elini tuttu.

"Hadi gidelim Jimin."

"Nereye gidiyoruz Lunaparka mı?"

"Hmhm.. Orası çok güzel."

"Biliyordum! Sözünü her zaman tutarsın sen."

Aslında küçük cama doğru ilerlemeye başlamıştı. Tesadüf eseri pencereyi temizlik görevlisi açık bırakmıştı. Jimin adımını atarken sevgilisi dışarı çıkmıştı bile.

"Hadi bebeğim. Özledim seni." gülümseyerek adım attığında aslında Jimin pencereden boşluğa doğru adım atmış bulundu.

"Ay da buluştuk güzelim."

The Last Kiss~ Jikook Oneshot Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin