HUN'S EFFECT
Sehun çevresindekilere gözlerini devirerek koridorda ilerlemeye devam etti. Bir an önce ortak salona ulaşmak ve şöminenin başında dinlenmek istiyordu. Bir grup aptalın hayran hayran peşinde dolaşmasından sıkılmıştı. Evet, yarı Veela olduğu için büyüsünün bir parçası olarak herkesi kendine hayran bırakıyordu ama bu hayranlığın sahte olduğunu biliyordu. Hogwarts'daki kimse onu kişiliği için sevmiyordu, hepsi yüzüne aşıktı. Eh, haksız da sayılmazlardı. Oh Sehun dış güzelliğinin ardında, ne yapacağı belli olmayan burnu havada bir manyaktı ve üstüne üstlük Slytherin'di. Zaten tek başına bu özellik okulun yarısından fazlasının ondan uzak durması için bir sebepti. Slytherin'leri kendileri dışında kimse sevmezdi. Soğuktular, çoğu soylu aileden geldiği için burunları havadaydı ve her biri küçük yaşlardan beri lanetler ezberleyerek okula geliyordu. Aklı başında bir insan evladı bu güzel yılanlardan korkmalıydı zaten.
Oh ailesine mensup olduğu için, Seçmen Şapka'ya ne kadar yalvarsa da Slytherin'e seçilmişti. Ailesi büyü dünyasında oldukça etkiliydi ve son nesle kadar da safkan gelmişlerdi. Ailelerindeki ilk melez Sehun'du. Babası ailesinin kurallarına karşı çıkarak bir Veela'ya aşık olup ondan çocuk yapmıştı. Melez Sehun Slytherin'e seçilerek okulda büyük bir dikkat çekmişti. Voldemort ve Snape'den sonra binaya seçilen az sayıda melezden biriydi.
Fakat Sehun binasındaki aptallardan farklıydı. Dikkatleri üzerine çekmek istemiyordu. seçmen şapkaya Hufflepuff'a seçilmek için yalvarmıştı. Çocukluğunu yalnız geçirdiğinden, arkadaş edinmek için yanıp tutuşuyordu. Tembel olduğu için okula gelirken lanet falan da ezberlememişti. Yapabildiği tek büyü babasına çok özendiği için Patronus'tu; patronusu kocaman, şişko bir kediydi. Bu büyüyü çocukken yapabilecek kadar güçlü olsa da üzerine düşmediği için kimse ne kadar yetenekli olduğunun farkında değildi.
Ah, Sehun'un güzel yüzünden, tembelliğinden, binasından ve ailesinden başka bir sorunu daha vardı. Duyguları ne kadar kuvvetli olsa da, içi yanıp tutuşsa da duygularını asla yüzüne yansıtamıyordu. Meleksi yüzündeki ince dudaklarının bir kez olsun yukarı kıvrıldığı görülmemişti. Gözlerinde can yoktu. kaşları sadece çatılıyken görülebilirdi. Porselen bir bebek gibiydi. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma'dan sınıfının en yüksek notunu aldığında bile tek yaptığı hocaya bir baş selamı verip notu yazılı kağıdı çantasına tıkmak olmuştu.
Okul bu yüzden onu zengin, duygusuz bir Slytherin olarak görüyordu. Her ne kadar okulda bir hayran kulübü olsa da kimse onun yanına yaklaşmıyordu. Altıncı senesindeydi ama bir kez bile çıkma teklif eden olmamıştı. Bir sevgilisi bile olmamıştı. Okulda onun insanları lanetlediğine dair söylemler vardı. Bu dedikoduları çıkaranlar da hayranlarından başkaları değildi. sehun'a sahip olmayacaklarını anlayan bir grup manyak başkasının da sahip olmayacağını emin oluyorlardı.
Güzel çocuk iç çekti ve bir yandan yürürken bir yandan da gözlüğünü çıkartabilmek için çantasını karıştırmaya başladı. Leylak renkli gözleri oldukça hassastı ve son zamanlarda gözleri bozulmaya başladığından gözlük takmaya başlamıştı. Harry Potter stili gözlükleri vardı. Bir Slytherin'in bu gözlükleri takması biraz ironik olsa da gözlükçüde içine sinen tek gözlük bu olmuştu.
Kaşlarını çattı ve elini çantasının derinliklerine soktu. Lanet gözlük nereye kaybolmuş olabilirdi ki? Eli gözlüğe sarıldığında içten içe bir zafer kahkahası attı ve-
Yere uçtu.
Biriyle çarpışmıştı. Kendine lanet okudu. Koridorda bir mal gibi yürürken önüne bakmazsa olacağı buydu. Gözlüklerini gözüne geçirdi ve dizlerini silkeledikten sonra kendisi gibi yeri boylayan çocuğa baktı. Nefesi kesilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUN'S EFFECT| sekai
FanfictionYazar: neogaymyback Ship: sekai Sanat eseri: Harry Potter