🐵(27)

190 51 2
                                    

Merhaba!

Khalid with John Mayer - Outta My Head

Yiğit arıyordu ne yapacaktım şimdi? Açamazdım ama söz verdiğim gibi açmam da gerekiyordu.  Of ne yapacağım derken başka bir sorunumuz daha olduğunu fark ettim.Evet şu anlık bir sorunumuz vardı.


Yiğit görüntülü arıyordu!


Heyecandan ne yapacağımı şaşırmışken aramanın sonlandığını gördüm. Açacaktım, çünkü ona söz vermiştim, ama nasıl olacak diye düşünüyordum. Bilerek açmadığımı düşünecekti. O yüzden hemen ben aradım onu.  Ben de görüntülü aramıştım, çünkü onu zamandır görmüyordum(3gündür) ,özlemiştim. Ama kendimi göstermeyi düşünmediğim için parmağımı telefonun üstün tarafına tuttum ve kamerayı kapattım. İyice heyecanlanmış açmasını bekliyordum ki,ilk çalış da hemen açmıştı. Kendi kameramı kapatıp elimi telefonun üstünden çektim. Kamerayı kapattığımı görünce kaşları anında çatılmıştı. Gülümsedim ve söyleyeceklerini bekledim. Büyük ihtimalle kamerayı açmamı söyleyecekti.
Aynen de öyle olmuştu.

"Kamerayı açar mısın? Neden kapattın?"

Dilimle hayır anlamına gelen bir ses çıkardığımda o da kamerasını kapatmıştı.

"Sen açmıyorsan ben de açmayacağım."  dedi.

Peki diye fısıldadım kamerayı açtım ama ön kamerayı açmamıştım. Karşı duvardaki fotoğraf panomda onun resimleri vardı, görse sorun olmazdı bence. Kamera o duvarı yansıtıyordu ekrana. 

O da arka kamerayı açtığında ekrana tüysüz bacakları yansımıştı. Yatağına uzanmıştı.  Gülüp "Ön kamerayı sen neden açmıyorsun?"  dediğimde
" Sen ne yaparsan, ben de aynısını yapacağım."  demişti.  Peki diye fısıldayıp ön kamerayı açtım. Tabii ki de yüzümü göstermiyordum. Yüzüm görünmeyecek şekilde tuttuğum için boynum görünüyordu ama yapacak bir şey yoktu. Nasılsa beni köprücük kemiklerimden tanıyamazdı, öyle değil mi?

O da ön kamerayı açmıştı ama yüzünü görüyordum ben. Onu her gördüğümde olduğu gibi yüzüme bir gülümseme oturmuştu.

"İyi misin?" diye fısıldadım.  Sesimi tanıyabilirdi, bu yüzden fısıldayarak konuşuyordum. "Şu anda iyiyim." diyerek başını salladığında "İyi olduğuna göre, kapatayım mı?" dedim "Tabii ki hayır!" diyerek yeniden
kaşlarını çattı. Ruh hali hemen değişebiliyordu.

Tekrardan "Hayır tabii ki kapatamazsın." dediğinde "Öyleyse, sadece üç dakika konuşacağız tamam mı?" dedim ben de. Çünkü daha fazlasına kalbim dayanmazdı.  "Peki mâdem." diyerek konuşmaya başladı.

"Çevremde seni tanıyan birisi var mı?" diye sormuştu ilk olarak. Sorusu biraz duraklamamı ve düşünmemi  sağladı. Yine fısıldayarak yanıtladım onu.

"Hayır."

"En son ki konuşmamızda, 2017'den beri beni sevdiğini söylemiştin. Üç yıldır seviyorsun yani, öyle mi?"
"Evet."
"Peki,neden karşıma çıkmıyorsun?"

"Cesaret edemedim denilebilir."

Biraz durup tekrar sordu.
"Daha önce neden yazmadın?"

"Zeynep'i seviyordun."

"Anladım." demişti.

İki dakikamız çoktan geçmişti,geriye kalan bir dakikada sessiz kalmayı tercih etmiştik ben onu izlerken O da beni izliyordu, ama bir şeyler düşündüğü belliydi.  Derin nefes alıp tekrar konuşmaya başladı

"Karşıma ne zaman çıkacaksın?"

"Ne zaman beni seversen gülüm " deyip güldüm.

  "Ya hiç sevmezsem?" dediğinde

"O zaman beni hiç göremezsin." demiştim

Hımm diye mırıldanıp son sorusunu da sordu. "Karşı duvarda fotoğraflar vardı. Benim fotoğraflarım mıydı onlar?"

"Evet." dediğimde hafifçe gülümsemişti.

"Her dakika beni izlemen güzel." dedi.
"Hem de nasıl."
Cevabım onu tekrar gülümsetmişti.

"Süre doldu." diye fısıldadığında "Vedalaşma vakti." demiştim ben de.

"Okulda görüşürüz maymunum." dediğimde gülümseyip "Görüşürüz güzelim." demişti ve sonra ekledi

" Bu arada, köprücük kemiğine düştümm."

Bölüm sonu!

Selam Maymunum 🐵 / TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin