Sabah kalktığımda sanki tüm bu olanlar hiç yaşanmamış gibi hissetmek istedim. Annem "Hadi kızım kahvaltı hazır." dediğinde yatağımdan her şey güzel olcak hissiyle kalktım ama aşağıya inip de babamın yaralarını gördüğüm zaman hislerimin üstü çok kalın bir yorganla örtüldü. Kahvaltıyı ettikten sonra biraz daha uyumak için odama çekildim. Herkesin dinlenmek için farklı aktiviteleri olabilir mesela annem çay içerek dinlenir. Babam arkadaşlarıyla vakit geçirerek dinlenir.
Bense uyuyarak dinlenirim. Yine dinlenmek için yatağıma geçtim ve kötü şeyleri aklımdan çıkarmaya çalıştım. Ne kadar zor olsada umudumu
asla yitirmek istemiyordum. Bunları düşünerek tam uyuyacaktım telefonum çaldı. Bakmak istemesemde çok ısrarcıydı. Sırf ne var ya ? demek istediğim için telefonu elime aldım.
Ne ? Doğru mu görüyordum? Telefondaki şeyleri görünce sinirim tepeme çıktı çünkü telefonda arıyan kişinin ismi, benden kurtulamassın 'dı.
Hemen telefonun ekranını kaydırdım zaten tahmin etmesi zor değildi. Dün telefonumla uğraşmasından bilmeliydim.
"Ulan Bora ne var, ne?"diye sitem edince karşıdan kahkaha sesleri geliyordu.
"Sana şöyle söyliyeyim hadi Dışarıya gel bekliyorum." deyip telefonu suratıma kapattı. Bide benle eyleniyordu. Geliyorum sen bekle, geliyorum. Uykumdan uyandırılmayı
hiç sevmezdim. Pek de uyuyamadım ki. Hemen üstüme bir şeyler geçirip aşağıya indim.
"Anne ben çıkıyorum."dedim ama bir şey beni durdurdu be o kişi babamdı.
"Nereye gidiyorsun küçük hanım?" babamın sesini duyduğumda durdum. Bu aralar babama pek bakamıyordum. Yaralarını gördükçe içim kan ağlıyordu. Babam işaret parmağıyla yüzümü ona bakmamı sağladı.İşte yine oluyordu, yine içim acıyordu. Yüzünün halini görünce gözlerim doldu."Merak etme geçicek."dedi güven verici sesiyle ve dayanamadım. Kollarımı boynuna doladım babamın."Geçecek"dedi tekrar.
"Baba ben artık gidebilir miyim?"
Bana kalırsa akşama kadar beklesin ama ...
"Hadi git bakalım bu seferlik."dedi.
Babamın bu huyunu seviyordum. Bana güveniyordu. Bende güvenini boşa çıkarmayacaktım. Babamdan ayrılıp dışarı çıktım. Biraz etrafa bakındığımda göremedim ama biraz öteden pişt diye ses gelince orada sokağın başındaki evin yanında olduğunu anladım. Yanına doğru ilerlediğimde dün içimde Bora'ya söylediklerim yüzünde sönen şeyler
her bir adımımda aydınlanıyordu. Bana ne oluyordu böyle? Garip bir his
Yanına geldiğimde bana içtenlikle gülümsedi. Dinlenmeye çalıştığımda unutmaya çalıştıklarım şimdi bir anda silindi. Bende ona iştenlikle gülümsedim.Aslı Sevilen
Sabahtan beri anneme ev işlerinde yardım ediyordum. Gerçi bundan pek şikayetçi değildim ama yoruldum bende be. Annem halime acımış
Olacak ki
"şu çöpleri at da biraz dinlen."dedi. Sonunda dinlenmek kelimesini duyduğumda bir kaç kez şaşırarak gözlerimi kırptım.
Annem "Biraz daha kalırsan fikrimi değiştireceğim." dediğinde ışık hızıyla ayağa kalktım. Çöpleri alıp dışarı çıktığımda birde ne göreyim? Çiğdem ve Bora'yı gördüğümde 32 dişimi gösterip sırıttım. Demek bensiz buluşmalar ha başbaşa birde. Ne! Çiğdem gülümsüyor muydu? Vayy kardeşim yürü be. Artık içimdekileri dışarı vurmam gerekiyordu. Bende gereğini yaptım. "Ooo kardeşim nabiyonuz ya?" Diye bağırarak onlara yaklaşmaya başladım. Çiğdem beni görünce bir kaç saniye bir Bora'ya bir bana baktı sonra hemen parmaklarıyla oynamaya başladı. Kardeşimi tanıyordum, utanınca hep bunu yapardı. O utanınca daha bir keyiflendim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL GÜCÜ
Ficțiune adolescențiHayal gücü kapıdır. Gerçeklere kapanan hayallere açılan türden bir kapı. Ve benim hayal gücümde biraz macera ve aşk olabilir. Hayal güçleri sınırsızdır, kısıtlamaya ne gerek var. Sizlere kendi hayalimin gücünü göstermek isterim.HAYAL GÜCÜNÜN KAPISI...