BU BENİM YAZACAĞIM 2. KİTABIM NORMAL HALKTAN BİRİSİYİM YAZAR FALAN DEĞİLİM. UMARIM KİTABIMA BİR ŞANS VERİRSİNİZ.
Başım ağrıyordu. Kendimi akşamdan kalma gibi hissediyordum. Ama... Dur bir dakika ben hiç akşamdan kalmazdım. Ahhh ne oluyor Allah aşkına ? Ellerim... ellerim kelepçeliydi ben... kımıldayamıyordum. Ayaklarım... ahhh olamaz onlarda keza ellerimle aynı haldeydiler. Gözlerim bu loş ortamı incelemek için etrafta dolaşmaya başlamıştı. Burada hiç pencere yoktu ve hiç eşyada yoktu yattığım yatak ve başucumdaki komodin hariç. Burası. Burası bir... hastaneye benziyordu. Kolumda bir serum vardı. Ama bana ne olmuştu ki de buradaydım ? Ve eğer hastanedeysem neden kol ve ayak bileklerimde kelepçe vardı? Başım bu cevapsız sorularla daha da ağrımaya başlamıştı. Gözlerim kapanmak için can atıyorlardı ama hayır! Eğer kapatırsam bu soruların cevaplarını bulamayabilirdim.
Ve birden düşüncelerim dışarıdan gelen ayak sesleri ile bölünmüştü. Hemen dikkatimi kapıya vermiştim. Kapı kolu yavaşça aşağıya doğru indirildi. Sanki dışarıdaki kişi beni uyandırmak istemiyordu. Kapı içeriye doğru gıcırdayarak açıldı. Görüş alanıma sarı saçlı bir kız girdi ilk önce kızın gözleri yüzüme doğru çıktı gözlerimiz buluşunca kız korkarak bir adım geriledi. Yüzümde nasıl bir ifade vardı hiç bilmiyordum ama kızı korkutmuştum gerçi beni tanıyan ve tanımayan herkes benden korkardı. UMURSAMADIM.
Kız boğazını temizleyip göz temasımızı keserek bana doğru gelmeye başladı. Kız yüzüme bakmayarak. "NASILSINIZ?" diye sordu hayret ilk defa birisi bana çekinmeden artık yüzüme bakmaması nasıl bir çekinmemezlikse soru sorma cesareti göstermişti. Acaba beni tanımıyor muydu? İyi de burada beni tanımayan olmazdı. Kızın sorusunu es geçerek. "NEREDEYİM VE BURAYA NASIL GELDİM?" dedim. Kız yüzüme bakmayarak. "EFENDİM BURASI RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ BURAYA NASIL GELDİĞİNİZİ ZATEN BİLİYORSUNUZ." Kızın söyleyecekleri sonlanır sonlanmaz kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı. Kızın hangi dediğine sinirleneceğimi şaşırmıştım. Hangisine kızacağımı ayağa kalkınca düşünmek için aklıma not ettim ve kıza dönerek. "HEMEN ŞU KELEPÇELERİ ÇÖZ YOKSA BURADAN ÇIKTIĞIMDA GÖRECEĞİN ŞEY KARA TOPRAK OLUR!" diye çemkirdim. Çemkirmemle beraber kız yerinde sıçramış ve "PE...PEKİ EFENDİM." demişti.
Elini beyaz önlüğünün cebine atıp bir anahtarlık çıkardı bu anahtarlıkta bir sürü anahtar vardı büyüklü küçüklü ve hepsinde bir şeyler yazıyordu galiba bu şeyler birer isimdi. Hemşire kız büyük bir anahtarı eline alıp bana baktı galiba benden çekiniyordu. "HADİ!!" diye bağırmam kızda işe yaramış olacak ki kız hemen yanıma gelip anahtarı ilk önce sağ elimdeki kelepçeye takıp elimin serbest kalmasını sağladı aynı işlemleri sol el bileğim ve ayak bileklerime de uyguladıktan sonra normal bir insandan beklenmeyecek hız da ayağa kalkıp hemşire kızın boğazına yapıştım. Hemşire kız ne olduğunu anlamadan sırtını duvarla buluşturmuştum biraz sert olmuş olacak ki kızın ağzından bir inleme çıktı sesini kimsenin duymaması için elimi hemen ağzına kapattım.
"SAKIN! SAKIN BAĞIRMAYA KALKMA SEN BENİ SALAK MI SANIYORSUN NASIL GELDİĞİMİ BİLSEM SANA SORAR MIYIM KALTAK?"
"ÜZ... ÜZGÜNÜM EFENDİM... BOĞAZIM."
Kızın boğazını yeni hatırlayarak konuşabileceği kadar elimi gevşettim.
"KONUŞ!"
"EFENDİM SİZİ KENAN BEY GETİRDİ. HATTA SİZ BAŞTA KENAN BEYİ DÖVDÜNÜZ SONRA ODA SİZE KARŞILIK VERMEYE BAŞLADI. SİZ BIÇAK ÇIKARTIP KENAN BEYE TUTUNCA KENAN BEY DE SİZE KARŞI BIÇAK ÇIKARTTI VE ŞEY... SONRA KENAN BEY YÜZÜNÜZÜ BU HALE GETİRDİ."
Yüzüm mü? Yüzüme ne olmuştu? Şu adamı hiç sevmiyordum zaten biz birbirimizi hiç sevmemiştik ki. Ama şu an o adamdan da önemlisi yüzümdü gerçi bek de önemli bir yüzüm yoktu bıçak izleriyle dolu düşmanlarım sağ olsun bir yüzüm vardı ama son bir aydır bıçak izleri giderek kendini kayıp ettirmişti. Çok hafif izleri kalmıştı şimdi ise nasıl bir yüzüm olduğunu bile bilmiyordum ama umurumda da değildi. Çünkü ben o yara izleriyle güzeldim ayrıca o izler beni rahatsız da etmiyordu.
"AYNA VAR MI?"
"BU...BURADAN EFENDİM" diyerek sağ tarafı göstermişti eliyle elimi kızın boğazından indirip kızı ters çevirerek önüme geçmesini sağladım ve sırtından ittirdim kız isteğimi anlamış olacak ki kapıya doğru yürümeye başladı ve kapının biraz gerisinde durdu hemen solda yatarken fark etmediğim bir kapının kolunu tuttu galiba burası da lavaboydu kız kapıyı açıp içeriye girdi ben de peşinden girdim tam da tahmin ettiğim gibi burası lavaboydu. Kız eliyle tam karşı tarafımı gösteriyordu. Kafamı kaldırıp gösterdiği yere baktığımda kendimle karşılaştım yüzümün sağ tarafında gözümün altından başlayıp çeneme kadar inen bir yara izi vardı. Elimi kaldırıp tam yaranın üzerine koydum ve yaraya bastırmaya başladım hemşire kız galiba daha fazla bakamayacak olduğu için kafasını önüne eğdi bu yara neydi ki benim bedenim daha fazlasını görmüştü ama bu kız benden farklıydı muhtemelen gerçi neredeyse yüzde 98 benden farklıydı. Yüzümdeki yaraya bastırıyordum fakat herhangi bir acı hissetmiyordum çünkü benim bedenim hislere karşı kapalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHATARALI
AdventureHerkese göre deli, ama ona göre etrafındakiler deli... Onun bir ailesi yok, ama etrafındakilere göre var...