" Jim.. o kız Diana... ölmüş..." duyduğu habere şaşkınlık içinde bakarken bir yandan da aklındaki soruyu sormuştu.. " Nasıl ? "..
Harvey içinde oluşan buruklukla hafifçe dudaklarını aralayarak "İntihar.." demişti...
Jim Gordon duyduğu cevabı içinde sorgulamaya başlamıştı.. neden böyle bir şey olmuş olabilir diye... Jerome'un kaybından sonra olma ihtimali geldi aklına... Mezarlıktaki halini hatırlayınca saçma gelmişti... Bu işin içinde başka bir şey olabilir diyerek yakınlarını sorgulaması gerektiğini düşündü..." Harvey.. Sana da saçma gelmiyor mu?.."
Harvey şapkasını düzeltirken cevap vermişti... " O da Arkham'dan kaçmış bir hasta.. Her şey beklenebilir.."
" Bence yakınlarını bir sorgulayalım.."
Harvey onaylarcasına kafasını salladığında bu kızın yakını olup olmadığını sorguluyordu..
" Kimi sorgulayacağız??.."Jim " Cenazede onu bırakan bir kızı görmüştüm... Kızın adı Aurora... Arkham'da çalışıyor... Onu bulmalıyız.." dediğinde Harvey rozetini alarak ilerlemeye başladı Jim'de onu takip ediyordu..
.......
" Bu taraftan..." Aurora Jerome'a atış odasını gösterirken Jerome'un heyecanı yerinde durmasını engelliyordu.. eline aldığı silahı karşısındaki mankene doğrultup ateş etmek üzereyken onu durduran kız söyleyeceği şeyin önemli olduğunu belirten bir ses tonuyla " Göstermem gereken bir oda daha var.. Sonra gelip önce burada sonra da diğer odada çalışacaksın..." dediğinde Jerome sırıtarak..elindeki silahı kızın yüzünde gezdirdi...
" Aurora.. Bana emir vermeye kalkma... Diana burada değil... Kurtuluşun da olmaz.. "
Aurora başta irkilsede silahı küçük bir hamleyle adamın elinden aldığında
" Kimin kurtuluşu olmaz bir düşünelim istersen... Ne de olsa ölü olan sensin değil mi? " demesi.. Jerome'u bir an sinirlendirmişti... Odayı dolduran kahkahaları Aurora'nın adımlarını gitmek istediği yere yönlendirmesine sebep olmuştu.." Burası.. her türlü spor aletinin bulunduğu favori odalarımızdan.."
Jerome elini çenesinde gezdirirken düşündüğünü belli eden bir ifadeyle odayı incelemeye başladı... Bir iki adım daha atıp etrafa göz gezdirirken bir anda arkasını dönüp bağırarak "Efsane.." dediğinde Aurora " Tamam sen burada çalışmaya başla.." demişti..Odadan çıktığında eve gitmesi gerektiğini hatırladı...
Salona vardığında ise Sophia'nın kitap okuduğunu görmüştü...Aurora: Hey.. Ophelia Nerede?
Sophia: Bir iş için dışarı çıkacağını söyledi... Gelir birazdan..
Aurora: Tamamdır... Ben gidiyorum..
Sophia: Eve mi?
Aurora: Evet... Akşam geldiğimde konuşacak çok şeyimiz var..
Sophia: Konuşalım... Merak ettiğim şeyler var...
Aurora Sophia'ya sarılırken hoşçakal dediğinde Sophia'da aynı samimiyetle gülümsediğinde birbirlerinden ayrılmışlardı... Her şeye rağmen kurdukları bu güzel dostluk onları bir arada tutuyordu...
...
Arabanın kapısını açıp koltuğa yerleştiğinde kemerini takıp çalıştırdığı araçla ilerlemeye başladı...
Kafasında oluşan soruyla düşünmeye başlamıştı... İçinden " Diana acaba şu an nerede? " diye geçirdiğinde gerginlik hissinin oluşmasını engelleyememesi canını sıkmıştı.. İç çekerken direksiyonu sıkması yaşadığı duyguya verdiği tepki olmuştu...