Arabayı şirketin otoparkına çekerek hızla asansöre yöneldim. Hemen arkamdan Jimin'in arabası garaja girmişti ama ben daha hızlıydım. Odaların bulunduğu kata basarak titrememi azaltmaya çalıştım.
Asansör durduğu an Jimin'in odasının önüne gelerek kapı kulpunu aşağı indirdim. Şansıma kilitli olmayan kapıdan içeri girerek arkamdan kapıyı kilitledim. Dolabın kapağını açarak tüm kıyafetleri yere fırlatmaya başladım.
Sırt çantasını bulamadıkça sinirleniyor çığlık atarak etrafı tekmeliyordum. O sırada kapı kolu zorlandı. Ardından kapıya sert yumruklar inmeye başladı. "Lalisa aç şu kapıyı." Kapı kıramayacakları kadar sağlamdı. Bu yüzden onları umursamadan tüm odayı aramaya devam ettim.
Odanın altını üstüne getirmiştim ama yoktu. "Jimin! Şu boktan sırt çantası nerede!" Bir kez daha kapıya sertçe vuruldu. "Lalisa. Hemen şu kapıyı aç." Onu umursamadan banyoya girdim. Banyo dolaplarında bulduğum her şeyi yere fırlatarak çantayı aramaya başladım. Havluların arkasındaki karartı dikkatimi çektiğinde havluları çekerek hepsinin yere düşmesini sağladım.
Sonra kocaman bir kahkaha attım. "Buldum!" Dışarıdaki sesler birden kesildi. Sonra Jennie çığlık atmaya başladı. "Lalisa yalvarırım dur. Bunu yapmak istemiyorsun. Çok güzel gidiyorsun. Değmez Lisa yapma." Onu umursamadan odaya girerek yatağın üstüne oturdum. Çantayı ters çevirerek içindeki her şeyin yatağın üzerine dökülmesini sağladım.
O sırada kapı şu ana kadar almadığı kadar güçlü bir darbe aldı. Duvarları sallayacak kadar sert bir darbeydi. Elimi çabuk tutarak lastiği koluma bağlamaya başladım. Titreyen ellerim beni yavaşlatıyordu. Kapı aldığı üçüncü darbeye dayanamadı. Jimin, Yoongi ve Tae odanın içine fırladı. Üçü birlikte kırmış olmalıydılar.
Jimin yanıma gelerek hızla lastiği çözmeye başladı. Ona engel olmaya çalışıyor bir yandan da çığlıklar atıyordum. "Bırak beni. Bırak!" Jimin'e gücüm yetmeyince ellerimi boğazıma getirip tırnaklarımı derime sapladım.
Kendime zarar verdiğimi gören Jennie "Yoongi. Ellerini tut." diye bağırdı. Yoongi parmakları ile bileklerimi kafeslerken ben önümdeki esrarları toplayan Jimin'e tekmeler savuruyordum. "Bırakın beni. Ona ihtiyacım var. Canım yanıyor. Tüm bedenime iğneler batıyor. Ölmek istiyorum bırakın beni!" Jennie kafamı iki kolunun arasına alarak beni göğsüne bastırdı.
"Lalisa. Bebeğim kriz geçiriyorsun. Yalvarırım sakin ol. Geçecek bebeğim." O sırada bakışlarım kapıda dehşet içinde bizi izleyen Jungkook ile buluştu. Gözleri dolmuştu. Birden tekmelerimin şiddeti yükseldi. Boğazım yırtılırcasına çığlık attım. "Noldu? Neden ağlayacakmış gibi bakıyorsun? İstediğin bu değil miydi? Acı çekmem değil miydi? Bak deliriyorum. Bak!" Ben daha fazla çırpınmaya başlayınca Yoongi ve Jennie kollarını sıkılaştırdı.
"Lalisa ben-" diye söze başladığında "Siktir git buradan!" diye çığlık attım. Jimin tüm paketleri toplamayı bitirerek çantanın fermuarını çekti. Çantayı Tae'ye fırlatarak "Çık buradan. Yok et onları." dedi. Tekmemin yönünü değiştirerek Yoongi'nin göğsüne sertçe vurdum. Yoongi'nin elleri gevşediği an ondan kurtularak Jennie'yi itekledim.
Tam Taehyung'a doğru atılmıştım ki Jimin beni sımsıkı tuttu. "Bırak beni!" diye çığlık atarken Tae hızla odadan çıktı. Bağıra bağıra ağlamaya başladım. Tüm vücudum titriyordu. Jungkook'un hala burada olması beni kötü etkiliyordu. Jungkook'a "Defol!" diye bağırdığımda Yoongi sinirle ayaklanıp Jungkook'un kolundan sertçe tuttu. "Bir süre ortalıkta gözükmesen iyi olur." Diyerek Jungkook'u kapıdan dışarıya çıkartıp kapıyı yüzüne kapattı. Bacaklarımdaki tüm güç birden tükenirken kendimi yere bıraktım. Jimin beni sımsıkı tutarak benimle birlikte yere çöktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️COMEBACK ✔️Liskook
Fanfic"Ne yapmamı bekliyorsun? Kollarımı sana sımsıkı dolayıp yüzlerce kez seni ne kadar özlediğimi fısıldamamı mı? Gözlerinin içine bakıp gülümseyerek aşk şarkıları söylememi mi? Seninle eskisi gibi uyumamı ister misin? Hafızamdan silinmek üzere olan yüz...