"Kenan." dedim. "Eminim!"
Odada ileri geri dolanmaya devam ettim. Sinirliydim. Gergindim. Yerimde duramaz haldeydim.
"Sakin olun." dedi Akrep.
"Olamam." dedim onu susturarak. "Sakin olunacak zaman değil. Zaman intikam zamanı!"
Akrep'te gerilmişti. "Sinirle alınan kararlar her zaman kötü kararlardır." dedi. "Sakin olmalıyız. Biraz otursanız mı?"
Önüme çıkan ilk koltuğa oturdum. Bu seferde dizlerimi sallamaya başladım. "Bir şey yapmalıyız.." dedim kendi kendime. "Nasıl intikam alabilirim?"
"Hala sakin değilsiniz."
Akrep önüme bir sandalye çekip oturdu. "İlk olarak Kenan abi olduğundan emin olmalıyız."
"Kenan abi?" Kaşlarımı çattım. "Ona bir daha benim yanımda abi deme!"
"Ya o değilse?" diye sordu.
"O değilse kim Akrep?" diye sordum. "Başka düşmanım yok."
Ofladı. Bende ofladım. "Efe'nin yolladığı adreste kaldı. Gidemedik. Yarın bi bakalım ona. Unutturma."
Başını salladı. "Ayrıca Mervan abinin oğlunu görmek istiyorum. Nerede yaşıyorlar?"
"Buna mecbur değilsiniz." dedi Akrep.
Ayağa kalktım. "Mecburum." dedim. "Ayarla. Onu görmek istiyorum."
O da ayağa kalktı. "Cenaze öğleden sonra." dedi. "Eğer gitmek istemezseniz evine götürebilirim."
"Cenaze daha uygun." dedim. "Ali ve Hakan'a söyle. Onlarda gelecekler."
Yine başını salladı.
Çıkması için başımla bir işaret yaptım. Odadan çıktı.
Tek başıma kalmıştım yine.
Gidip koltuğuma oturdum. Telefonumu elime aldım.
Emin olmalıydım değil mi?
Olacaktım.
Kenan'ın numarasını aradım. Telefonu çalarken derin bir nefes aldım. Güçlü bir sesim olmalıydı.
"Günaydın." diyerek açtı telefonu.Çirkin ses tonunu tanımıştım. "Kiminle görüşüyorum?"
Ecelinle...
"Ecrin Özmen." dedim.
Bir kaç saniye sessiz kaldı.
"Nasılsın kızım?" diye sordu sonra.
"İyiyim çok şükür." dedim. "Siz nasılsınız? Konuşamadık hiç."
"Neyi konuşamadık?" diye sordu.
Arkama yaslandım. "İşinizi halledebildiniz mi?" diye sordum. "Kadın kaçakçılığı işini.."
"Kaçakçılık demiyoruz." dedi tekrarlayarak. "Ne oldu? Fikrini mi değiştirdin?"
"Değiştirmemi isteyenler var gibi geliyor." diye cevapladım. "Sizce var mı?"
"Bir şey mi ima ediyorsun?" diye sordu açık açık. "Bak kızım ben yaşlıyım. Kelime oyunlarını çok anlayamıyorum."
"Sadece.." dedim. "Fikrimin değişmediğini söylemek istedim." Bir kaç saniye söylediklerimi sindirmesi için bekledim. Sonra devam ettim. "Hiç bir şey de değiştiremez."
Güldü. "Baban gibi çok net ve emin konuşuyorsun. Onu örnek alıyorsun belli." dedi. "Ama sana bir şey hatırlatayım Ecrin. Baban şu an hayatta değil. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
General FictionSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...