Ask bir küçük kelebek misali kondu işte şimdi mahallenin sıcak kaldırımların asvalt kokusuna ip atlarken ayaklarımin yandigin hisediyorum ve şimdi gökyüzüne daha yakınım benim güzel 90 lar mahalem eskilerden çıkamamış ligin esintisi üstünde cığızvılık yapan arkadaşlarımla oyanaya durmak ve sanki hiç yorulmayacak hiç hep böyle küçük asi ve o hiç sevmediğim kuzenlerimle koşmaktan terliklerim devamlı yirtilacak ömür boyu boylemi olacaktı gerçekten hayat ne hizli dememe gerek varmı, şahsen yok yok artık o masumiyet yok artık ne o köşe başından çin lokantasında bekleyen köşe başı mektuplar ne de akşama sancı başladı ile biten tekerlemeler evet evet biz bitmek bilmeyen acligimizla kaldık ve evet doğru ilacı ye mek sandık tıpkı tutkuyu aşk sandığınımız gibi ve yine kaniyoruz kana kana içiyoruz o yalan çesmesinden. Birgün daha bitiriyor ve ufuktan bütün güzelliğiyle secde ye gidyorken güneş bizde teker teker evlerimze dagiliyruz. Üstümüz toz terlilerimiz defalarca yırtılıp dikilmekten ben yoruldum der gibi gevşemiş dikisiyle koşarken yere dusuyorum annem kucağında bı bebekle geliyor herkes onun için düştüğümü saniyor çocukluğumdan bana kalan bu küçük hatıra bir film karesinin hafıza kaybı geçirdikten sonra aklina geldiği karelerden ibaret hesaplarıma gore bu kare ben 3 yaşındayken kalmış bana kardeşim hasandan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANDA BÂKİ
General Fiction"Kaderin birbirine pamuk ipliği gibi bağlı olduğu anda çıka gelen aşkın en güzel ve gerçek haline bir hüma kuşu misali kaderin ağlarını örmesi çok da kolay olmadı tercihlerimiz sadece baharı karşılayan bir kuş misali dört mevsim saltanatlik ömründe...