3.Bölüm

44 6 0
                                    

Onların bize doğru dönmeleriyle bir adım geri gitmeleri bir oldu.
'Gelin' işareti yaptı. Hepsi birbirine baktıktan sonra tereddütle bize doğru gelmeye başladılar. Az önce tartıştığım adam bir-iki adım önümdeki çocuğun yanına gelerek bana;

"Bebeğim hadi ama oyun bitti çık"
Kafayı yemek üzereydim ne yapacağımı bilmiyodum.Şimdi bu pis sapıkların eline mi düşecektim?
Kolumdan tutmasıyla suratına yumruk yemesi bir oldu.
Ne yani bebeğin burada demişti. Şimdi adama yumruk mu attı şimdi bu?

"Allah'ım kimlerin eline düştüm böyle"

Adam hâlâ bana bebeğim diyerek uzaklaştı.
Sanırım o yumruk ona yetmişti.
Onlara bi teşekkür borçluydum.

"Teşekkür ederim, bu sapıkların elinden kurtardığın için."

"Bi kız olarak,Bu sokakta bu etekle ne işin var seninn?"
Ne yaniii bana şimdi hesap mı soruyodu.Beni tanımıyo ve bana hesap mı soruyo, bu kendini ne sanıyo böyle?
Kafayı yiycem sapıklardan kurtuldum şimdi sıra bunda mıydı?
Sakin olacağıma,sinirli olmayacağıma söz vererek konuşmaya başladım.

"Evime giden yolda çalışma vardı ve buradan geçmek zorundaydım.Keyfiyen ve bu etekle isteyerek buradan geçmiyorum. tekrar teşekkür ederim."İyi günler diyerek yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra;

"Heyyy!" diye bi ses geldi.

"Ne var?"

"Yanlız gideceğine izin verebileceğimi mi sanıyosun?"

"Ayaklarım var ve kendim gidebilirim diye düşünüyorum, yardımına ihtiyacım yok"

"Yürü evine kadar bırakırız."
Başta itiraz ettim ama, kabul etmekten başka çerem yoktu.Eğer tek başıma gidersem bu sefer sapıkların elinden asla kurtulamazdım.

"Tamam" dedim. Ve yürümeye başladık.
Aman ne güzel hiç tanımadığım insanlarla evime doğru ilerliyorum. Tanımıyorum evet ama onlarlayım, en azından kendimi biraz güvende hissediyorum.
Konuşmadan yürümeye devam ediyoduk.
Issız sokaklardan tek tek geçiyoduk. Hafif yağmur atıştırmaya başlamıştı.
Şimdilik üşümüyodum, Yağmur hızlanmaya başladı. Altımda eteğim var hafif üşümeye başladım sanırım, oda bunu hissetti ki ceketini üstüme örttü.

"Altın için hiçbişey yapamam bununla idare et"

"Teşekürler gerek yok üşümüyorum" dedim ve ceketini tekrar ona uzattım.

"İyii kendin bilirsin dedi" ve ceketini alıp giydi.

Üşüyorumm tir tir titriyorum. Ama neden böyle bişey yaptığımı bilmiyorum.
Biraz daha ilerledik evimin önüne gelmiştik.
Konuşmaya başladım.

"Yardımların için teşekkür ederimm"

"Evin burası mı?"

"Evet"

"Teşekküre hiç gerek yok bida etek giymezsen sevinirim"

"Ne giydiğim seni ilgilendirmez"

diyerek kapıyı yüzüne kapattım eve girdim.
Neden bana karışıyo tanımıyo bile,kıyafetime ne hakla karışır? Sevgilisimiyim?
Kız kardeşimiyim?
HAYIR
Söylenerek eve girdim.Annemler evde yoktu sanırım. Sesleri gelmiyodu.
Direk odama çıktım. Islak kıyafetlerimi çıkarttım,duş aldım telefonumu şarja taktım ve yatağıma girdim olanları düşündüm bugün okulun ilk günü ve yaşadığım olaylara bak sapıkların elinden kurtuldum bu seferde Ukala biriyle uğraştım bugün yaşadığım şeyler fazlasıyla yeterdi.Biraz uyuduktan sonra telefonumu elime aldım.Mesaj geldi mi diye baktım. Kimse mesaj atmamıştı telefonu yatağıma fırlattım. Mutfağa indim karnım acıkmıştı.Atıştırmalık bişeyler yiyip ,televizyonun başına geçtim.Güzel bir dizi olacağını düşünüp kanalları gezmeye başladım. Saçma sapam aşk dizileri vardı. Nefret ederim böyle dizilerden. Zaten aşka inanmıyorum ya da, aramızda kalsın aslında aşık olmaktan korkuyorum diyebilirim.
Televizyonu kapatıp odama geçtimm, elime kitabımı aldım. Biraz okurum diye düşünmüştüm. Baya okumuşum zaman çok çabuk geçiyor.
Kitap okumaya bayılıyorum,çünkü kitaplarda bambaşka hayatlar, bambaşka hikayeler vardır.
Kitabımı okuduktan sonra tekrar yatağıma yattım, ne ara uyudum ne ara sabah olmuştu?
Kalkar kalkmaz temizlik rutinimi yaptım.
Okul için hazırlanacaktım. Dünkü olanlardan dolayı bu sefer etek giymeyecektim.
Üstüme siyah
Altıma kot pantolonumu giydim siyah tshirtimi giyip saçımı düzleştirdim. Abartısız bi makyaj yapıp, çantamı alıp mutfağa indim.
Kahvaltı yapmak istemiyordum.Bu yüzden kahve yapıp içmeye karar verdim. Kahveye bayılıyorum hiçbir zaman hayır diyemezdim.
Kahvemi içtikten sonra evden çıktım

[Kısa bir süre sonra okula gelmiştim]

"Güzelim"
Kendime alınmıştım ve arkamı dönmüştüm. Doğru anlamışım çünkü bana sesleniyolardı.
Bi dakka bu o dünkü çocuk, beni sapıkların elinden kurtaran ismini bile bilmediğim ,eteğime laf eden ukala ve arkadaşları ama seslenen o değildi. Rakip okulun giriş duvarına oturmuşlar.Bana laf atıyolar,arkamı döndüm ama bişey demedim.
O an okulun kapısından çıkan Tolga yanıma geldi.

"Bi sorun mu var"

"Hayır yok gidelim eee dün nerelerdeydin?"
muhattap olsun, ve kavga çıksın istemiyorudum.O yüzden konuyu değiştirdim. Çünkü Tolga çok sinirli ufacık bişeye kavga çıkarırdı.
Kaşlarını çattı ve konuşmaya başladı;

" Şuan nerde olduğumu konuşmuyoruz
bişey varsa söylesene niye gizliyosun benden?"

"Gerçekten bişey yok hadi gidelim"

Arkamdan gelen ses;

"Aynen sorun var naparsın?"

Lanet olsunn gene o heryerde karşıma çıkmak zorunda mıydı hayatıma neden burnunu sokuyodu?
Hissediyorum şimdi herşey çok kötü olcak, kavga çıkcaktı.

"Hayır sorun falan yok hadi gidelim lütfen"

"Söylesene sevgiline seni dün sapıkların elinden kurtardığımı,hadi ama senden ayrılacağı için mi korkuyomusun?"

"Ya sen salak mısın ne sevgilisi?"

"Alev ne diyo bu pezevenk?"

"Saçma sapan konuşuyo,dün bi olay yaşadık ondan bahsediyo,gidelim anlatıcam"

"Saçma sapan mı? Mini eteğini de anlatsana çok güzeldi".

"Kes sesini" dedim.

Tolga elini yumruk yapıp kaldırmıştı. Kolundan tutup oradan uzaklaştırmak istiyodum. Cok sinirlenmiş olmalıydı.

"Seninle sonra görüşücez pezevenk"

Arkasını dönüp okula girdi.
Piç çocuğa bakıp bende Tolga'nın arkasından okula girdim.

"Tolga"
Sesleniyodum, beni duyduğuna emindim. Adımları sertti ama cevap vermiyodu. Sinirlenmiş olmalı.
Ona yetişmek için okulun koridorlarında koşuyodum. Tam sınıfın kapısından girecekti ki son anda yetiştim ve kolundan tuttum.

"Neden beni duymamazlıktan geliyorsun?"

"Sonra konuşuruz ders başlıycak" diyerek nazikçe kolunu geri çekti.

Sınıfa girdiğimizde Ege ve Büşra henüz gelmemişti

Her sene sınıfların en arka 4lü sırası bizimdi hep orada otururduk. Senelerdir bu kural hiç değişmedi.
Tolga en arka sıradaki cam kenarına geçti, kulaklığını taktı. Ve kafasını eğdi.
Bende onun bi ön sırasına oturdum.
Kitabımı çıkardım bişeyler okumaya başladım. Bikaç sayfa onduktan sonra gözüme güzel bir söz takıldı.
Hayatı gözyaşlarınla ödüllendireceğine; gülücüklerinle cezalandır. Çok güzel bi sözz her ne yaşarsanız yaşayın. Bu hayatta gözyaşlarınızdan daha kıymetli bişey olamaz.
Kitabımı alıp çantama geri koydum. Dersin başlamasına 10 dakika vardı. Telefonumu elime aldım ortak grubumuza tam mesaj atacaktım. Ege ve Büşra sınıf kapısından girdiler.

Büşra,Tolga'nın yanına oturdu.Ege' de benim yanıma geçti.

(Ege) "Neyi var bunun bugün?"

"Bilmiyorum sabah ufak bi tartışma yaşadık"

(Büşra) "Ne tartışması"

~Dün başıma gelen olayları anlattım.~

(Tolga) "Arasaydın gelirdim. Issız bi sokağa tek başına giremezsin."

"O an aklıma kimseyi aramak gelmedi"

(Tolga) "O pezevenkten yardım istemek zorunda değildin"

"Kendimi nasıl kurtarabilirdim söylermisin, söyle bidakine öyle yapıyım"

(Büşra) "Kızım neler yaşıyosun haberimiz yok
Niye mesaj atmadın."

"Yüzyüze anlatmak istedim."

(Ege) "gençlik sakinleşin biraz ders başlıycak."

~Kısa bir süre sonra ders başlamıştı~

İlk dersin sıkıcı geçmesiyle ilk tenefüsümüze çıkmıştık.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin♡

İKİ AYRI BEDENDE TEK KALP♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin