25

1.1K 84 2
                                    

Jungkook

Mutfağa geldiğimde aşçı noonaya Yoongi için bir çorba yapmasını söyledikten sonra ilaç ve su alıp çıkmıştım. Jimin elimdekileri fark edip telaşla konuştu. "Bir sorun mu var? Hasta mısın?"

"Yok ben iyiyim, Bay Min'in ateşi çıkmışta onun için götürüyorum."

İç çekti. "Bak bu kötü oldu, bizim Taehyung ile gitmemiz gerek. Bir süreliğine sen göz kulak olsan olur mu? Hemen geliriz. Durumu kötüleşirse hastaneye gidin."

Onu mırıltılarımla onayladım ve Yoongi'nin odasına gittim. Yüzü kızarıktı ve etrafa baygın bakışlar atıyordu.

Karşısına oturup ona suyu ve ilacı uzattım. "Bunları içmeniz gerek." Uzatmayıp hemencecik alıp hapı su yardımıyla yuttu. Boş bardağı alıp ilaç kutusuyla beraber masaya koydum. Sonra da elimi alnına koydum ve vücut ısısından da yüksek olan sıcaklıkla kaşlarımı çattım. "Doktor mu çağırsak?"

Mızmızlandı ve bileğimden tutup alnındaki elimi çekmemi sağladı. "Ben iyiyim."

"Siz iyi değilsiniz, ateşiniz var." Onu duymazdan gelip ayaklandım ve bezle su dolu bir kova aldım. Odaya geri döndüğümde uzanmış uyumaya çalıştığını görmüştüm. Bezi suya sokup çıkardıktan sonra sıktım ve vücudunda dolaştırmaya başladım. Mızmız sesler ile sinirimi bozsada tepki göstermemeye çalışıyordum.

Tam o sırada noona bir kase çorba olan tepsi ile geldiğinde elinden alıp yatağın yanındaki masaya koydum. Çorbaya kötü bakışlar atınca gülümsedim ve ona karşı çıktım. "Bir şey yemeniz gerek, yeni uyandınız."

Bezi kovanın kenarına koyup çorba ve kaşığı aldım. Bir kaşık çorba alıp ona uzattım. "Benimle bu kadar ilgilenmene gerek yok, uyursam geçer zaten."

Duymazdan gelip kaşığı dudaklarına götürdüm. Ağzını açmak zorunda kalıp çorbayı içti. Kase bittikten sonra memnun olmuş bir şekilde boş kaseyi masaya koydum. "Bir kase daha içmek ister misiniz?"

"Uyumak istiyorum."

Israr etmeyip tepsiyi mutfağa geri götürdüm. Açlıktan öldüğümden kendim için çikolata kremini ve kızarmış dilim ekmeği alıp sürdüm.

Hemen yemeyi bitirip odasına geri döndüm. Uyumasına sevinip sessizce bezini tekrar suya sokup çıkardım. Vücudunda gezdirirken bir yandan da onu seyrediyordum. Kızarmış yanakları, hafif açık dudakları ve dağınık dudaklarıyla çok masum duruyordu.

Dün öpüşmüştük.

Şimdi ne olacak? Bir şey olmamış gibi mi yapacağız? Daha ona ismiyle seslenmeme bile kızarken sevgili mi olacağız yani? Hiç sanmıyorum.

Alnına tekrar elimi koyup sıcaklığını ölçtüğümde indiğini fark etmiştim.

Yoongi

Gözlerimi araladığımda yatağın ucuna başını koymuş uyuyan Jungkook'u görmüştüm. Yanında su dolu bir kova ve bez vardı. Onu koltuk altından kavrayıp yanıma uzanmasını sağladım. Yorgun düşmüştü. Ayrıca yemek yiyip yememesi de şüpheliydi.

Kahküllerini geriye tarayıp uyanması için ona seslendim. Uyandığı zaman göz göze gelmiştik. Doğrulup bana yorgun gözleriyle baktı. "İyi misiniz?"

Gülümsedim ve başımla onu onayladım. "Yemek yedin mi?"

"Yedim. " Tam o sırada karnı guruldayınca gülmüştüm. O ise kızarmış ve oflayarak ayaklanmıştı. "Bir şeyler atıştırsam iyi olur. Sizde yemelisiniz."

Beraber mutfağa gittik. Jungkook dolaptan domates, salam, marul gibi şeyler çıkarınca sandviç yapacağını anlamıştım. "Yemek yapmayı biliyor musun?"

Bana 'ciddi misin' dercesine bakışlar attı. "Sandviç yapmayı biliyorum Bay Min."

Güldüm ve tezgaha yaslanıp onu izlemeye başladım. "O anlamda sormadım, genel olarak sordum."

"Noodle ve pilavı çok güzel yaparım." İkimizde bu dediğine gülmüştük. Bana döndü. "Siz?"

"Evet, yemekleri çok iyi yaparım."

Bana şaşırarak baktı. "Öyle mi? Bir gün sizin yaptığınız yemeği yemek isterim." Elindeki iki hazır sandviçten birini bana verdi.

Aldım ve yemeye başladım. "Aslında yarın haftasonuyken dördümüz piknik yapmaya gidebiliriz."

"Kulağa eğlenceli geliyor. "

İkimizde sandviçe dalmışken ortamda rahatsız edici bir sessizlik olmuştu. Bu sessizliği minnetimle bozdum. "Teşekkür ederim."

Kahve iri gözlerini sandviçten kaldırıp bana bakmıştı. "Anlamadım? Neden bana teşekkür ediyorsunuz?"

Teşekkür etmekten nefret ederim. Ancak o benimle saatlerce ilgilenmişti ve yorgunluktan uyuya bile kalmıştı. Ve o bunları yapmak zorunda bile değildi."Benimle ilgilendiğin için."

Birden yanakları kızarıp gözlerini sandviçe indirince şaşırmıştım. "Önemli değil. "

My Spy/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin