ANKA HAYAL ÖZDEMİR:
Ben Anka Hayal ÖZDEMİR . 19 yaşındayım . Ankaralıyım , ama Ankara da sadece 9 ay yaşadım . Babamın bir inşaat şirketi var ve biz her yeni projesinden farklı şehirlere gidiyoruz. Baban projesi bitince yanınıza gelir siz neden gidiyorsunuz ki dediğinizi duyar gibiyim. Bir projenin 2 yıl sürdüğü bile oluyor , ben babama aşırı düşkün bir kız olduğum için 1 gün bile ayrı kalsam çok özlüyorum . Neyse devam edelim . Lise son sınıf öğrencisiyim , aslında üniversitede olmam gerekiyor , okula bir yıl geç başladığım için malasef lise son sınıftayım . Pek arkadaşı olmayan , kitaplara ve hayallerine sığınmış bir kız çocuğu olarak büyüdüm . Masallarda kendimi aradım . Masal sevgim annemin bebekliğimden bu yaşıma kadar uyuyamadığım zamanlarda bana masal anlatmasından ve hayaller kurdurmasından geliyor . Küçükken uyuyamadığım zamanlarda annem kapattırır gözlerimi , tutar elimi , hayaller kurdurturdu. Bazı akşamlar deniz kıyısında , bazen bir dağın tepesinde , bazen pamuk prensesle , bazen Ankanın kanatlarında oluverirdim. Aşkı hep masallardaki kadarıyla masum sandım , hiç aşık olmadım . Masallardaki kadar masum bir aşkı bulamadım daha doğrusu . Henüz hayatımın prensi ile karşılaşmadım. Yalandan nefret ettim , yalan söyleyenden de . Dürüst olmayı sevdim . Dürüst olanları sevdim . Egodan ve kinden nefret ettim . Gülmeyi çok sevdim , anı yaşamayı . Hobiler edindim kendime , kitap okumak benim için hobi değil yaşam biçimi oldu . Fotoğraflar çektim , bazen bankta oturan bir teyzeyi ,bazen güzel bir çiçeği , bazen de kendimi çektim . Paylaşmadım ama kimseyle, göstermedim çektiğim o güzel manzaralar , bana özel olsun istedim . Kimse bilmesin istedim . Çok acı yaşamadım . Mutluydum çoğu zaman . Binlerce şükür .Yalnızdım evet ama bu benim isteyim . Yalnızken mutlu oldum . Yalnız olmayı bana kötü kalpli , asalak insanlar öğretti . Belki tam kendim gibi birini bulsam böyle olmayacaktı . Belki o zaman yalnızlıktan nefret edicektim . Hayat işte ... Şarkılar dinledim hep , kendimi buldum bazılarında . 2 yıl önce en yakın arkadaşımı , dostumu , tek sırdaşımı kaybettim . Hayat aldı onu benden . Adı hoddie ydi . Hayatımda gördüğüm en sadık köpek . Evet en yakın dostum bir köpekti . Onunla tam 10 yıl geçirdim . Öldüğünde babam tekrardan hoddie ye benzer bir köpek almayı teklif etti ama istemedim . Belki ileride alırım ama şuan istemiyorum . Hiçbir zaman ileride hangi mesleği yapmak istediğimi düşünmedim . İlkokuldan bu yanı öğretmenlerin gözdesi, zeki bir öğrenciydim hep . Ama ben hiçbir zaman kendimi öyle görmedim . (daha fazla ankayı anlatmaya devam edersem kitabı okumak zorunda olmayacaksınız :)
KARAN MERİH TÜRK :
Ben Karan , Merih ismini pek kullanmıyorum . Sevmeğim den değil ailem arkadaşlarım herkes bana Karan der . Merih dendiğinde garip hissederim . 20 yaşındayım . lise son sınıf öğrencisiyim . 1 yıl okula geç başlama ve disiplin cezası olarak 1 yıl sınıfta kalma ile lise son sınıftayım . Dışarıdan sert , kaba , gözüktüğümü söylerler dürüst olmak gerekirse sevmediğim kişilere karşı öyleyim . İnsanlardan pek hoşlanmam , yalnız olmayı severim . Sadece bir yakın arkadaşım var . O da çocukluktan bu yana kardeşim gibi olan arkadaşım . Annem bu hayattaki tek dayanağım . Babamla ayrıldıklarından beri annem den başka kimseye güvenemez oldum . Babamla pek de iyi bir ilişkimiz olduğu söylenemez . Beni kendi gibi yapmaya çalıştığı için pek anlaşamıyorum. Onun hayali çok ünlü bir iş adamı olmam . Ama ben olmak istiyor muyum önemli olan bu . Asla babamın istediği o kişi olmayacağım . Hoş annem yanımda olduğu sürece zaten istediğini elde edemez . Annem bu hayatta gördüğüm en güçlü kadın . İlk aşkım . Bir abim var . Yurt dışında . Babamın izinden gitmeyi planlıyor. O yüzden onunla da pek anlaşamayız. Başarılı bir öğrenciyim , istesem her mesleği yapabileceğimi söylüyorlar ama ben henüz bilmiyorum ... Hayata karşı hep bir mücadele içinde oldum . Hep rekabet halinde yaşamaya zorlandım . Yalnızlığımı spora verdim . Bazen tüm gün boyu spor yaptım . Yürümeyi çok sevdim . Bir başladım yürümeye nereye geldiğimi ne kadar yürüdüğümü unuttum . Birde kimsenin bilmediği bir hobim var . Sinirimi attığım . Bateri çalmaya başladım . Kendi kendime öğrendim . Sinirlerim yeteneğe dönüştü . Hiç gerçekten aşık olmadım . Hep suskun , pek konuşmayan biriydim . Kendimi anlatmayı hiç sevmedim . Kendimi hiç sevmedim (karan bilinmezliklerle dolu bir karakter olacağı için bu kadar ı onun için fazla bile :)
Evet sonunda karakter tanıtımını yaptım , aslında ne kadar benziyorlar dimi . Yorumlarınızı bekliyorum , sizleri çok seviyorum❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKANIN HAYALLERİ
Novela JuvenilTUTKULARIMIZ GERÇEK ANKA KUŞLARIDIR. ESKİSİNİN KÜLLERİNDEN BİR YENİSİ DOĞAR GOETHE