Yalınayak koşuyordum sevdasının yolunda, bu beni öldürmezse onu bin yıl kez daha sevebilirdim..
Saat ilerliyordu acıkmıştım Özge'nin ellerinin değdiğinden gayrı bir şey çekmiyordu canım. onun yaptıklarından yedim yine. Aslı odaya girdi neşeli görünüyordu naber kuzu nasıl geçti ilk günün yurtta? evet kaç yıldır yurtta kalıyordum ama insan her gitmesine bir alışma dönemi geçiriyordu. ''çok zordu ilk günüm ailemden ayrılmak çok zor geldi(dalga geçiyordum). ne yapayım yerleştim işte yemek yedin mi sende gelsene''
yok tatlım sağ ol ben yedim. ayy sana ne anlatacağım bak dinle. (yanıma bir sandalye çekip oturdu ) Hasan sanırım bana evlenme teklif edecek bugün öyle bir şeyler geveledi ağzında güya aklı sıra beni yokluyor.
(E evet Hasan sevgilisiydi Aslı'nın. bunu Özge sormadıysa ben neden söyleyecektim ki? ne olmuş yani söylememişsem hem biraz kıskançlık kimseyi öldürmezdi..)
Aslı heyecanla olanları anlatıyordu çocuk buna evlilikten bahsetmiş işte nasıl bir hayat istersin kaç çocuk falan filan bizimki de iyice kaptırmış kendini halbuki normal konuşmuş olabilir çocuk ben bir ima sezemedim kendimce fakat Aslı evlenme teklif edecek diyor. hayır normalde de zeki bir kız ama işte.. Ey aşk ey aşk! bunların hepsi senin yüzünden. Dumur ettin lan hepimizi zorun ne? yoksa sende sevdiğine kavuşamadın da öyle mi ''aşk'' oldun...
O konuşuyor bende bir yandan bir şeyler yiyerek onu dinliyordum arada da bir iki kelam ediyordum. En son yorulmuş olacak ki ayyy ben kalkıp giyineyim artık yarın da zaten nöbetim var uyumam lazım kuzu dedi. ''aynen uyu dur beş dakika da şunları toplayayım ben tv odasına çıkarım zaten sende perdeleri çekip uyumana bak'' sağ ol kuzum vallahi herkesin oda arkadaşı benimki gibi anlayışlı değil hakkını nasıl öderim bilmiyorum Çağrı üstümde çok emeğin var.
Olabildiğince anlayışlı davranırdım insanlara karşı ona karşı da öyle yapmıştım. kaç kez odaya getirdim yemeğini ders çalışıyor diye, kaç kez omzumda ağladı çok zor ben tıbbı yapamıyorum diye bilmiyorum elimden geldiğince yardımcı olmak istiyordum. Ben hayatı zorlaştıran bir insan olmak istemiyordum..
'' Ya ne demek Aslı duyan da sanki gerçekten çok büyük işler yapmışım sanır. lafı bile olmaz sende sağ ol sen sanki hasta olunca bakmadın mı bana moralim bozuk olunca güldürmeye çalışmadın mı e benim yaptığım da aynı şey. hem burada bir hayatı paylaşıyoruz birbirimize ne kadar saygı duyarsak o kadar huzurlu oluruz şu odada yani evimizde''
haklısın bebeğim seviyorum seni deyip üzerini değiştirmeye başladı ona gülümseyerek karşılık verdikten sonra bende yediklerimi toplayıp ellerimi yıkamak için banyoya girdim. çıktığımda çoktan yatağa girmişti iyi geceler dileyip telefonumu alarak tv odasına çıktım. tv odasında genelde tv izlenmezdi gariptir. zaten öyle bütün kanallar yoktu ama olsaydı da ne bileyim tadı çıkmıyordu işte orada tv izlemenin nedenini bilmiyorum genelde boş olurdu doluysa da ya kızlar toplanıp bir şeyler yiyor olurlardı ya da birisi telefonla konuşuyor olurdu bende boş olması için dua ederek çıktım ama maalesef doluydu 3 kişi sohbet ediyordu neyseki tanıdık simalardı bizim katdandılar selam verip girdim öyle yaptım çünkü cam kapı vardı, içerisi görünüyordu.
Selam Çağrı dedi yasemin. "Selam Yasemin naber ya nasılsın?" Yasemin'i çamaşır odasından tanıyordum evet çamaşırlarımızı kendimiz yıkayıp astığımı için oraya gidip geldikçe arkadaş edinebiliyorduk. çamaşır arkadaşı, ütü arkadaşı, tv arkadaşı, yemekhane arkadaşı vesaire.. Yasemin de benim çamaşır arkadaşımdı mühendislik fakültesindeydi o da ama alt dönemlerdendi, bölümü de farklıydı sadece fakültemiz aynıydı yani.
Üstelik Vanlı idi Yasemin, hafif bir şive vardı konuşmasında. işte bu yurt olayını bu yüzden seviyordum, Anadolu'nun her yerinden binlerce öğrenci hepimiz buraya geliyor ve adeta küçük bir Türkiye oluyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHRAR (TAMAMLANDI)
RomanceAma söyleyemez dilim, dillenemez kalbim; iyileşemez bu yara.. Başlangıç: 13.05.2020 Bitiş: 26.06.2020