Pogi

23. Bölüm

Kurt'a baktım sonra gözlerim Vampir'i buldu "Işığı bırak ne derdin varsa gel benimle çöz " dedim. Gülerek" neden böyle bir Aptallık yapayım "dedi "ha yani benim gücüm sadece Kızlara yeter diyorsun!" dedim sinirle soluyup " dövüşmek mi istiyorusun?" dedi elimi şakaklarıma koyup düşünür gibi yaptım " biraz öyle oldu değil mi?" diye alayla söyledim. Dalga geçmeme sinirlenmiş olacak ki Işığın boğazına bıçağı iyice dayadı.

Işık acı ile inlediğinde sinirlerim hatsafa'ya çıktı "şimdi'de dalga geç bakalım " dedi sinirle " Onu bırak bırakmazsan inan bana Alya'nın Kuzeni olman umurumda olmaz!" dedim. "ne yaparsın bırakmazsam." dedi zihnimde bir Demir parçasının yerin altından çıkıp Vampir'in koluna saplandığını canlandırdım.

Yerden büyük bir gürültü ile çıkan Keskin Demir parçası Vampir'in koluna saplandı. Acı ile inleyip Işığı bıraktı koşarak Işığı arkama aldım. Vampir kolundaki Demir parçasını çıkartıp bana fırlattı. koluma saplanan Demir'e bakıp sinirle soludum. Sinirle Vampirin üstüne yürüdüm Yakasına yapışıp bir kafa attım. " Şimdi senin kafanı burada koparsam inan bana ceza almam istersen deneyelim ama ben seni yavaş yavaş öldürme taraftarıyım ne dersin?" dedim.

Vampirler çok hızlı hareket ettiği için koşarak Yankı'yı Esir aldı. Gözlerimden saf bir öfke geçti tüm bedenimi Alevlerle kaplayıp koşarak Yankı'ya yaklaştım Yankı'nın başına vurup bayılttı. sinirden kudurmuş bir şekilde gözlerimden Lav çıkarttım. Ama Lav ona çarpmadı yere dökülen Lav'a bakıp koşarak Vampir'e yaklaştım "Bu hareketinle Tek yaşama şansını'da Kaybettin. " dedim. bana alayla bakıp "Sevgilin elimde iken mi?" dedi artık içimdeki Ateş taşma derecesini geçmişti.

Kulağıma Aslan kükremeleri geliyordu birden içimde Demir girer gibi bir his girdi kollarım ağrımaya başlamıştı kollarıma baktığımda incelmeye ve Demir rengini almaya başladı kollarım artık el değil bir kılıç'dı ve çok hız hareket ediyordum hızla Vampirin üstüne atlayıp boğazına Kılıcı sapladım acı ile inlerken zihnimde kılıcın Alev aldığını canlandırdım. Öyle'de oldu Acı dolu çığlıklar atarken içime bir bağırma isteği geldi. Artık içime sığmayan Ateş taştı ve var gücüm ile bağırdım! Sırtımda hissetiğim keskin acı ile bir çığlık daha attım son bağırmam'dan sonra acı geçmişti sırtımda hissettiğim ağırlık ile arkama baktım.

Gri bir kanat vardı Demir'den bir kanat?

Vampir'e baktım içimde hala saf bir Öfke vardı. Kollarım artık eski haline dönmüştü. Bir tahmin yürütüp sağ elimin bir bıçağa döndüğünü zihnimde canlandırdım. İşe yaramıştı artık sağ elim bir bıçaktı Vampir'in yakasından tutup bıçağı boğazına dayadım "şimdi konuş bakalım " dedim. Korku ile "Yapma!" dedi. Gülerek " çok geç!" dedim.

Bıçağı boğazından çektim kanı yere akarken Kurt yanıma gelmişti bana bakıyordu bende ona baktım "Saldır. " dedim Kurt uludu ve yanıma On Kurt daha geldi. Kurtlar bir anda Vampir'e saldırdı Kurtlar Vampir'i parçalarken Alya'ya baktım ağlayarak Kuzenine bakıyordu. Alya'ya yaklaşıp kolumu omzuna atıp sıvazladım "üzgünüm Alya ama haketmişti" dedim gülerek bana döndü "ben o öldüğü için ağlamıyorum " dedi şaşkınca ona bakıp " Neden ağlıyorsun." dedim Ağlaması şiddetlendi bana sarıldı ve konuştu"Ona verdiğim değere ! " dedi. Hüzünle elimi çenesinin altına götürüp yüzünü kendime çevirdim.

"Onun için verdiğin Değer'e bile üzülmemelisin O senin Değer'ini bilemedi ve cezasını çekti." Dedim. Kafasını geri Göğsüme gömüp ağlamaya devam etti . Yankı uyanmış bana sinirli bakışlar atıyordu. Yerinden kalkıp Alya'nın üstüne yürümeye başlayınca İşaret parmağım ile durmasını söyledim. Fehmi'ye baktım ama etrafta yoktu sanırım hala Karavanda ve uyuyordu. Ah hadi ama kim bir savaş varken uyur ki ?