Multimedyada=Ayla ÖZDEMİR başrolümüz..
Sabah büyük bir enerjiyle uyandım. Aslında bunun bir nedeni vardı çünkü bugün Türkiye'ye dönecektim. Hızla merdivenlerden indim ve babama her sabahki gülümsemelerimden birini gönderdim.
'Günaydın prensesim bugün çok güzel görünüyorsun.'
'Günaydın babacığım.'
Yanağından öptüm. Gerçekten çok tatlı bir babam vardı ve bana bu zamana kadar annemi hiç aratmamıştı.
'Babacığım birtanecik kızın yurtdışına gidiyor ama seni hiç üzülmüş göremiyorum.'
'Sonuçta geri döneceksin Aylacığım ama Özleyeceğim elbette sen annenden bana kalan son hatırasın.'
Söylediklerinde haklıydı. Evet annem yoktu. Doğum yaparken ölmüştü. Bunun için kendimi suçlamadan edemiyordum. Sonuçta benim yüzümden ölmüştü. Vicdanım hiç rahat değildi ama her şeye rağmen ayakta kalmayı başarmıştım, başarmıştık. Babam düşündüğümü anlamış olacak ki havayı dağıtmak için konuştu.
'Hadi kızım uçağa geç kalacaksın. Şoför kapıda bizi bekliyor gidelim.'
'Keşke sen de gelebilseydin. Ben orada yanlız olacağım. Gider gitmez seni arayacağım merak etme babacığım.'
Şoför arabayı hazırlamıştı. Babamla arabaya bindikten sonra yollar çok çabuk bitiyordu. Sanki bizi ayırmak istercesine...
Havaalanına gelmiştik babama kocaman sarılmıştım.'Ayla çocuk gibisin kızım. Sanki benden ilk defa ayrı kalacaksın. Hadi ama çekil bakalım biraz nefes almam gerek değil mi?'
O bilindik kahkahalarından birini gönderdi. Tabi onun için kolaydı giden kendisi değildi. Şimdi diyorsunuz madem babanı seviyorsun niye gidiyorsun diye haklısınız ama Türkiye'de ortaklarımız var ve yeni bir iş için babamın da imzası gerekiyor. Ama babamın işleri olduğundan dolayı temsilci olarak beni gönderiyor. Yoksa ayrılmazdım babamdan. Tek nedeni bu değil tabi ki Türkiye'yi de çok özlemiştim. Biraz havasıyla beni kendime getirirdi.
'Görüşürüz babacığım. Kendine çok dikkat et. İlaçlarını al ve yemeklerini de zamanında ye. Antremanlarını da kaçırma.'
Bir yandan da ağlıyordum.
'Sen beni böyle düşünürsen tatilinin tadı tuzu kalmaz kızım. Hadi git bakalım. Ben kocaman adamım bakarım kendime evde zaten hizmetçilerimiz var. Merak etme sen beni.'
Son kez sarıldıktan sonra uçağa doğru yol aldım....
5 SAAT SONRA....
Uçaktan yeni inmiştim. Uçağa binmeyi sevmiyordum çünkü yüksekte olmak her zaman beni korkutur. Babamı arayıp indiğimi haber verdikten sonra acıktığımı farkettim. Gerçekten ne çok acıkıyorum ben. Uçakta yapmadığım sakarlıkta kalmamıştı zaten. Yanımdaki benim yaşlarımda adamın üstüne kahve dökmüştüm. Aksine bana kızmamıştı iyi birisine denk gelmiştim. Başkası olsa çoktaaaan....
Havaalanında bekliyordum. Daha kendime gelemedim ne de olsa. Biraz su içersem geçerdi. Suyu aldım ve tam arkamı dönerken ayağım kaydı ve elimdeki su şişesi ters çevrildi uçakta kahve döktüğüm aynı kişiye döküldü.Bana sert bir şekilde baktı.
'Benle ve gömleklerimle derdiniz nedir güzel hanfendi? Sabah aşırı sıcak kahve döktünüz şimdi de su döküyorsunuz. Hayır zaten kahveden haşlandığımı biliyorum ama suyu o zaman dökebilirdiniz. Şimdi haşlanmadım sonuçta.'
Anlamsız şekilde bakıyordum. Sanırım yine şu saçma şoklardan birine girmiştim. Cevap vermezsem adamın yüzündeki gülümseme gidebilirdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ AY🌙
RomanceBen Ayla ÖZDEMİR yurtdışında yaşarken bazı işlerimden dolayı Türkiye'ye geldim. Hayatımın değişebileceğini nereden bilebilirdim? Gördüklerim gerçek olamazdı. Karan bunu bana yapamazdı. Güvendiğimi bile bile evleneceğimiz gün beni yüzüstü bırakamazdı...