~ 5. Bölüm : Bizim Gibileri Zaafları Öldürür ~

325 33 8
                                    

~Bölüm Şarkısı : Ayça Özefe - Olmuyor Bak~
Edis Saruhan

Sevgili günlük mü? Hemen günlüğü ters çevirdim. Günlükse okumamalıydım. Beni ilgilendirmezdi. Ne kadar merak etsem de bırakmaya karar verdim. Sonra aklıma bugün olan şeyi okuyabileceğim geldi. Hem bunu onun iyiliği için yapacaktım. Eğer kötü bir durum varsa yardım etmek için...

Okan Saruhan

Karakoldan çıkmak için ayağa kalktım. Ceketimi giyerken benim gideceğimi anlayan yardımcım Eda seslendi.

-"Çıkıyor musunuz komiserim ?" dedi

-"Evet çıkıyorum Eda biraz hava alıcam" dedim ve yürürken aklıma geldi.

-"İstersen sende gel hem dinlenmiş olursun" yüzünde çok tatlı bir tebessüm oluşmuştu. Bu kızın neyi vardı daha önceden hiç böyle görmemiştim. Ceketini aldı bende o sırada atkımı dolandım. Saat 15.00'a doğru geliyordu. Ankara'nın ayazı ruhumuzu keserdi. Birlikte çıktık karakoldan. Aklımda Haluk Uygun davası vardı. Adamın çevresi çok geniş üstelik adam polislerden öndeydi. Onu nasıl halledeceğim düşünüyordum yol boyu. Hatta günler boyu. Çünkü yakın bir zamanda çıkacaktı nezaretten. Eğer kanıtlanamazsa...

Yanımda ellerini ovuşturan Eda'ya baktım.

-"Üşüdün mü?" dedim. Ellerine hem üflüyor hem ellerini birbirine sürtüyordu. Başında sadece kafasını örten beresi vardı. Atkımı boynumdan çıkartıp onun boyuna bıraktım.

-"Gerek yoktu komiserim " dedi ben cevap vermeyince ekledi "Teşekkür ederim"

Beraber bir kafeye kadar yürüdük. Doğrusu arabayla da gelebilirdik ama ben hava almak için çıkmıştım. Umarım Eda hasta olmazdı. Bir masaya oturduk. Ceketimi çıkartmadan önce onun oturması için sandalyesini çektim. Eda'ya çok az dışarı beraber çıkardık ve hep alışkanlığım olmuştur onun sandalyesini çekmek.

Karşısına oturduğumda aklımda hala Haluk Uygun olayı vardı. Uzun bir süre düşüncelere dalmışım kahvelerimiz gelmişti bile.

-"Komiserim" dedi Eda "İyi misiniz?" düşüncelerden sıyrıldım.

-"İyiyim Eda iyiyim de şu Haluk Uygun olayı kafamı kurcalıyor" derin bir nefes alıp verdim.

-"Evet anlıyorum Komiserim ama bakın kızı da bizden yana artık, yani Aylin denen kız." dedi. Öyleydi de durum farklıydı işte.

-"Öyle öyle Eda da baksana adamın yaptığı hiçbir suç kanıtlanmıyor, şimdi kimseyle görüştürmediğimiz için şanslıyız ama ilerde çıktığında çok zarar verecek. Hepimize! " son kelimem vurgulayarak söylemiştim. Eda biraz tedirginlikle geriledi.

-"Evet ama Komiserim bize nasıl bir zarar verebilir ki. Hem verse de onun yaptığı ortaya çıkar bu sefer. Polislerden birisini faili meçhul öldürmek kolay mı?" dedi, ahh Eda durum çok farklı.

-"Hayır işte Eda sen bu ayrıntıyı kaçırıyorsun. Düşünsene bu adam polis öldürmek istese hiç durur muydu? Hayır tabii ki onun can yakma yöntemi başka" dedim Eda kafası karışmış şekilde baktı.

-"Nasıl yani?" dedi, arkama yaslandım ve kollarımı birleştirdim.

-"Küçük bir çocuğun elinden oyuncağını alırsan ağlatırsın, bizim gibileri bir kurşunla öldüremezsin sevdiklerine zarar verirsen öldürebilirsin" dedim. Eda şaşırdı ve ardından güldü.

-"Benim bu hayatta hiç kimsem yok belki de şanslıyım." dedi. Eda yetimhanede büyümüştü. Belki oradan tanıdığı birkaç kişi vardı ama onun dışında hep yalnızdı ne bir arkadaş çevresi ne aile ortamı yavrucak hep yalnızdı. Bende güldüm.

Paltolu AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin