" Bedel "

42 2 0
                                    

Oy ve Yorum bekliyorum 🍭🍬
Lütfen okuyup geçmeyin dostlarım🙏❤

Bölüm Şarkısı= 🎶
Şebnem Ferah - Mayın Tarlası

Keyifli okumalar :)🌼❤

'Adının Atlas olduğu kesindi, ama bu tavırlarından Yontulmamış olduğu meçhul tabi!'

Atlas: Anlamadım?

Yine sesli düşündüm. Ah salak Efsun.

- Ah yok birşey, öylesine birşey söyledim. Kusura bakmayın .

Masadan uzattığı bacaklarını çekip doğruldu ve ayağa kalktı. Nihayet yüzüme bakabilmişti. Bu nasıl patron be?! Patron dediğin kel göbekli olur. Bu bildiğin kaslı maslı birşey. Ama bir an düşününce Bulut ondan daha yakışıklıydı. 'Yine saçmalıyorsun Efsun bence sus ve özüne dön'

Atlas: Umarım birdaha böyle birşeyle karşılaşmam Efsun hanım. Benimle iyi geçinmenizde fayda var!

Deyip daha benim ağzımı açmama izin vermeden kapıyı kapatıp gitti. Ay Allahım ne bu böyle ya? Resmen çattık. Acaba istifa mı etsem? 2 dakika bile tahammül edememiştim şu adama, nasıl dayanırım !
Odayı temizlemek dağıttığım gibi yine bana düştü tabi :)

*****************

Saçma sapan ve gerilim dolu bir iş gününden sonra nihayet eve gelip pijamalarıma kavuşabilmiştim. Bugün Cansu onlara film izlemeye gitmem için çok ısrar etmişti. Bu yüzden ayıcığımı da elime alıp evden çıktım. Hiç öyle süslenmeye falan halim yoktu. Olduğum gibi gittim yan kapıya. Kapıyı Cansu açtı. Kıkırdayarak,

Cansu: Hoşgeldin! Ayıcığı da unutmamışsın bakıyorum.

İçeri girdikten sonra ona gülüp,

- Ayıcık fifo benimle her yere gelebilir. Işim hariç.

Oturma odasına girdiğimde film planı hazırdı. Ama Bulut yoktu.

- Bulut nerde?

Cansu: Abim çok yorgundu o yüzden odasına uyuyor. Ama senin geleceğini bilse eminim uyumazdı.

Deyip güldü.

- O zaman uyandıralım.

Cansu: Sen git uyandır bende patlamış mısırları hazırlayıp geliyorum.

O mutfağa gittikten sonra odasının kapısını yavaşca açtım. Sessiz adımlara uyuyan Bulut'un yanı başına geldim. Uyurken bile o kadar eşsiz gözüküyordu ki... Birkaç dakika öylece izledim onu. En son diğer tarafına dönmüştü. Aklıma gelen haince planı uygulamaya geçtim. Üstüne yavaşça eğilip yandan ördüğüm saçlarımın uç kısımlarını burnunun ucuna değdirdim. Kaşınıp diğer tarafına döndü. Tekrar değdirdiğim anda birden gözlerini açtı ve üstümdeki tişörtü çekiştirince kendimi onun üstünde buldum. Fal taşı gibi açtığım gözlerimle ona saf saf bakarken o ise pislikçe gülüyordu halime.

Hafifçe omzundan ittirdim. Gülmeye devam edip,

Bulut: Kendi kazdığın kuyuya düştün tatlı tilki.

Dedi. Şimdi iltifat mı etmişti yoksa uyuzluğunun üzerini mi örtmeye çalışıyordu. Yüzümü buruşturup itmeye çalıştım ama belimden öyle bir tutmuştu ki çelik kuvvet bile ayıramazdı galiba.

- Ya bıraksana pislik!

Bulut: Madem yatağımın ucuna kadar geldin, ve patlamaya hazır bombayı patlattın. O zaman bir öpücük alırım senden. Dudağının tadına baksam ne olur sanki?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EFSUNLU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin