ANLAŞMALI EVLİLİK

⚫6. Bölüm ⚫

İyi okumalar!

"Amaaan! Kız ne bu haliniz!"

Sabah gözlerimizi annemin bağırışlarıyla açtık. Gözlerimi güneşe karşı zorda olsa yavaşca açtım.
Bir de bu durumu gelde anneme anlat. Benim ardımdan teyzem ve diğerleri gözlerini açmıştı. Yavaşça gerindikten sonra ayağa kalktım. Off! Her yerim ağrıyordu. Tek ben değildim herhalde her tarafı ağrıyan.
"Anam, anam, anam! Sema her tarafım tutulmuş kız." Bingo! Emre ve açelya yerinden bile kalkmıyordu.

Teyzem kalkıp annemin kolunda olan anneannemin diğer kolundan tuttu. "Hiç sorma abla... Anlatırım ben sonra sana, sen dalgaya hemen evin anahtarını versene." Hemen anneanneme koşup, yanağından öptüm. Annem omuz çantasından çıkardığından ev anahtarını elime tutuşturdu. Emre ve açelyada anneannemin farkına vardıklarında yanına koştular. Öpüp, sarıldıklarında  bel ağrısını hisseden kişi emre oldu.

"Ah! Belim!"

"Benimde aynı şekilde."

Dedim emreye bakıp belimi tutarak.
"Kızım hadi koşta kapıyı aç. Anneanneni ayakta bekletme." Kafamı hızla anneme çevirdim. "Okey... Hemen" Kapıya koşup şifreyi girdim. Kapıyı geriye doğru ittirdim. O şekilde tutup kenara çekildim.
"Buyurunuz efendim..." Diyerek sol elimi sitenin içerisine sürükledim.
Anneannem hastanedeki halinden
Çok daha iyiydi. Bu durumda beni mutlu etmişti. Annemgil önden girmişti siteye. Arkasından açelya ve eniştem... En son yavaş adımlarla emre geldi. Saçları dağılmıştı ve gözleri uykusuzdu. Ama gideri vardı, kimin kuzeni be...

Kapının kulbunu benim kafamın üzerinden tuttu. "Hadi geç, geç."
Kapının kulbunu bırakıp asansöre doğru yöneldim. Asansör bizim kata çıkmıştı. Tuşa basıp kenara yaslandım. Ardımdan emre geldi. Yüzünü buruşturmuş bana bakıyordu. "Hayırdır aslan?" Yüzünü iyice buruşturdu. "Çok çirkinsin sarı kafa." gözlerimi devirdim. Bunu boş olduğu her zaman yapıyordu zaten, alışmıştım. Tek bana değil açelyayada yapıyordu. Allah sabır versin valla ne deyim...

Asansörün kapısı açıldığında kendimi aynada gördüm. Görmez olaydım. Kız ne bu hal! Emre benim yüzüme tükürse haklıymış yahu. Yüzüme resmen Bank'ın izi geçmişti. Hemen asansöre binip aynaya arkamı döndüm. Daha fazla bakamayacktım...

Asansör durduğunda indik. Kapıyı çaldığımda bir kaç saniye sonra açelya açmıştı. Açelya yüzüme bakınca kahkaha attı. "Kızım ne bu hal! Banklamı öpüştün yoksa." Kahkahaları devam ederken ben ona baygın gözlerle bakıyordum. Emre ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi.
"Açelya! Yeter artık ya! Ne yapayım iz
Çıktıysa?" Dudaklarını birbirine bastırarak gülüşüne saklamaya çalıyordu. Ayakkabılarımı çıkarırken yanaklarımı şişirerek nefes verdim.
Açelyayı öküz gibi itip içeri atladım.

"Oha, oha!"

Kapının kapanma sesi geldiğinde ben direkt kendimi odama atmıştım. Ardından açelya odaya girmişti. "Kanka hadi kalkta banyoya gir."
Yatağın ucuna oturup kendimi geriye doğru bıraktım. "Sen önce gir ya, ben bi kendime geleyim." Açelya omuzlarını yukarı çıkarıp indirdikten sonra dolabıma yöneldi. "Ah... Birde okul var değilmi?" Onu tamamen unutmuştum. Okul hiç çekilmezdi bugün be. "Üff hiç gidesim yok."
Kapı bir kez çalınıp açıldıktan sonra içeri emre öküz gibi daldı. Kafamı geriye diktim. "Burası kız odası kız! Öyle öküz gibi girme bari." Yatakta geri oturur pozisyonu aldım. "Öylemi?! Lan siz kızmıydınız?!" Açelya ile aynı anda ofladık. İflah olmazdı bu çocuk...

"Hadi bakalım ikileyin burdan, ilk önce duş benim." Açelya yavaş adımlarla emreye doğru yürüdü.
"Öylemi... Peki ne giymeyi planlıyorsun? Dalga'nın pantolonlarınımı?" Emre açelyanın kafasına bir tane geçirdi. Emrenin vurmasıyla açelya benim yatağın üstüne uçtu.