1

357 20 2
                                    


Jaejoong uykulu gözlerle Changmin'e baktı. Bir süre öylece baktı ve sonunda istediği gerçekleşip uykuya daldı. Changmin ona hayranlıkla baktı. O rahatsız sandalyede kollarını önündeki masaya dayamış ve yüzünün sağ kısmını sağ kolunun üstüne dayamış, uyuyordu. Changmin böyle rahatsız bir şekilde uyuyamazdı.

''Uyuyor mu?'' dedi Kyoka tatlı bir ses ve gülümseyen bir yüzle. Changmin de bu sıcak gülümsemeye gülümsemesiyle karşılık verdi.

''Her zaman ki gibi...'' Yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. Bayan Kyoka masadaki bardakları tepsiye koyup yanlarından uzaklaştı. Changmin ise uyuyan Jaejoong'a biraz yaklaştı. Saçlarını hafifçe okşayıp kokladı. Saçlarının kokusunu seviyordu. Markasını öğrenip bir süre kullansa da kokunun Jaejoong'da daha farklı olduğunu fark etmişti. Normalde Jaejoong Changmin'in saçlarıyla oynamasından hoşlanmazdı. Bu yüzden Changmin o uyurken saçlarıyla oynardı. Bu da Jaejoong'u kızdıran nadir şeylerdendi.

Jaejoong fazla düşünmeyen, biraz uyuşuk, belki birazdan biraz fazla uyuşuk biriydi. Hemen her şeye yoruluyordu, eğer onunla ilgilenen bir Changmin olmasaydı yaşayamayacağını düşünüyordu. ''Bedenim Changmin olmadan yaşayamaz'', bu onun hayat felsefesiydi. Ona katlanacak, onunla ilgilenecek tek kişi Changmin'di. Bayan Kyoka'nın hakkını yiyemezdi ama her bir gününün tamamını sadece Changmin'le geçiriyordu.

Changmin Jaejoong'la 21 yaşındayken tanışmıştı. O zaman Jaejoong liseden yeni mezun olmuş ve üniversiteye gitmemişti. Üniversiteye neden gitmediğini sormamıştı, büyük ihtimalle uyuşukluğu yüzündendi.

Changmin de havaya ve karşısında mışıl mışıl uyuyan gence dayanamamış ve kendini uykuya teslim etmişti, hem de o rahatsız sandalyede.

Mini MiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin