Ceren'den;
Sabah uyandığımda kalkıp ellimi yüzümü yıkadım daha sonra ise üstümü değiştirdim.
Kahvaltıyı hazırladıktan sonra geri yatak odasına çıktım.
"Cenk. Cenk hadi kalk."
"Saat kaç?"
"Yedi."
"Sabahın köründe neden beni kaldırıyorsun acaba karıcım?!"
"Hmm,dur bir düşüniyim. Seni 15 dakika yataktan kalfırmakla uğraşıyorum,ondan sonra kravat beyenemiyorsun 10 dakika,kahvaltıdan sonra uykum varda uykum var diye mızmızlanıyorsun,seni evden çıkarmam 20 dakikamı alıyor! Senin yüzünden bende geç kalıyorum bu yüzden işime."
"Yani?"
"Kalk."
"Off,iyi tamam."
"Zahmet oldu paşamıza ya."
"Maalesef."
Göz devirip aşağıya indim.
Sabah Saat 9...
"Cenk sen çocuk musun?!"
"Hıı,aynen çocuğum ben daha."
"Allahım,yarabim sen bana sabır ver. Cenk hadi ya,bak bende geç kaldım."
"Sen git ben gelmicem."
"Bak eniştemi ararım."
"Ha beni abimle tehdit ediyorsun yani."
"Evet."
"Off,iyi tamam geliyorum ya."
***
"Kimler,gelmiş kimleer."dedi Alina.
"Yengoşum sen hiç gelmeseydin."dedi Damla.
"A-aa,uğraşmayın bakıyim benim kardeşimle. Evli kadın o,geceden kalma yorgundurr."dedi ablam.
"Ablaa!"
"Utanırmış da yengoşların bir tanesi."dedi Alina yanaklarımı mıncırırken.
"Ya kızlar! Saçmalamayın! Cenki yataktan kaldıramadığım yetmiyormuş gibi birde evden çıkaramadım zaten. Canım çıktı."
"E yengoşum bir öpücük verseydinde çıkarsaydın."
"Ben size bizim evliliğimizin gerçek olmadığını söylemekten,sizde bana sanki bu evlilik gerçekmiş gibi söylemekten yorulmadınız valla ya,pes!"
"Asıl size pes! Koskoca dört yıl boyunca aynı yatakta yatıyorsunuz ama birbirinize dokunmuyorsunuz bille! Birde annemlerin gözünü boyamak için 'biz burda rahat edemiyoruz,ayrı eve çıkmaya karar verdik.' Diyorsunuz!"dedi Alina.