愛欲

6.4K 218 100
                                    

ꪶ : do it all again.

Başıma giren şiddetli ağrıyla gözlerimi zorlukla açtığımda birkaç kez kırpıştırarak nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Sanki o saniyelerde tüm bildiklerimi unutmuş gibi sorgularcasına kısık gözlerimle etrafa göz gezdirdim. Yavaş yavaş kendime gelebildiğimde bu odanın tanıdık olduğunu anlamıştım. Hoseok hyungun yatılı kalan misafirler için kullandığı odası, bir nevi benim ikinci odamdı burası. Bu tanıdık hissin verdiği rahatlamayla ne zamandır tuttuğumu bile bilmediğim nefesimi dışarı verdim. Tabii bu sadece saniyelerimi almıştı çünkü arkamdan belime sımsıkı sarılan kolların hyungumun kolları olmadığına yemin edebilirdim. Korkuyla arkamı dönmeye çalışırken düzenli nefeslerini ensemde hissettiğim kişi bana izin vermemiş sıkı kollarının esiri olmuştum. Derin bir nefes alıp verdim ve başımı olabildiğince çevirdim. Aşina olduğum suratla karşılaşınca kaşlarım çatılmış ve dün olanları bir bir hatırlamaya başlamıştım.

...

"Tae, bebeğim bak sakın karıştırma tamam mı? Bu benim düzenlediğim ilk parti ve sadece sana güvenebilirim biliyorsun. Hadi şimdi hyungun için bu listedeki isimlere..." Tekrar tekrar söylemesine rağmen her defasında dikkatle söylediklerini dinlerken Hoseok hyung ellerime sayamadığım kadar çok küçük ve sevimli görünen kartlarla, uzun bir isim listesini tutuşturdu. "Bu kartları vereceksin...hepsi bu!" Başımı yavaşça aşağı yukarı sallarken bir yandan stresle alt dudağımı kemiriyordum. Hyung yüzümü dikkatle incelerken elinden kağıtları aldım ve gözlerimi yere sabitledim. "Ah, Tae...çekinme sakın bebeğim kimseyle muhabbete girmene gerek yok sadece dediğimi yap yeter." Bıkkınlıkla nefesimi üflerken bir yandan gerginliğimin terlerini de ensemde hissediyordum. Hoseok hyung benim ne kadar çekingen olduğumu bildiğinden tüm yemek molası boyunca yapacaklarımı anlatmış, sakin olmamı söylerken daha da gerilmemi sağlamıştı. Aynı şeyleri duymaktan başım şişerken hızlıca kafamı salladım. Zilin çalmasına az bir vakit kaldığından bir an önce sınıfıma kaçmak istiyordum. Derslere geç girmekten, dikkatleri üzerime çekmekten her zaman nefret ederdim.

Gözlerim yeniden karşımdaki beden ile buluştuğunda bana beklentiyle baktığını görünce bir cevap vermem gerektiğini anladım. "Hyung anladım...gerçekten! On kere tekrar ettik zaten. Ama...ama neden ben yapıyorum ki bu işi başka arkadaşların eminim ki benim gibi batırmadan halledebilirler." Onu reddetmem imkansızdı fakat son bir ümit belki kendisi vazgeçer diye bekliyordum. Kaşlarını hafiften çatmış saçlarımı hızlıca karıştırmıştı. "Benim minik kuşumun yapmasını istiyorumdur belki de. Olamaz mı? Hem çok içine kapanıksın Taehyung! Seni kesinlikle partime alacağım ki biraz etrafı tanı canım." Başım yere eğilip ayakkabılarımızı incelerken dediklerinde ne kadar haklı olduğunu düşünüyordum. Eğer hyung olmasa sıramdan kalktığım yoktu. Onun varlığıyla yaşayabileceğim en sosyal hayatı yaşıyordum. Üstelik gelmiş onun tüm emeklerine ihanet edercesine mızmızlanıyordum. Suçluluk duygusuyla başımı kaldırıp yanağına doğru uzanıp minik bir öpücük bıraktım. İkimiz de gülümserken elimdeki listeyi salladım. "Yarısını da sen yapacaksın, bebeğine acı!" Kağıdın yarısını elimle hızlıca ayırıp, parçayı ve kartların bir kısmını eline tutuşturdum. "Dersime yetişmek için hemen işe koyulmam gerek hyung. Görüşürüz!" Cevap vermesini beklemeden yanından ayrılıp en üst kata doğru adımladım.

Kartların çoğunu dağıtıp insanlarla muhabbetimi en azda tuttuktan hemen sonra sıcaktan epey terlediğimi hissedip lavaboya adımlamıştım. Alnımdaki saçlar yüzüme yapışırken elimdeki tek tük kalmış kartlara baktım. İyi iş çıkardığımı düşünüyordum. Hyung kesinlikle benimle gurur duyacaktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 31, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

last friday night • kvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin