♧46♧ FOTOĞRAF

1K 48 11
                                    

Selam Herkese. Umarım keyifler yerindedir, üniversite için sınava girenler varsa çooook güzel geçmiştir. Bu bölümden sonra biraz hız kazanıyoruz bakalım, düşüncem o yönde :D

KISA HİKAYELER'DE, Aldatılmanın Dayanılmaz Hafifliği adında yeni bir kurgu var. Genç bir kızın, aldatıldıktan sonra yaşadıklarını keşfedeceksiniz, bakmanızı öneririm :)

Instagram adresimiz, takipleşmemiz için: @tamamyayazar

Kahraman Deniz-Deniz ve Güneş. Sanki Deniz ve Mihre'nin sıfatı ökhfılsdfh.😍

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli Okumalar :) 💕

Tüy kadar hafif ve insanı ürperten bir dokunuş, uykumun en tatlı kısmında, aşk dolu bir rüyanın tam ortasında; yattığım soğuk saten çarşafların arasında beni uykumdan uyandıran neden olmuştu. Beni uyandıran kişi, rüyalarımda kol gezindiğini bilse eminim ki bundan vazgeçerdi ama şimdi ayılmaya başlayan bilincimle, hatırımda kalmayan o kısa süreli bilinçaltı oyunlarını unutmuştum bile.

Nöbetten sonraki gün, uyku düzenim bozulduğundan sabah gelip, Gölge umursamadığı için gece açık kalan perdeleri kapatarak, ortalığı karartmaya çalıştığım odada, gündüz uykusuna yatmıştım. Neyse ki bu sefer, Gölge ben geldiğimde yataktaydı ve yanına kıvrılıp yatmak tüm yorgunluğumu almak için güzel bir etkendi.

Vücudumun dinlendiğini hissediyordum. Epey bir zaman geçmiş olmalıydı. Beni uyandıran dokunuş da, Gölge'nin işaret parmağıydı. Yorgunluk kırıntıları taşıyan kıyafetlerimi çıkarıp, sadece iç çamaşırlarımla yattığım için, üstümden kayan örtü yüzünden açılan bedenimle ona seyirlik bir zevk sunmuş olmalıydım. Birbirine yapışmış gibi hissettiğim göz kapaklarımı aralamaya uğraştım. Parmağı kaburga kemiklerim boyunca kaydı. Netleşen görüşümle gördüğüme göre, yanımda uzanıyordu, çok sakin duruyordu ama ondan bağımsızmış gibi benim bedenimde kayan parmakları rahat durmuyordu. Tatlı bir histi ama bir o kadar da tahrik ediciydi.

Göbeğimin ince derisine kayan parmakla derin bir nefes verdim. Karnım içeri doğru kasıldı. Bu hareketimi fark eden Gölge'nin gözleri de, beni kontrol etmek istercesine, uyandığımı anlayıp yüzüme çıkmıştı. Aralık gözlerimi fark edince yüzünde, uyandığımda görmek isteyeceğim kadar güzel bir ifade olarak, mutlu ve tüm yorgunluğumu alacak bir tebessüm belirdi.

Göğsümün altından kenara doğru kayan parmağının üstüne sağ avucumu kapadım. Avucu açıldı, tenime baskı yapmaya başladı. Yutkunup, uykunun mahmurlaştırdığı sesimi düzeltmeye çalıştım. "Günaydın." Üst üste duran ellerimize saniyelik bir bakış attı.

"Akşam oldu uykucu."

Bu beni hiç alakadar eden bir durum değildi. Benim için böyle günler, yani nöbet ertesileri, gecenin köründe bile uyansam yeni günün, yeni başlangıcı, saati sabahın körü gibi hissettiriyordu. Hafif yan döndüm. Ona doğru, yatakta aylaklık etmek isteyen bedenimle sokuldum. Beni kollarının arasına aldı, dik bakışlarının bilinçli halimi keşfetmek istediğinin de farkındaydım ama uyanmak istemezcesine göğsüne kafamı koyup, daha rahat bir pozisyon için kıpırdandım. Sonra yeni bir yer keşfetmek istercesine biraz üste kaydım. Böyle daha rahattı. Doğru yeri bulmuşum gibi, başımı onun omzuna bıraktım. Akşam olması, tamamen benim keyfimden kaynaklı değildi sonuçta mecburiyetti. Buna laf edemezdi. Keşke keyfi olsaydı. Aralık gözlerimin ardından ona baktım.

LEZÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin