TANISMA FASLI

47 22 27
                                    

Sonunda vardık... Uzun mu kısa mi yolculuktu uyudugumdan  anlayamamıştım.
Kalacağımız  otele doğru  giderken için de bulunduğum  durumun  hala niyetini anlamış  değildim. Korkmuyor da değildim.
- Geldik Diva.
...
Otel odasına  gittiğimizde  odalarımızın  yan yana olmasında tedirginlik  yaşamıştım.
- Ben neden sizin bulunduğunuz kattayım. Üstelik burası beş yıldızlı lüks  bir yer.???
- Sen neden bu kadar tedirgin ve korkuyorsun?Üstelik burası korkulacak bir yer değil iken hi??..
Cevap veremeden öylece bakakaldım.  Kapımı  açtı  ve içeri girmemi istedi. Üstelik eşyaları mi da görevliye bırakmadı kendi getirdi.
- Diva herhangi birseye ihtiyacın olursa beni ara. Odadan çıkıp  kapıma  vurma. Yorulma oraya kadar ben gelirim.
-Peki. Teşekkür ederim.
Tam arkasını dönmüş gidiyorken ağzım  durmadı işte
-Kimsiniz?
Deyince gülümsedi.
-Kim olsa merak eder dime. Bu kadar iyi niyet???
-Özür dilerim.
-Yo yo özür dileme Diva. Müsaden  varsa odanda konuşalım.
-Tabi.
Birlikte odaya girdik. Kocaman lüks  yapıda bir oda. Pencereye doğru yöneldim her yer görünüyor  sanki ayaklarının  altında  gibi. Şahane.
-Şahane dime Diva?
Inanmiyorum ben içimden bu cümleyi kurarken o dışından  vurguladı.  Demek ki bu manzarayı gören herkes bu cümleyi sarfedebiliyor.
-Eee oturmayacak mıyız?
-Tabi ki elbette. Kusura bakmayın hoşuma gitti dışarının  bu görünümü..
-Gel.. Gel konuşalım..
Karşısına oturdum.
Bana uzun uzun baktı ve gülümseyerek konuşma pozisyonu aldı.  Aldı da o gülünce kalbim sanki avucumun için de atıyor gibi . Öylece daldım  kendisine..
....
- Diva..Diva..
Dedi iki kez. Hemen toparladım.
-Sizi dinliyorum.
- Iyi madem. Tren den başlıyorum.  Ben biliyorsun ki Istanbul,Izmır,Eskişehir ve Bursa olmak üzere dört ilden gelir sağlayan ve şirketleri olan biriyim.
Öyle ya alacağım  işçileri ben belirliyorum.Senin  dosyan da elimden geçti. Genç atik  oldugun  için ise alınmasını  söylemiştin. Tabi senin gibi birçoğunu..
Arabam ile yol alırken bazı nedenlerden dolayı arabamı yanım daki arkadaşa verdim. O devam etti. Hamile karısı  vardı yetişmeliydi ona..
Tren ile Eskişehir 'e gitmek istedim. Sadece heves işte. Karısına yetişmeye çalışan arkadaşım kaza yapınca araba da üstüme kayıtlı olunca polislerin araması üzerine trenin yolcu alacağı yerden durup geri döndüm.  Senin ile aynı yerde kalmamız beni şaşırtmış  olsa da renk vermedim. Yanı anlayacağın tesadüf.
Baran Bey'i dinlerken arkadaşına  kafam takılmıştı.
-Peki arkadaşınız  ne oldu?
Yüzü düştü bian. Bozuldu sanki söylediğime.
-Haddimi astım  kusura bakmayın.
Kafami onume eğdim.
-Öldü...
Kafami onume  eğdim yerden üzülerek  kaldırdım.
- Başınız  sağolsun.  Çok çok üzüldüm.  Allah eşine ve çocuğuna sabr versin.
- Onlarda yok....
Dedi . Şaşkınlıkla kaldım.
- Nasıl yani?
- Karısı da bebeği  de ambulans da giderken ambulans şoförü  kriz geçiriyor araba direk tırın altına giriyor . Saglikcilarda  dahil hepsi öldü.  Karısıda  arkadaşımda  okul arkadaşlarımdı.  Zaten şu  durumda yaşamış  olsaydı arkadaşım  bir anlamı olur muydu onun için hayatta kalmanın...
Derin bir icc çekti. Tabi o sırada istemsizce ağlamış  bulunuyordum. Çok üzülmüştüm...
-Senden Eylem çok memnun kalmış.  Dergi kapaklarını çok begeniyordu.  Ben gelmeden ki toplantılarında  fikirlerin dikkatini çekiyordu.  Bu yüzden bu seyahatlerde seninle olmak daha iyi olacaktı. Bu sebeple burdasın. Aldığımız işçilerin cvc lerini okurken aile durumunu da elbette ki bakıyoruz.
Ayağa kalktı birden. Ben de kalktım .
-Yani anlayacağın içinde kuşku  kalması n.
Deyip giderken arkasından seslendim
-Baran Bey!
Durdu ve dönünce  bana olan bakışı  bitirdi beni
- Arkadaşlarınız  için cok üzgünüm.  Mekanları cennet olsun. Bu benim hayatta alacağım  en üzücü  haberlerden biri oldu. Kendim için de teşekkür ederim. Bakmam gereken bir ailem var. Çok teşekkür ederim.
Hafif gülümseyip bana doğru yaklaştı. Göz  göze geldik ve ben ölüyor  gibiydim. 
- Birseye ihtiyacın olursa ara beni. Sen önce Allah'a sonra bana emanetsin.
-Peki teşekkür ederim.
...
Yanımdan ayrılınca kalbim durdu sandım. Ama onu görünce üstelik yanında olmak heyecan veriyordu.
Uzun boyluydu,Buğday teni,Açık kahve saçları ve bal rengi gözleri o kadar çok yakışıyordu ki kendisine yerim de kim olsa aşık  olurdu. Tutku mu yoksa heves mi yoksa gerçekten aşk mıydı  bilemiyordum. Gerçi o kim ben kim dedim kendi kendime. Kim bilir kaç kişi var hayatında  . Ya da kaç kişi peşinde. ...
Merak ediyo bile olsam o benim patronum ben de onun işçisiydim.
Yatağıma  uzanmış şuan ki halimi düşünürken telefonuma mesaj geldi.Yanibasimda  duran telefonuma elime alıp baktığımda  bilmediğim  numara ve mesaj kayıtlıydı.
Hemen mesajı açıp baktığım da"ben Baran. Bu numaramı kayıt et. Ve kimseye de verme . Birşey lazım olursa şirket hattından değil bu numaradan beni ara. Bu arada sabah ön da toplantı var kendini ona gore hazırla.  Kapıya vurunca da ac benden başka kimse gelmez .Dogrusu gelemez . Saat dokuz da hazır ol almaya gelicem. Iyi geceler..Iyi dinlen."
Mesajı ni gördüğüm  de önce bir kahkaha attım sonra  ne yaptigima  şaşırdım. Numarasını kayıt edip uyumaya koyuldum.

... Saat sekize ayarlamıştım saatimi.
Çalmasıyla kalktım. En güzel kıyafetimi ve en yakışacak  saç ve makyajımı yaptım. Dokuz da almaya gelecekti. Gerçi hemen yanıbaşındaki  oda sanki çok uzakmış  gibi. Her zaman ki asıl giyinip hafif makyajla bunu tamamlamıştım.  Ve saat sekiz otuzdu birden kapı vuruldu. Gerçi ondan başka kimse gelemez diye kapıyı açtım.  Ve sonrası...

Umarım beğenmişsinizdir.  Beğeni ve yorum atarsınız mutlu olurum sevgi ile kalın...

MUTLULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin