Sabah yatağımda dönüp yarım kalan uykuma devam ettirme çabalarım duyduğum atlıların sesi ile kesilmişti. Gelmiş olmalıydılar.Pek meraklı olduğum bir konu değildi fakat günlerce buna hazırlık yapılması benim de bu günü bekliyor olmamı sağlamıştı. Henüz yeni ulaşmalarından faydalanarak yatağımda öylece uzanmış birazdan beni uyandırmaya gelecek küçük kardeşimi bekliyordum. Yerim. Kendisi benden sadece dört yaş küçüktü fakat ailemizin bize olan davranışları onu ölümüm pahasına olsa koruma isteğimi uyandırmıştı.
Ailemizin bize şiddet uyguladığı falan yoktu fakat klan yönettikleri için kendilerini fazla sorumlu görmüş ve bizi bu sorumlulukların içinde görmemişlerdi. Durum ben küçükken ne kadar korkunç ve üzücü de olsa o doğduğunda bu hisleri aşmıştım. Çünkü aynılarını hissetmemesi için uğraş vermem gereken bir ufaklık vardı.
Ben yatağımda öylece yatıp inanmasını umarak uyuyor taklidi yaptığımda kapının çalınmadan açılması, gelen kişinin kim olduğunu bildiğim için beni sinirlendirmenin aksine gülümsetmişti. "Uyan hadi!" Kıkırdayarak söylediği şey tebessümümü gülümsemeye çevirdi. Kesinlikle bu durumdan haz aldığını biliyordum. Benim de işime geliyordu. Onun sonsuza kadar böyle gülebilmesi için her şeyi yapabilirdim.
"Ablan ile ne zaman böyle konuşur oldun küçük hanım?" Yüz ifadesini anında değiştirdiğini farkedince artık keyiflenen ben olmuştum. "Yakında on sekiz olacağım, abartma istersen." İnanması zordu ama gerçekten de öyleydi. Büyüyordu. Hafif acı hissettiğim burnum ile daha sonra neler olacağını bildiğim için hızla devam ettim.
"Benim gözümde her zaman her kucağa alındığında kucağa alan kişinin dudaklarını öpmeye çalışan küçük Yerim olacaksın."
"Gerçekten mi? Bunu aştığımızı sanıyordum. Her neyse. Giyinip aşağı gelmen gerekiyor. Kim ailesi geldi."
Söylediklerinden sonra derince ofladım. Bu saçmalıklardan gerçekten de sıkılmıştım. Pekala. Klanımız diğer klanlardan biraz farklıydı. Normalde bütün klanlar erkekler tarafından yönetilirken bizim ki kadınlar tarafından yönetiliyordu. Sebebi ise uzun zaman önce büyük büyükdedem klanı yönetirken eşinin çoğu yerde varlığını kanıtlayan zekasını farkedip onu başa getirmeyi uygun görmesiydi.
O günden beri klanımız diğer klanlardan farklı olarak kadınlar tarafından yönetilirdi. Ama bu küçük farklılık klanımızın büyümesine engeldi işte. Saygıdeğer bir konumda olduğumuz pek söylenemezdi. Halkımız dışında bizi ciddiye yoktu belki de. O yüzden her ay başka bir klan ile ziyafet çeker, aramızı iyi tutmaya çalışırdık. Evet, annemin bulduğu kesinlikle yaratıcı bir çözüm. İşe yaradığı pek söylenemezdi ama en azından varlığımızı unutmadıklarından emin olmamızı sağlıyordu. Bu ay ki misafirimiz ise onlardı.
Kim Klanı.
Aslında kadınlar tarafından yönetilen sadece iki klan vardı. Bunlardan biri biz, diğeri ise Kim Klanı idi. Fakat onlar bizim gibi diğer klanlara iyimser yaklaşmamış, güçlerini ve zekalarını göstererek saygınlık kazanmışlardı. Yaptıkları şeylere şahit olmasamda biliyordum. Korkunçtular fakat en iyisiydiler. Amaçları da buydu zaten. Korkudan besleniyorlardı. Korkulduklarından emin olana kadar durmamışlardı. Günlerce hazırlık yapılmasının sebebi de buydu.
Ne kadar belli etmesem de ben de heyecanlıydım. Bayan Kim 'i ilk görüşüm değildi fakat ilk kez tanışacaktım. Ayrıca bugün büyük kızı , gelecekte tahta geçecek çocuğu da gelecekti. Hakkında pek fazla bir şey bildiğim söylenemezdi fakat gerekmedikçe insanlarla iletişim kurmadığını biliyordum. Diğer çocukları her seferinde gelirdi fakat büyük kızı işlerle meşgul olduğu için gelememişti. Yani, bize söylenen buydu. Ayrıca onlar benim aksime annelerinin soyadını almışlardı. Klanımız kadınlar tarafından yönetildiği için zaten hor görülürken bir de klan ismine kadın kökünden gelen soyismini vermek iyice göze batar diye başka bir isim kullanılmıştı.
Murć Klanı.
Küçüklüğümden beri eğitim alıyordum ve bu eğitimin yanı sıra klanıma olan bağlılığımı test eden bir babam ve sürekli bu hissi aşılayan bir annem vardı. Açıkçası hiçbir işe yaramamıştı. Çünkü gerekli olan faaliyetleri bizim klanda göremiyordum. Annem her zaman başka klanlara iyimser yaklaşırdı. Fakat her şeyde olduğu gibi bunun da bir sınırı olmalıydı. Yeterli göremediğim için bağlılık olan histen tek bir zerre bile yoktu. Fakat küçük kardeşimi korumak veya halkımızın bize olan güveni için bunlara katlanmak zorundaydım. Annem gibi değildim. Saldırı zamanı direkt ateşkes teklif etmeyi kesinlikle doğru bulmuyordum.
Saldırana karşılık verirdim.
Yaşım küçük olduğu için bu özelliğimi herhangi önem barındıran bir durumda kullanamasam da diğer her yerde kullanmaktan çekinmezdim. Dışardan ne kadar masum gözükürsem gözükeyim ve ne kadar öyle olursam olayım yeri geldiğinde kılıcımı çekerdim. Annem bunu kabalık olarak görse de, böyleydim işte. Ayrıca bu özelliğimin ilerde başa geçtiğimde işe yarayacağını biliyordum. Fakat şuan klanı yöneten kişi annem olduğu için onun politikasını izlemem gerekiyordu. Bu yüzden üstümde uzanan Yerim' i yataktan atıp odadan kovdum. Hazırlanmaya başlamalıydım.
Normalde bütün klan yemeklerine istemsiz bir şekilde geç katılırdım fakat aksine de uğraş vermezdim. Bugün ilk kez Kim ailesi ile yemek yiyeceğim için biraz farklılık yaparak alışagelmişten daha az geç katılmalıydım. Annem her bunu yapışımda sinirlense de pek de takmıyordum. Böyle şeyler ile ilgilenmediğimi ve onun politikasını izlemeyeceğimi kendisi de biliyordu. Fakat hala saygının ve ciddiyetin böyle şeyler ile ölçüldüğünü düşünüyordu ki bu düşüncesinden vazgeçirememiştim.
Üstüme geçirdiğim kahverengi kumaş elbiseyle uyumlu olacak gümüş kolyeyi taktıktan sonra ayakkabılarımı geçirdim. Dağınık olan kahkülümü düzelttikten sonra saçıma da göze batmayacak hale gelene kadar şekil verdim. Pekala, sanırım bu kadarı yeterliydi. Yuvarlak yüz hatlarım ile tamamlanan kahküllerim her zamanki gibiydi.
Etkileyici?
Aldığım yorumlar karşısında bu sonuca varmıştım. Ayrıca bir çok erkeğin benden etkilendiğini de biliyordum. Klan yönetimi soyundan olduğum için benimle iletişim kuramasalar da anlaşılıyordu işte.
Yavaşça merdivenleri inerken ne diyeceğimi düşünüyordum. Ne kadar asabi olsam da sadece yeri geldiğinde öyleydi. Onun dışında kesinlikle utangaç birisiydim. Konuşacağım zaman yanaklarım kızarır, sesim titrer, ellerim ise sesimi yalnız bırakmamak için onu taklit ederdi. Yani, en azından ben kendimi öyle avutuyordum. Yavaş yavaş salona yaklaşırken kulaklarıma konuşma sesleri geldi. Geç kaldığımı anlamıştım fakat o kadar da önemli değildi. "Klanınız herkesin bildiği gibi çok başarılı efendim. Gerek zekanız ve cesaretiniz. Keşke sizin ile daha faz-" Annemin kesinlikle samimi olmayan övgüleri Bayan Kim 'in sözü kesildi."Tablolarınız." Birden söylemesi ile istemsizce adımlarımı durdurdum. Bayan Kim ise biraz duraksadıktan sonra devam etti. "Onlar çok özel. Bende birçok sanatçı ile anlaşma yaptım ama onlar sadece isteğimi yerine getirdiler. Fakat ihtiyacımın bu olmadığını bilmeleri gerekirdi. Sorun olmazsa sanatçının adını rica edebilir miyim?"
Şaşırmıştım. Ailem, klan yöneteceğim için sanat ile uğraşmamı doğru bulmuyordu fakat küçük sarayımızın gösterişi de önemliydi. Bu yüzden acemilikten uzak birkaç tablomu yemek salonuna birkaç tanesini de salona dizmişlerdi. Ama yine de sanatı bırakacağım günü iple çekiyorlardı. Bu yüzden heyecanlanmıştım çünkü iltifata alışık değildim ve ayrıca kardeşim dışında tablolarımı beğenen kişi de önemli birisiydi. Çağımızın en güçlü klanın başındaki kişi. Alicia Kim. Anlık gelen bir hevesle utanmayı unutup ile adımlarımı yemek masasına yönlerdirdim.
"Onlar bana ait efendim. "
Sesimin titrememesine şaşırarak ani çıkışım ile bütün gözlerin bana döndüğünü farkettim. Birden karşılaştığım tepki ile kızaran yanaklarıma lanet okudum. Her seferinde böyle olması canımı sıkıyordu. Üstümdeki bakışları hissedebiliyordum. Bu saçma an çabucak bitsin diye bende masadaki kişilere bir göz attım. Fakat ilgimi çeken sadece bir çift göz vardı.
Onlar sıradan durmuyorlardı. Cehennemin kapılarıydı ve ben yanmak için daha önce asla hevesli olmamıştım.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cafunè | jenlisa
FanfictionLalisa Manoban, Murć Klanı'nın başı olan Bayan Park'ın kızıydı. Hayatı sadece ölümü pahasına olsa koruyacağı kız kardeşi Yerim ve küçüklüğünden beri başına geçmek için eğitim aldığı klanından ibaretti. Öyle de kalacaktı. Tabii hayatına habersiz gi...