"Bir varmış, Bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde dağların birinde dillere destan, zamani genç kızlarını kıskandıracak güzelliğe sahip olan bir genç yaşarmış.
Bu genç, bu ıssız bucaksız dağa taş kalpli babası tarafından hapsedilmiş.
Gencin tek suçu sevmekmiş, ölesiye sevmek, deliler gibi aşık olmakmış.
Sevdiği için kalbini yerinden söküp atabilirmiş. O kadar cesaretli o kadar aşıkmış bu genç. Korkmazmış, çünkü bilirmiş ki bedeni sevdiğini öpemese bile, sevdiği delikanlı onun peşinden gidermiş..
Onu o dağın eteklerinden babasından başka kimse kurtaramaz, buna cesaret edemezmiş.
Tek bir kişi hariç.
Düşman krallığın oğlu olan, delikanlı.
~ama o da kurtarabilecek durumda değilmiş..~
Evet, bizim güzelliği dillere destan gencimiz, düşman krallığın oğluna aşık olmuş.
Tabii delikanlıda ona vurgunmuş.
Bu iki gencin aşkı başta sır gibi saklansada, olmamış. Tüüüüm kasaba halkı bu büyük aşkı işitmiş.
Kimisi destek olsa da, kimisi köstek olmuş.
Ama kimse krallıklara yetiştirebilecek kadar cesaretli değilmiş.
Kanları deli akan, birbirlerine ölesiye vurgun gençler arkadaşlarının yardımıyla buluşur ve hasretlerini sonlandırırlarmış.
Küçük olan büyüğüne çiçeklerden taçlar yapar, onu koca ağacın gölgesinde göğsünde uyuturmuş.
Büyük olan ise küçüğüne olan sevgisini dile getirmekle yetinmez, onun adını ağaçların gövdelerine kazır, ona şiirler yazar, masallar anlatırmış.
Bu iki gencin hikayesi çok az bir sürede olsa gizli kalabilmiş.
Ancak, gençlerin babaları bu durumu öğrendiğinde iki babada karşı tarafın oğlunu öldürtmek istemiş.
Gençler daha birbirlerine doymadan birbirlerinden kopartıldığında iki ıssız dağda mahsur bırakılmış.
Küçük olan, babasından günlerce dayak yemiş. Esmer teni defalarca kana bulanmış, göz pınarları ağlamaktan kuruduğunda anlamış,
bir daha kavuşamayacaklarını.
Büyük olanın babası onun güzelliğine kıyamazmış, ama oda vazgeçmesi için rahat durmamış.
Oğlunu günlerce aç, susuz, bir kuru ekmeğe muhtaç kılmış.
Halkın bir kısmı onların idamını öne sürsede, bir kısmı onların başka bir kasabada birlikte olmalarını istemiş.
Düşman babalar bir süre düşünmüş.
Olmazmış, hem düşmanının oğluymuş, hemde erkekmiş.
Hakkında neler neler derlermiş.Oğullarının krallığın başına geçip birbirlerini alt etmelerinin hayalini kurarken, onlar birbirlerine yenik düşüp aşık olmuş.
İki düşman sinirlerinden kasabayı yıkıp yakarken, oğullarının ilişkisine onay veren halkın idamına karar vermiş.
İki ay böylece sürüp gitmiş. İki genç birbirinden iki aydır uzakmış.
Onlara, birbirlerinden uzak kaldıkları her salise ölüm gibiyken koskoca iki ay geçmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ineffable | NamJin
FanfictionMasallarla süslenen bir hikaye. NamJin | Oneshot Bir kaç bölüm daha görürseniz bilin ki gifler ve fotoğraflardan ibarettir. :)