İçimi yakan acı ve özlemle gözlerimden yaşlar aktı. Evrana baktığımda bal rengi gözlerinden düşen damlalara hayranca bakakaladım. Ervaya döndüm hemen.
-Çok bekledim sarılıyım mı artık? dediğimde gülümsedi ve koşarak gidip sarıldım ona.
Kaç saat kaç dakika öyle kaldık bilmiyordum.
Haykırarak ağlıyor bir yandan sarılıyordu bana.
-Dolarlar baydığım ceketime sümüklerini boşalttın turşu surat dediğimde gülerek ayrıldı.
-Hiç değişmemişsin dediğimde gülen yüzüm soldu.
-Ne kadar değiştiğini aklın bile alamaz küçük kız dediğimde gözlerimin soğukluyla duraksadı.-Abinde burda dediğimde gülüşü soldu ve ona baktı sonra hemen gözlerini çekti.
-Burdan çıksın dedi.
-Ne?
-Burdan çıksın dedi bağırarak.
-Çık burdan çık diye bağırdı tekrardan.
Evrana dönüp hüzünlü gözlerine baktım. Gözünü bile kırpmadan Ervaya bakıyordu.
-Evran hadi çık dediğimde bi süre daha Ervaya bakıp sertçe çıktı.-Sakin ol turşu surat. dediğimde gözlerini bana çıkarttı.
-Neden böyle yaptın?
-Onu göremem Ayza.
-Neden? Seni yıllardır bekliyor senin umuduna yaşıyor o.
-Onun yüzüne bakamam. Burdan da sakın çıkmamı isteme.-Sakın diye yükseldim. Birden Belda olmuştum. Gözlerinden korku geçti.
-Sakın sakın senin, benim, kızların başına gelen şey yüzünden başın eğilmesin. Bak bana, bana naptığını en iyi sen biliyorsun neler çektiğimi, herkes çekti ama en çok ben çektim Erva. Biliyorsun ama bak ben ayaktayım. Asla senin gibi hayata küsmedim. Yıllardır uğraşıyorum. Ölüm makinesine dönüştüm biliyor musun?
İçimdeki güçsün Ayzayı öldürdüm. Neşeli Ayzayı öldürdüm. Yeni adım ne biliyor musun?
Belda.
Anlamı kan demek. Bize bunları yaşatan sessiz kalan herkesi öldürdüm. Şu halime bak Ayzadan eser bile yok.
Herkes benden korkuyor. Ben geçerken titriyor.
Belda Dinçer denildiğinde nefes almayı bırakıyor.
İşte bu kadar kötü oldum. Çok can aldım Erva. Bize bunları yapanlardan tek tek hesap sordum. Kanımız yerde kalmadı.-Ayza sen hep güçlüydün o yatakta çığlık atarken de o depoda sırtına kemer yerken de o adamın karşısına dikilirken de bu anlattıklarını yaparken de ama ben senin kadar güçlü olamam.
-Olmak zorundasın. Benim için olmak zorundasın. Dışarda yıllardır ona sarılmanın hayalini kuran abin içinde zorundasın. Derin Işıl içinde olmak zorundasın.
-O-onlar nerde buldun mu?
-Abinin grubu var onlar içinde. Hepsi senin için. Ona bunu yaşatma. Zaten bunca yıldır onu yanlız bırakarak hata yapmışsın şimdi hatanı telafi et ve bir daha yaşadıkların için utanırsan seni gebertirim turşu surat dediğimde ağlarken güldü.-Seni çok özledim kahraman dediğinde tüm kalbimle gülümsedim. Ben bu kızdan nasıl ayrılacaktım?
-Bende seni turşu surat. dediğimde tekrar sarıldık.
-Birşey daha var Erva.
O adam hala hayatta abinin elinde onu benimle birlikte öldürür müsün?
-Hiçbirşeyi bu kadar istememiştim dediğimde gülümsedim.
-İşte benim turşu suratım dedim.-Senin suratın neden sürekli böyle turşu yemiş gibi?
Cevap vermicek misin?
Hıh bende sana çok meraklıyım sanki turşu surat.
-Bana turşu surat deme.
-Turşu gibi suratın varken tabiki sana turşu surat dicem.
-Sus diye cıraldı. Cırlamasıyla güldüm.
-Neden gülüyorsun salak mısın? Nerde olduğumuzu görmüyor musun?
-Tam 1 yıldır burdayım ve yıllarca daha burda olmak zorundayım. Ağlayarak somurtarak nasıl yaşıcam. Ayrıca bana bidaha salak dersen kafanı klozetin içimde bulursun turşu surat.
-O adam seni dövmüyor mu?
-Dövüyor sen daha dün geldin seni daha sadece iki kere dövdü beni tam 1 yıldır dövüyor.
-Nasıl hala gülüyorsun peki?
-Çünkü gülmem o adamı çıldırtıyor ve bu benim hoşuma gidiyor. Sende dene turşu surat.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Kırıntısı
Teen FictionGözlerinde yaşam belirtisi olmayan bir kadın düşünün. Tükenmiş sözleri, ölmüş umutları olan bir kadın. Ve bir adam düşünün. Öfkesiyle yedi alemi zangır zangır titreten. Gözleri hep öfkeli bakar o adamın. Hayatadır öfkesi. İkisininde tek panzehir...