~ 20. Bölüm ~
'Duman- Bal
-Hayır diye kükredi arkamdan duymaya en çok korktuğum ses.
-Yapma diye fısıldadım.
-Belda yalvarırım bunu bana yapma dedi yakınlarımdan.
-Gelme diye haykırdım acıyla.
-Gidemezsin. Seni yeni bulmuşken kaybedemem gül güzeli. Sana neden gül güzeli diyorum biliyor musun?
Annem gülleri çok severdi. Bana bigün demişti ki kendi canından çok değer verdiğin bir kız olursa ona gül güzelim de. Hem gül kadar güzel olmuş olsun hem hayatı boyunca hep gülsün sen güldür onu.
Seni güldürmeme izin ver.
Beni böyle bırakma.
Seni seviyorum Gül Güzelim diye haykırdığında göz yaşlarım da hıçkırıklarım da arttı. Sevdiğim adam beni seviyordu.Ama imkansıza vurulmuştuk ikimizde.
-Sen benim imkansızımsın bal gözlü adam. Benim vadem doldu gitmeye tutsağım. Ben yaşayamam bu acılarla olmaz.
-Sararım herbirini tek tek sararım.
-Başka bir hayatta yeniden tanışalım mı?
Yara olmasın hayatımızda sen yine bana Gül Güzelim de ben yine sana bal gözlü adam. İmkansızım olma orda. Sadece sevelim birbirimizi. Gitmek yada kalmak diye kavramlar olmasın. Böyle fazla bekletmeyelim birbirimizi çok eskiden rastlaşalım.Ona baktım.
Hep dağ gibi duran adam yıkılmıştı.
Omuzları dik değildi.
Dizlerinin üstüne çökmüş bal rengi gözlerinden yaşlar boşalıyordu.Yapma diye yalvarıyordu hareleri.
-Neden gidiyorsun deniz daha güzel koksun diye mi dedi beni yakan sesiyle. Sözleriyle dizlerimin üstüne düşmemek için direndim.
Hıçkırıklarımı yuttum.
-Yapma Balım gitmem gerek bak annem beni bekliyor. Eğer seni tanısaydı bana döner ve seninle gurur duyuyorum meleğim derdi. Onu daha fazla bekletemem. Yalvarırım beni affet.Bende kalma sev sevil şu dünyada en çok hakeden sensin. Şurda yatan turşu surata ve kardeşlerime iyi bak. Üzülmelerine izin verme. Sakın dağıtma kendini bal gözlerinden yaş dökülmesin.
-Bak orda zaten bir deniz var gidemezsin sen benim denizimsin oraya iki deniz fazla. Gitme mavisine yandığım kadın sende bırakma beni.Hıçkırıklarım tekrar firar ederken.
-Elvada yeryüzünde işlediğim tek sevabımın karşılığı seni herşeyden çok dedim ve gökyüzüne bir tebessüm gönderip sonsuzluğa bir adım attım.
-Hayırr diye haykırışı yeryüzünü yerinden oynatan son haykırış oldu.Rüzgarı son kez hissettim.
Kuşları son kez selamladım.
Bulutlar son kez ağladı halime.
Evet bu benim yokoluşumdu.
Bedenim sertçe hırçın denizle nüfüs ettiğinde ölüm ilk ve son defa bu kadar yakınımdaydı.
Annem açmış kollarını tutmuştu beni.
Nefes alamazken ölmeden hemen önce anılarımız tek tek gözünün önünden geçerken son kez tebessüm ettim.
Mekanımdan bidaha adam öldürme dedi sert bir tonda.
Kadın bi süre baktı.
-Mekanında adam öldürmedim dedi kesin bir tonda.
Adam tek kaşını kaldırdı duygusuzca.
-Eger mekanında adam öldürmemi istemiyorsan önce mekanına adam almalısın-Çetene girmek istiyorum.
-Çünkü o kimse degil dedi. Verdiği cevaba Belda dahil herkes şaşırdı. Evran böyle konuşan bir degildi çünkü.
-O Belda Dinçer dedi.-Bana emir vermeyi kes.
-Yara aldığında almamış gibi davranmayı kes.-O mavi gözlerinin ardındaki boş odayı görüyorum. O sandıgıda. İçinde ne var ögrenicem dedi sakince. Kadın alayla baktı saniyelik olsada.
-Ben o sandıgı yakalı çok oldu dedi.
Adam kadının gözlerine yandan derin derin baktı.
-Küllerini birleştiririm o zaman dediNiye biz süper kahraman mıyız diye sordu Belda. Oda sesizleşirken
-Dün oldukça süper kahraman gibi duruyordun dedi Evran.Beldanın dudakları saniyelikte olsa yukarı kıvrılıdı.
Azıcık gamzesi belirginleşti.
Bunu gören Evranın kalbi tekledi.
Nefesi kesildi.-Şu ruju sürmesen olmuyo mu dedi
Kadın tek kaşını kaldırıp baktı.
-Niye dedi
-yakışmıyor dedi. Külliyen yalan. Kimseye bu kadar yakışmaz diye geçirdi içinden.
-Tamam daha sık sürerim diyip omzuna çarpıp aşşagı indi.Sen yanlış anladın adamın evine gir diyoruz yatagına degil.
Kim bilir kaç kadeh devirdim ama hiçbiri gülüşün kadar sarhoş etmedi dedi hayran hayran.
-Seni kim öldürdü öğrenicem ve kıyamet o gün kopacak.
-Yanında sis bombası mı taşıyorsun dedi Evran şaşkınca.
-50 kişinin içinden sağ çıkmak kolay değil dedim.
-Sen harbi ağır manyaksın dediğinde dudaklarım kıvrıldı.İyi bi ikili olduk senle ha dedi alayla.
Dudakları kıvrıldı. Öyle oldu der gibi gibi bi hareket yapıp
-Öyle oldu. dedim. Dudakları kıvrıldı ve son gaz ordan ayrılıp eve sürmeye başladı.Gözlerini kapatıp bir nefes çekti içine.
-Çok... güzel oldun. dedi afallarken
-Aa eyvallah dedim. Gözlerime bakarken gülümsedi ve ben eridim.-11 yaşında annem öldü. dedim ona bakarak. Bana döndü acıyarak bakmıyordu, sanki ne yaşadın sen be kızım der gibiydi.
-O piçi kim sandın?
Burukça gülümsedim ve ona bakmadan duyabileceği bir seste mırıldandım.
-Babam sandım.-Sen sadece içimizden biri değilsin içimde birisin de.
-Çok etkilendim seni galiba dondun kaldın dedi buram buram alay kokan sesiyle. Ona baktığımda dudağının yanı kıvrılmıştı.
-Az önce güldüğün gözümden kaçmadı yanlız dedi Evran benim duyabilceğim sesle.
-Eh bizde arada hatalar yapabiliyoruz.
- Sen gülünce güller açıyor hata olduğunu sanmıyorum.Sen Belda Dinçer acılarının arkasında saklanan korkak ve bencil bir kadınsın.
-Seni seviyorum gül güzelim.
Ve son kez kapandı gözlerim bu sefer sonsuzluğa.
Herkese selaamm.
Kısa ama etkili bir bölüm oldu bence. Umarım beğenirsiniz.
Bu bölümü sezon finali olarak düşünün. Devamı gelcek...
İyi okumalar ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Kırıntısı
Roman pour AdolescentsGözlerinde yaşam belirtisi olmayan bir kadın düşünün. Tükenmiş sözleri, ölmüş umutları olan bir kadın. Ve bir adam düşünün. Öfkesiyle yedi alemi zangır zangır titreten. Gözleri hep öfkeli bakar o adamın. Hayatadır öfkesi. İkisininde tek panzehir...