Arkadaşlar? Micheal hocaya neden ulaşamıyorum? Oi'sinden sinyal yok? (Oi göz de ki kornea da yerleştirilmiş, iletişim ve görüntü aktarım aracı) Normalde Micheal hoca Oi'sini çıkarmayan bir insandı. Çünkü bizim sorularımız ve başka öğrencilerinin sorularını yanıtlamayı çok sever, hep yanımızda ve her konu da yardımcı olmaya bayılan kusursuz bir hocaydı kendisi. Endişelenmeye başlıyordum yavaş yavaş. Araya giren ufak tatil yüzünden de görüşecek,iletişim kurabileceğimiz sadece Oi'si kalmıştı. Ordan da ulaşamıyorduk zaten bir türlü...
Mary birden bir fikirle atıldı ortaya: "Oi,bilgisayar, kol tablet, göz bilgisayarı hakkında çok uzman bir arkadaşım var kendisini çağırmamı ister misiniz?" Diye sordu bize. Bizde elimiz kolumuz bağlı kabul ettik haliyle. Mary arkadaşını aradıktan yaklaşık 8 dakika sonra kapı çaldı fakat bizim evimiz bir zor bulunabilecek ve uzakta olan bir evdi. Mary'nin arkadaşı, şimdiden yeteneklerini göstermeye başlamıştı bile bize. Kapıyı açmak için kapıya yöneldiğim gibi elektrik konusunda uzmanımız olan Vol benden önce davranarak açtı kapıyı birden. O kocaman cüsseli adam bir anda minik bir kediciğe bürünmüştü bile, Mary'nin arkadaşını görünce.
-"Selam hoşgeldin sen Mary'mizin arkadaşı olmalısın?"
- "Evet bahsi geçen kişi benim. Bana Kripton diye seslenmeni tercih ederim."
-" Memnun oldum bende Vol. Umarım güzel zamanlar geçiririz."
- "Bende memnun oldum."İçeriye geçtiğimiz gibi Mary ile Kripton uzunca bi sarıldılar.
Kripton ile Mary aralarında konuşup gülüşürken Jay " Ihım ıhım kızlar? Sizce de artık işe koyulmamız gerekmiyor mu?"
Diyerek soruyla karışık bir cümle yöneltti kendilerine. Kripton herkesle selamlaştıktan sonra işin başına koyulduk. Ben Said'e "Bence Micheal hoca hakkında bildiklerimizi söylemeliyiz. Söylersek daha kolay bulur,sadece isminden nasıl bulacak ki?" Diye söylenirken Mary birden sevinçten çığlık attı. Sevinmesinin sebebi Micheal hocayı sadece bulmamız değil aynı zamanda iyi olduğunu öğrenmemizdi. Kripton bizi yetenekleriyle mest etmişti. Vol,Senna,Jay ve Said'i köşeye çağırarak ufak bir sorumun olduğunu belirttim.-"Benim düşündüğüm şeyi mi düşünüyorsunuz?"
- Vol birden atıldı: "Bence bu kızı kesinlikle çetemize dahil etmeliyiz sen ne dersin Jay?"
-"Bende aynı fikirdeyim. Umalım ki bizim gibi uzaya çıkmak isteyip çıkamayanlardan biri olsun."Kripton isminin gerçek isim mi yoksa bir lakap mı olduğunu düşünüyordum kendi içimde. Çünkü böyle işlerle uğraşan insanlar genellikle isimlerini gizlermiş bir filmden öğrendiğime göre. Çok eski bir filmdi bu, 2000 yıllarının başlarında geçiyor. Sanırım yapımı 2010 falandı. Dedemle beraber izlemiştik bu filmi. Hayran kalarak izlediğim bu filmin konusu Kriptonun yetenekleriyle alakalı bir filmdi. "Who am I?" Adlı eski yapım bir film. Acaba Kripton ismini bu filmden mi kopyaladı diye düşünüyordum bir yandan. Kendi içimde çelişir ve salak saçması düşüncelere dalmışken, bizimkiler Kriptona teklifi götürmüşlerdi bile.
Said'in anlattıklarına göre Kripton uzaya çok meraklı ve çıkmayı çok isteyen bir birey olduğunu söylemiş bizimkilere. Bunu düşüneceğim, artık kalkayım diye de eklemiş.Saat geç oluyordu ve bizimkilerin gitme vakti gelmişti.
"Herşey için çok teşekkür ederim çocuklar. Mükemmel bir doğum günüydü." Sonunda uzayperestleri uğurlayıp evde babamla kalmıştım. Babam uykusuzluktan koltuktan uyuyakalmış,ben ise uyur gezer gibiydim. Babamın üstünü örttükten sonra hiçbirşeyi düşünmeye vaktim kalmadan uykuya dalmıştım. Gözlerimi açtığımda Kriptonu karşımda gördüm.Şok olmuştum.
-Bu bu bu burda ne işin var? İçeriye nasıl girdin? Kapıyı kim açtı? Ne zamandır burdasın? Yanlış birşey gördün mü?
- Hey! Lütfen sakin ol Eko. Sana zarar verecek değilim ya da dediklerinin hiçbirini yapmadım. Eve de kapının elektrik aksamını hackleyerek girdim.
- Ne yaptın ne yaptın?
- Boşver şimdi onu. Uzun hikaye, anlatsam da anlamazsın zaten.
- O da doğru gerçi. Neden burdasın kripton?
- Sizden çıkarken aklıma grubunuzun ismi geldi. Uzay'a merakınız var doğru anladıysam eğer?
-Evet öyle. Uzay'a sadece merakımız yok aynı zamanda bizim için bu başarmamız gereken bir hayal. Başaracağız da.
-Arkadaşlarım benim hakkımda çok şey bilmez ama sana bu sırrı vermek istiyorum. Sende almak istersen tabii?
(Kararsızdım. Aslında pek istemiyordum. Çünkü ne zaman bir insanın sırlarına sahip olduğumda, ya ağzımdan kaçırıyor ya da o insanla bir şekilde aram bozuluyordu.)
- Tabii bana güvenebilirsin. Dinliyorum.
- Öncelikle isteğimi söyleyip sonra sırrımı söyleyeyim o zaman. Bende uzayı çok merak ediyorum aynı zamanda çok seviyorum. Ama yükseklik korkum var.
- Sır olarak hangisini saklamamı istiyorsun şimdi anlamadım?
- Yükseklik kısmını tabii ki. Sizinle beraber olmak grubunuza katılmak istiyorum. Sistem hakkında çok bilgiliyimdir işinize de yararım ne dersin?
Bu benim tek başıma verebileceğim bir karar değildi. Grubumuzun başkanı ya da seçmeni yoktu herkes ortak karar alıp öyle hareket eder her zaman.
-Bu konu için geçip seni bilgilendireceğim.
- Kabul edilmezsem hepinizi donunuza kadar hacklerim ona göree.
Garip bi kızdı. Henüz çözememiş ve hareketlerine tam bi anlam verebildiğim söylenemezdi. Grupla bu konuyu konuşsam bile alıp almayacakları konusunda şüphelerim vardı. Alırlarsa bile yeni tanıdığımız birine nasıl güvenecektik ki zaten? Bu konuları grupla uzun uzun konuşmalı ona göre bir yol seçmeliydik. Uzay ve sistem işinin hata kabul etmeyecek kadar hassas ve önemli bir konu olduğunun hepimiz farkındaydık. Kripton bu konu hakkında işimize çok yarayabilir..."Saat geç oldu, gözlerimi kapatıp yarını beklemekten başka yapabileceğim birşey kalmadı." Derken bir anda odamın içine kocaman bir gürültüyle gözlerimi alan bir ışık doldu
O dışarıda ki şey de ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Yıldızları Kim Çaldı?
Science Fiction2078'li yıllarda uzaya merakı olan ve maddi sıkıntılar çeken bir arkadaş grubu beraber kurdukları uzaya çıkma hayallerini gerçekleştirmek isterken önlerine çıkan fırsatları değerlendirirler. Hurdaları ve hocaların bilgeliğini kullanarak hayallerini...