Tension 💣

1.4K 144 55
                                    

Sabah kahvaltı sonrası antrenmana ineceğim sıra Jace de yanıma gelmişti.

"Ben de seninle antrenmana geleyim."

"Çocuk gibi peşime takılmasan olmaz." 

"Olmaz tabii ki." Deyip gülerek yanımda yürümeye başladı. "Yok mu eğlenceli olaylar, anlat biraz Alec."

"Eğlenceli bir olayım olmuyor benim, biliyorsun."

"Eğlenmeyi bilmiyorsun tabii. En son ne zaman gülmüştün? 5 yaşındayken mi?"

"Daha eski olabilir." Dedim onu omzundan iterek. "Dalga geçme benimle."

"Şu askerle işler nasıl gidiyor? Memnun etmiyor mu seni? Bu yüzünün anlamını çözemiyorum çünkü."

"Memnun etmekten kastın seks ise henüz öyle bir şey yaşamadık."

"Niye?" Deyip sorgular gibi bana baktığında ona ters bir bakış atmıştım.

"Cidden sana hesap mı vermemi bekliyorsun?" Dediğimde karşımda durup beni süzmüştü.

"Aşık mı oldun sen yoksa bu askere? Bak şuraya bayılırım aşık oldum dersen."

"Ne aşkından bahsediyorsun sen Jace?"

"Adama yatağını açmalar, vakit geçirmeler... üstüne bir de daha sevişmemişsiniz bile. Buradan çok pis kokular geliyor benim burnuma."

"Yok öyle bir durum. Sadece o beklemek istedi ben de ona zaman verdim."

"Onun isteğine bu kadar saygılı olman gözlerimi yaşarttı."

"Zorla mı birlikte olmamı bekliyordun Jace?"

"Hayır tabii ki... ama sen bir prenssin ve yakında kral olacaksın. Sana nasıl itiraz edebiliyor anlamadım."

"Senin gibi düşünmediğim için olabilir. Boşver şimdi bunları, antrenmana geç kalacağız."

"Ama bunları sonra yine konuşalım. Ben bu askeri çözemedim doğrusu." Deyip yürümeye başlamıştı Jace. "Çok tuhaf gelmeye başladı."

"Tuhaf olan bir şey yok merak etme."

Birlikte antrenman alanına indiğimiz zaman askerlerin antrenmanı yeni başlamıştı.

Jace ile birlikte olduğumuz zaman gerçekten iyi bir takım olduğumuz için birlikte bir antrenman yapıp askerlerin bunu izlemesini sağlamıştık. O sıra izleyenler arasında Clary'nin de olduğunu fark etmişti Jace.

"Görüyor musun? Asla hasretime dayanamaz."

Antrenman sonrası Jace Clary'e doğru yöneldiğinde Clary onu takmayarak yürümüş ve askerlerin yanına gitmişti. Sonrasında Magnus ile konuşmaya başladığında Jace ile birbirimize şaşkın bakışlar atmıştık.

"Onlar neden konuşuyorlar?" Dedi Jace bana yaklaşarak.

"Bilmiyorum."

"Sinirlendim. Senin şu asker canına susamış olmalı."

O sıra Magnus ile göz göze gelmiştik. Yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirip Clary'e bir şeyler söyleyerek onu Raphael'in yanında bıraktı ve bize doğru gelmeye başladı.

"Sanırım açıklama yapmaya geldin."

"Şey evet... Clary ile birkaç gün önce tanıştık. Sarayda. Benimle bazı konularda konuştu, yani o an desteğe ihtiyacı vardı ve ben de ona destek oldum. Sonra da istediği zaman konuşabileceğimizi söyledim."

"Neden bunu bana daha önce söylemedin?"

"Clary aramızda kalsın demişti ben de o an onu kıramadım. Ama şu an gördüğünüz için rahatlıkla söylüyorum."

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin