Doğru Kararı Verdim Mi?

meido dazai!

Bu bölümde fem! soukokou smut var, okumak istemeyen geçebilir. 

Uyarı: meido Dazai ve bolca vibratör bulunur.

Chuuya evinin kapısından içeriye girdiğinde Dazai'yi bir hizmetçi kıyafeti içinde görünce evden tekrar çıkacaktı neredeyse.

Dazai'nin planladığı şey her neyse uğraşmak için fazla yorgundu, ama mükemmel bir şekilde giyinmiş, dudakları minik bir gülümseme ile kıvrılmış olan Dazai aşırı çekici değilmiş gibi davranmaya uğraşmak için de fazla yorgundu. Uzun saçları bile topuz yapılmıştı ve sadece bu görüntü bile Chuuya'nın göğsünün sıkışması için yeterliydi. Chuuya bir keime söylemeden sadece ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi ve Dazai eteklerini iki yana çekerek başını eğip selam verirken ceketini ve şapkasını askıya astı.

"Eve hoşgeldiniz sahibem."

"Ne sikim istiyorsun Dazai?"

Pekala, etkilenmemiş gibi durma girişimi o kadar uzun sürmemişti ve Dazai'nin yaptıklarına böylesine karşı koyamamak Chuuya'yı delirtiyordu. 

"Hizmet etmek için buradayım." dedi Dazai yumuşakça. 

"Amacın ne?" Chuuya onu yolundan çekip kendini koltuğa bıraktı. Uzun bir gün geçirmişti, evraklar ve toplantılar ve  kanlı bir gün- sadece düşmanlarının değil, kendi alt sınıflarının da kanı ile dolu. Bu yüzden bu kadar acıtıyordu. Onlar Chuuya'ya güvenmişti, ve Chuuya bu güvene değer biri olmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Şakaklarını ovuşturdu. Huysuz, bitkin ve üzgün hissediyordu. "Git başımdan Dazai."

"Başka nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum."

Chuuya gözlerini kocaman kocaman açıp kalbi heyecanla atarken tavana baktı. "Sen kimsin ve Dazai'ye ne yaptın?" uzun bir sessizliğin ardından şakayla karışık konuşmuştu.

İlişkileri hiç bu şekilde birbirlerine değer vermek olmamıştı...sadece- sadece Dazai'nin sürekli Chuuya'nın evinde zaman geçirmesi, Chuuya'nın Dazai için viski ve yengeç alıp ona yemek yapması, birlikte görevlere çıkmalarının ardından gelip burada akşam yemeği yemeleri, hatta şaşırtıcı bir biçimde Chuuya fazla yorgun olduğu zaman Dazai'nin ev işlerini üstlenmesi  ve beraber sarılarak uyumaları dışında... Tanrım, ne ara bu kadar yakın olmuşlardı? Chuuya onların bu küçük dünyalarını korumak için her şeyi yapabileceğini fark etti. 

Chuuya bakışlarını Dazai'nin mükemmel kıvrımlı vücüduna çevirdi ve yutkundu. 

"Başka nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum." diye tekrar etti Dazai. "Bu yüzden en azından beni istediğin gibi kullanırsan rahatlayacağını ve bu gece uyuyabileceğini düşündüm."

"Bunun gerçekten bu kadar kolay olduğunu mu sanıyorsun?"

"Elbette hayır." dedi Dazai ve Chuuya'nın çok iyi bildiği o bakışı atarak gözlerini devirdi. "Daha iyi bir fikrin var mı?"

Yoktu. Lanet olsun. Chuuya'nın tepkisini gören Dazai'nin dudakları muzipçe bir gülümsemeyle kıvrıldı. "O zaman buraya gel seni bandaj israfı."

Bunu duyduğu anda Dazai'nin Chuuya'nın yanına ulaşması saniyeler sürmüştü, uzun ve koyu saçlarını topuz yaptığı tokayı tutup yavaşça çıkarınca saçları bukle bukle boynuna ve göğüslerine dökülüp nefes kesici bir görüntü oluşturdu. Chuuya onu kendine çekip dudaklarını birleştirerek bir öpücüğün içine çekti. Sonuçta kim bu nefes kesici manzaraya karşı koyabilirdi ki? Dazai anında dudaklarını araladı ve Chuuya dilini Dazai'nin dudaklarından içeri kaydırdı. Her şey sıcak, yapışkan ve mükemmel bir hal alırken Chuuya Dazai'nin eteğini yukarı çekiştirip elini Dazai'nin pürüzsüz teninde dolaştırarak yukarı kaydırarak kalçasına ulaşınca- ah siktir...Dazai'nin iç çamaşırı falan giymediğini fark etti. Sadece eteğin kumaşı ve pürüzsüz bir cildi hissediyordu.