2.4

1.3K 96 27
                                    

Ani bir gelişme olduğu için şimdiden özür dilerim. Dinle Beni Bi 25. Bölümde final veriyor. Ne kadar
kadar okuyan var bilmiyorum ama. Kurgu daha fazla gitmiyor. Tadında kalmalı. Diğer bölüm final yani. Umarım sevdiğiniz ve hep hatırlayacağınız bir hikaye olmuştur.

Bölüm Şarkısı: Birileri- Halledebilirdik

Damla:

4 Ay Sonra
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Ayaklarımla ileri geri sallıyordum kendimi. Oturduğum salıncak eski ve kırık döküktü ama pekte umurumda değildi. Buğulu gözlerimi kara bulutlara çevirdim. Ruh halim hava durumuna yansımış gibiydi. Çok kısa bir süre önce sınava girmiştik ve mezun olmuştuk. Sınav sonucu belli olmasa da iyi bir puan aldığımı biliyordum. Çünkü iyi geçmişti.

Savaş'ın ölümü çok ani olmuştu. Ama hayat böyleydi. Bugün çok sevdiğimiz birini yarın göremiyebilirdik.
Yanımda hissettiğim hareketliliği garipsemedim. Gülümsedim ve bakışlarımı sarı saçlara çevirdim.

Sakalları yine hafif uzamış ona olgun bir hava katmıştı.

"İyi misin?"

Derin bir nefes aldım.

"Bilmem. İyi olduğum söylenemez ama garip bir şekilde huzurluyum. Ayrılmaları en doğrusu."

Kafasını salladı. Uzanıp elimi tuttu. Gülümsedim ve elini kavradım. Onun yanında olunca içime huzur doluyordu. El ele dakikalarca sallandık. Ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Bir süre sonra telefonum çalmaya başladı. Elime aldım ve cevapladım.

" Nerdesiniz kanka?"

"Parktayız Buse."

"E biz neyiz burda? Çağırsana gelelim. Veya sen meden çağırıyorsun ki geliyoruz biz bekle! Okulun orda ki demi?"

Gözlerimi devirdim. Serkan bu halime gülüyordu.

"Evet Buse! Evet başımın belası!

" Sevgilim ben tatlı bir belayım demi? "

Bulut onaylayan sesler çıkarırken ağzının dolu olduğunu anladım.

"Bak tatlı bir belayım. Neyse kapa lan! Geliyorum oraya! Ayağımın altına alıcam seni!"

Ağzımı açamadan telefon kapandı. Bu kız beni çıldırtacak ama ne zaman!

"Geliyorlarmış."

Serkan güldü ve salıncağını bana yaklaştırdı. Bende ona yaklaştım. Uzanıp yanağımı öptü. Gülümsedim ve bende onu öptüm. Bir süre daha sessizce sallandık. Sonra bütün ortam bozuldu. Buse ve Bulut parka giriş yaptılar.

Buse elini Bulut'un elinden kurtardı ve hoplaya zıplaya çocuk gibi yanımıza geldi. Serkan'ın önünde durdu ve kaşlarını kaldırıp ona baktı. İkisi bakışırken Bulut ve ben anlamsızca onlara bakıyorduk.

"Enişte hadi!"

"Ne hadi anlamadım?"

"Kalk diyorum kalk! Kıt!"

Serkan göz devirdi ve daha da yayıldı.
Buse koluna asıldı ve çekiştirdi.

"Kızım dur kolum! Al lan kolumu al götür! Lan kolum çıkıcak! Amacın ne? Bulut sevgilini al lan! Ah kolum! Buse kolumu salar mısın?"

Buse kıkırdadı ve daha çok asıldı.
Bulut belinden tutup onu geriye çekti. Bu olayı daha da kötüleştirdi. Çünkü Buse Serkan'ın kolunu bırakmadı.

" Lan kolum! Lütfen sal kolumu! Buse lütfen kolumu bırak! "

Ayağa kalkıp Serkan'ın kolunu kurtarmaya yardım ettim. Buse durdu. Hepimiz ona bakarken o kurtulup benim oturduğum yere oturdu. Kollarımı belime koyup ona bakın.

"Sen bize Allah'tan bela olarak mı gönderildin?"

Bulut gülüyordu. Bir o mutluydu şuan zaten!

"Salın sevgilimi."

Buse gülümsedi ve eliyle Bulut'a eğilmesini işaret etti. Bulut yanına yanaşıp eğildi. Buse yanağını sıktı ve sonra öptü.

Serkan ayağa kalkıp yerini bana verdi. Gülümseyip saçlarını karıştırdım. Ardından salıncağa oturdum. Bulut ve Serkan yere oturdular.

"Sonuçlar yarın çıkıyor. Acaba hangi okuldayım?"

Buse'ye baktım.

"Ayrılma zamanı."

Dudaklarını büzüp elimi sıktı. Gülümsedim.

"Umarım yakın yerleri kazanırız."

Gözlerimi kaçırdım. Serkan hadi der gibi bakıyordu.

"Aslında bizim açıklamamız gereken bir şey var."

Buse ve Bulut bana ve Serkan'a baktılar.

Derin nir nefes aldım.

"Biz bir karar verdik. Ben ve Serkan beraber yurt dışında okuycaz."

Buse gözlerini kırpıştırıp bize baktı. Önce dudakları büzüldü. Sonra ise gözleri doldu.

"Ya ama sizi hainler! Ben başka şehirlere gidicez diye üzülüyordum. Sen direk ülke değişiyorsun!"

Ayağa kalktım ve kollarımı ona uzattım. Yerinden kalktı ve kollarımın arasına girdi. Bulut ile Serkan da sarılıyordu.

"Gevur ülkesinde benim unutursan seni parçalarım!"

Güldüm ve kafamı salladım.

"Sonsuza kadar orda kalmıycaz ki. Okuyup dönücez. Bu kadar."

"Olsun kafadan 4 yıl ayrıyız."

"Tatillerde buraya geliriz. Görüntülü konuşuruz. Telefonla konuşuruz."

Kafama vurdu.

"Yurt dışı ne kadar yazıyor haberin var mı? Sömürgeci!"

Gülüp  kafasına vurdum.

"Beynimi çürüttün Damla!"

"Allah Allah! Sen vurunca iyi ama!"

Kollarımın arasından çıkıp ters ters baktı. Ardından dil çıkardı ve Bulut'a sarıldı. Serkan yanıma geldi. Kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Elimi beline doladım ve dolu gözlerimi yumdum. Bir kaç damla yaş firar ederken sona yaklaştığımızı hissedebiliyordum. Ama nasıl bir sondu bu? Zaman göstericekti.

Ne çok uzun ne çok kısa. Final öncesi geçiş bölümü. Hazır mısınız? Dinle Beni Bi sona yaklaştı. Bakalım nasıl bir son olucak?

Oy verip yorum yapmayı unutmayın❤️

DİNLE BENİ Bİ ||TEXTİNG|| TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin