Daechwita | yoonkook ✓

Part 4 • He explains everything.

Jungkook Yoongi gittikten sonra biraz oturup düşünmeye karar verdiğinden iki saat boyunca kendiyle meşgul olmuştu. 

Bir süre geçtikten sonra buraya gelmeden önce gizlice cadıyla konuştuğu zamanı hatırladı. Gözleri bir ampul yanmışçasına genişçe açıldı ve dudakları bir gülümseme halini aldı. 

''Tabii ya,'' 

Tüm bu planları yaparken araştırıp bulduğu kendi tarafını tutan Neva, Jungkook'un planına ortak olmayı kabul etmişti. Her şeyi ona aktarıp birlikte pürüzleri düzelttiklerinde Kral Min Yoongi'yi öldürmeleri için yalnızca zamana ihtiyaçları vardı. 

Ve Neva, Jungkook buraya gelmeden önce burada herhangi bir sorunla karşılaşırsa ya da sormak istediği bir şeyler olursa diye yalnızca ikisi arasında bir iletişim ağı kurarak iletişim kurmalarına olanak sağlamıştı. 

Neva'nın ona gösterdiği talimatları tek tek aklından geçirdi. Ama bunun için meditasyon yapıyor olması ve rahatsız edilmemesi gerekiyordu. Jungkook, hazırlığını yaparken Yoongi'nin yakın bir zamanda gelmemesini umdu. 

Zaten halı olan yere oturdu ve sırtını koltuğa yaslayarak bağdaş kurdu. Gözlerini kapattı, ellerini dizlerine dayadı ve güçlerini toplamak adına yaptığı her zamanki meditasyonuna başladı. 

On beş dakika geçti. Zihni boşalmış, damarlarında hareket eden güçlerinin etkisi altında kalmıştı. Gözleri, kapalı göz kapakları ardından hareket ederken hazır olduğunu hissetti. Neva'ya seslendi. 

*****

Neva, bir gün boyunca oturmuş olduğu ve hala kalkmadığı yerde önündeki onlarca kitabın açık sayfalarında gözlerini gezdiriyordu. Okuduğu her satırda, edindiği her bir bilgide düzgün kaşları bazen çatılıyor bazen de havaya kalkıyordu. 

Okuduğu sekizinci kitabın son sayfasını çevirirken zihninde hissettiği bir yanma ile Jungkook'un onunla iletişime geçmek istediğini anladı ve ona cevap vermeden önce karşısındaki yatakta uyuyan kralına bir bakış attı. Ardından sağ elinin ilk iki parmağını şakağına dayayıp gözlerini önündeki adamdan hiç ayırmadan zihninden konuşmaya başladı. 

''Jungkook?''

''Evet, benim.'' 

''Ne oldu?'' 

''Bir şeyleri anlayabilmem için yardımına ihtiyacım var.'' 

''Evet?''

''Öncelikle onu buldum.'' dediğini duyduğunda derin bir soluk bıraktı Neva. 

''Başardın demek.'' 

''Hayır, tam sayılmaz. Daha ona hiçbir şey anlatmadım.'' 

''Ona her şeyi anlatıp öyle buraya getirmek istediğine hala emin misin?''

''Tabii ki de. Hiçbir şey bilmeden onu getiremem. Bu haksızlık olur.'' 

''Pekala, haklısın.'' 

''Neva,'' dedi Jungkook meraklı bir sesle. Fakat Neva, önünde açık duran kitaplara bir göz attığında ve tekrar krala dönüp baktığında onun ne soracağını az çok tahmin edebiliyordu. 

''Ona bir şeyler olmaya başladı çoktan, değil mi Jungkook?'' Neva aklındakileri dile getirdiğinde Jungkook bir saniyeliğine nefesini tuttu.