DANS GECESİ

106 5 0
                                    

“Hangi komisyonda olmak istersin?”

Nilüferin sesiyle dolabımın kapağını kapattım.

“Neresi boşsa!”

“O zaman dekorasyon!”

“Olabilir.”

Nilüfer başını kaldırıp bize doğru gelenlere baktı.

“Şu ne kadar da yakışıklı!” diye Mert'in yanındaki çocuğu gösterdi.

"Ama sen Mert'e yanıksın değil mi?"

"Nilüfer!"

"Merak etme,o da sana yanık!"

"Kızım kes şunu!"

"Bakışları, bakışlarınız birbiriyle buluştuğunda..." Onların geldiğini görünce sustu.

Mert:

"Cansu, seni biriyle tanıştırmak istiyorum: Berke."

Nilüfer hemen:

"Ben kaçıyorum."

Berke:

"Şey Cansu dansa birisiyle gidiyor musun?"

Bir an Mert ile bakıştık.

"Hayır!"

"O zaman beraber gitmeye ne dersin*"

"Olabilir aslında.."

"O zaman seni saat kaçta..?"

"Burada buluşalım."

"Tamam,görüşürüz."

Açıkçası hayal kırıklığına uğramıştım. Biraz...

Akşam iskelede Açelya yanıma yaklaştı.

"Bugün Mert sana okulda ne dedi?"

"Ne zaman?"

"Sen laborutardan hızla<KAÇINCA>!"

"Gücüm ile yüzleşmem gerektiğini!"

"O haklı Cansu. Ondan kaçamazsın!!"

Birden fırtına esmeye başladı. Her yerde bir şeyler uçuşuyordu. Sonra yağmur bastırdı. Açelya ile karşımıza baktığımızda Ekin'i gördük.Açelya:

"Bunu o yapıyor olmalı.Onu durdurmalıyız!"

O bunları söylerken yanına Başak gitti ama rüzgar onu başka bir yere savurdu. Başımı sağa çevirdiğimde şok oldum.

"Büyükanne!"

Büyükannem sallanan bir tahtaya tutunmuştu. Tahta kırılacak gibiydi. Eğer tahta kırılırsa kayalıklardan yuvarlanacaktı.

"Geldim büyükanne."

Eğilerek elini tuttum. Onun elini tutmamla beraber tahta kırıldı.

"A-a-h-h!" diye çığlık attım çünkü ben de aşağı doğru kaymaya başlamıştım. Yağmur ve fırtına hala olanca kuvvetiyle devam ediyordu.

BÜYÜ ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin