Kanat için Yakarış - II

56 29 10
                                    

Bu sefer arkanda bir duvar yok, bir insan yok, bir cam da yok! Seni tutacak, senin dayanacağın hiçbir şey yok! Özgürsün...
Geri adımım ile bu hayattaki son adımımı attığımı farkettim. Artık uçuyorum. Basamak yok, yol yok, birkaç saniye sonra da bir Ben yok olacak. Aşağıdan yukarıya kayan bir kamera gibi gökyüzüne doğru bakıyor ama yere doğru çakılıyorum. Damın kenarıyla vücudum arasında olan son bağ ise şimdi kopuyor. Zemine dokunduğum o son hücrem de oradan ayrıldığına göre, artık özgürlüğü resmen ilan ettim. İlk başta o kadar yavaş gidiyorsunuz ki, o 0,83 saniye hiç geçmeyecek sanıyorsunuz. Daha sonra yer çekimi, ivme, şu-bu öyle bir hızlanıyorsunuz ki..
Başınız ağır basıyor ve kafa üstü düşüşe geçiyorsunuz. Merak etmeyin bu iyi haber, kesin ölüm! Kurtulacaksınız (!)
Havadayken farkediyorsunuz elleriniz aslında ne kadar işlevsiz, aslında ayaklarınız ne kadar gereksiz, aslında kalçanız ne kadar lüzumsuz... Kalbiniz hiç görmediğiniz kadar hızlı atıyor.
Evet, 3,72 saniye geçti. Çok hızlandınız.
O an karar veremiyorsunuz kalbiniz mi yoksa siz mi daha hızlı?! Düşünemiyorsunuz yada düşünmek istemiyor. Önemi olmadığını biliyorsunuz artık.
Özlem başlıyor. Herşeyi özlüyorsun. Makarnaya ketçap sıkmayı, çorap giymeyi, yastığa dokunmayı, dans etmeyi hatta buzdolabının kapağını açmayı...
Artık 4. Saniyede farkediyorsunuz ki daha hızlı olunmuyor, sabit bir ivmeye sahip oluyorsunuz ama son sürat aşağı devam. Korku basıyor. Bilinmezliğe ama sona doğru gittiğiniz gerçeği ile tekrar yüzleşiyorsunuz. Mantıklı düşünce cereyan ediyor.
"Belki" diyorsunuz, "Keşke" diyorsunuz, "Gerçekten" diyorsunuz, "Pes" diyemiyorsunuz.
Vazgeçiyorsun. Ama vazgeçtiğin senden vazgeçmiyor.
Saniye 5,17 olmuş ve sen durmak istiyorsun, geri dönmek istiyorsun, yaşamak istiyorsun. Istediğinle kalıyorsun. Pişmansın.
Çaresizliği kabulleniyorsun ve gözlerini kapatıyorsun. Işte gidiyoruz...

.....
Devamı diğer sayfada!

Çok Normal (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin