Maviş gözlü aşkımız Ian ile vakit geçirmek istiyorsanız sizi kitabıma bekliyorum.
Bu arada Ian'ı Damon olarak da göreceksiniz çoğu kez.
İçeride çok güzel Damon Salvatore<3 serilerimiz var, okumadan geçmeyin :)
Önemli!
Benden habersiz kopyalanması v...
1000 kelimelik bir bölümle karşınızdayım, canlar. Keyifle okuyun.
Sen, Damon, Kai ve Bonnie hapishane dünyasında mahsur kalmıştınız. Hapishane dünyasında mahsur kalmanın kötü olmasının yanında senle Damon'ın hiç iyi anlaşamaması da eklenince ortaya kaos ortamı çıkıyordu. Kai bile seninle güzelce geçinebiliyordu ama Damon seni sinir etmenin bir yolunu buluyordu hep.
Birlikte Salvatorelerin evinde kalıyordunuz. Aslında sen gitmek istemiştin başta ama Bonnie izin vermemişti. Kai 'ye karşı tek kalmanı istemiyordu. Kai 'den korkmuyordun ama kalmak daha cazip geliyordu artık. Çünkü biz kızlar kötü çocukları sevmeye bayılırız. Sende de gün geçtikçe Damon'a karşı artan bir ilgi oluşmaya başlamıştı. Gerçi siz buraya düşmeden de onu seviyordun sadece itiraf edemiyordun.
Yine aynı günü yaşadığınız bir gündü. Umutların tükendiğinden yataktan çıkmak istemiyordun. Yastığına sarılmış, uykuna devam etmek istiyordun ama yan odadan gelen müzik sesi uyumana mani oluyordu.
Yastıkla kulaklarını kapattın, tesir etmeyeceğini anladın ve hırsla bağırarak yataktan kalktın. Elinde yastıkla saçın başın dağınık, uyku mahmuru halinle Damon 'ın odasına daldın. Senin geleceğini anlamıştı. Az önceki çığırışını duyduğunda zevkten dört köşeydi. Radyodan açtığı şarkıyı son ses dinliyordu ve gömleğinin bütün düğmeleri açık bir şekilde, elinde hiç eksik etmediği viskisiyle seni takmadan dans ediyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sesini duyurmak için var gücünle bağırmıştın ama nafile. Boşta olan elini kulağına götürmüş, duymamış gibi takılıyordu. Elindeki yastığı var gücünle ona fırlattın. Yanından bile geçmeyince daha da sinirlendin.
"TANRIM! SENDEN GERÇEKTEN NEFRET EDİYORUM. "
"Ah, evet! Ben de seni seviyorum, hayatım."
Gözlerini devirip odasından kapıyı çarparak çıktın. Kendi odana girdiğinde yatağına üzgün bir bakış yolladın. Dolabından bir şeyler almak için ayaklarını yere sürüyerek ilerledin. Kendi kendine oflayıp puflarken giyinmeden önce duş almaya karar verdin ve Stefan 'ın odasındaki banyoya ilerledin. Evet, Stefan 'ın odasında kalıyordun ve buradan kurtulduğunuzda da Stefanı evden kovup yine onun odasında kalmayı planlıyordun. Yani manzarası çok güzeldi ve Stefan sana kıyamazdı.
Kısa bir duşun ardından hemen havlunu kendine sardın. Saçların için havluyu bulamadığında sıkıntıyla iç çektin ve odana döndün. Damon'ı yatağının üzerinde az önce ona fırlattığın yastığa sarılmış bir hâlde görmeyi beklemiyordun. Ilk önce korkudan attığın çığlık yerini utanca bırakmıştı. Istemsizce havluna sarıldın. Saçlarından sular damlıyordu ve bu seni rahatsız ediyordu ama rahatsız olman gereken başka şeyler olduğuna kanaat getirdin.
"Ne işin var burada?"
Seni baştan aşağı bir süzdü. Yataktan kalkıp sana yaklaştığında istemsizce geriledin.
