Te estoy esparando, mi flor de iris
-RYaklaşık yedi dakikadır bu yazıyla bakışıyordum. Kim yazmış olabilirdi ki? Hizmetçilerin buraya girmesini, buradaki bana özel tek alan olduğu için bizzat kendim yasaklamıştım. Yasaklamasam da hiçbiri bunu yapacak insanlar değillerdi. Onların yanında büyümüş ve düşüp kalkmıştım. Ayrıca hepsi benden en az yirmi yaş büyüktü. O yüzden bu ihtimali hiç düşünmeden çabucak aklımdan sildim. Çevremde ismi "R" harfi ile başlayan sanırsam Ryujin'di. Düşünmeye gerek bile yoktu. Başka aklıma gelen birisi ise yoktu.
Tanrım!
Düne kadar en büyük sorunum Ryujin'ine saldıramamak iken şimdi iki sorunum vardı. Birincisi; bir kadına karşı garip şeyler hissediyordum. İkincisi ise; birisi benimle uğraşıyordu. Aslında ikincisi o kadar da büyük bir problem değildi. Sınır dışı edilebilir ya da tutsak edilebilirdi. Fakat yazıda iris çiçeğinden bahsediyordu.
Hangi dilde bile olduğunu bilmiyordum fakat iris çiçeğininden bahsedildiği belliydi. Bugün iris çiçeği hakkında konuşmuştu fakat o olamazdı değil mi? Beni öpmesiyle zaten kafam karışmıştı. Açıkçası beni öptükten sonra, tuvalime yazı bırakması o kadar da imkansız değildi. Belki de benimle dalga geçiyordur. Ya da sadece tesadüftür. Daha fazla düşünmenin bir anlamı olmadığını farkettiğimde sallanarak odama geri dönmeye başladım.
Yemin ederim. Eğer odamda beni bekleyen kişinin kim olduğunu bilsem atölyeden çıkmaz, orada kafayı bulurdum. Ama sikeyim ki bilmiyordum. Sandalyeme oturmuş öylece bana bakıyordu. Donmuştum. Hareket edememek bir kenara hareket etmek aklıma bile gelmiyordu. Bir şey yapamayacağımı anlamış olacak ki yanıma gelerek kapıyı kapattı.
Kapatır kapatmaz bana oldukça büyük gelen elleri sanki orayla bağdaşmış gibi bir edayla belimdeki yerini aldı. Kollarım, vücudumdaki bu istekten habersiz omuzlarındaki yerini alınca şaşırdım. Ona karşı neden böyle ani ve ihtiyaç dolu tepkiler veriyordum ki? Öpüceğini sanmıştım.
Fakat o öpmek yerine kafasını boynuma yerleştirmiş, burnunu ilgilendiği yerlerde gezdirerek kokumu içime çekiyordu. "N-ne yapıyorsun? Kafasını kaldırıp beni cevapladıktan sonra eski pozisyonuna geri döndü. "Kokunu merak etmiştim. " Sorumu anlamamıştı. Tepki verememeye devam ederken sorumu tekrarladım. "Burda n-ne yapıyorsun?Sıkıntısını belli eden nefesini verdikten sonra boğuk çıkan sesi ile beni cevapladı. "Az önce cevapladığımı hatırlıyorum." Ne düşünüyordu? Hem yaptığının farkında değildi hem de gayet yerinde olan sorumu kaba sayılacak bir şekilde cevaplamada bir sorun görmüyordu. "Y-yapma."
"Kalbinin hızını hissetmeseydim bunu düşünebilirdim, küçük." Küçük mü? Beni sinirlendirmesi gerekirken bu kadından duymam sadece kalbimi hızlandırmıştı. Farkındaydım. Ona karşı koyamadığımın farkındaydım ve bu his kendime hiç saygı duymuyormuşum gibi hissettiyordu. Acı vericiydi. Bu kadar gereksiz bir şeyin bile bana yarattığı şeyler iğrenilecek derece acıtıyordu. Gözlerimin doluşunu engelleyemeden konuşmaya devam ettim. "Bu yanlış. "
Söylediğim şey sanki duyulmasının mümkünatı olmayan gibi bir şey olacak ki kafasını kaldırıp uzun süre emin olurcasına gözlerime bakmaya başladı. Konuşan birisi yoktu. Ben onu izliyordum. Onun ise yüzünde düşünür gibi ifade vardı. Gözleri bendeydi fakat dalmış gibiydi. Gözlerini bu süre boyunca kırpmaması korkutucu bir hal almaya başladığında sanki kendisine gelirmiş gibi yerinde kıpırdandı. Uzun süreden sonra ilk kez konuşmasının verdiği hırıltılı sesi ile konuştu. "Beni istemediğini mi söylüyorsun?"
"Sadece yanlış olduğunu s-söyledim." Söylediklerim ile onu normal halinden biraz daha fazla korkutucu gösteren bir şekilde dişlerinin arasından konuştu.
"Bu sorumun cevabı değil." Neyi bilmek istediğini bilmiyordum. Aslında biliyordum fakat herhangi bir cevabım yoktu. Nasıl olabilirdi ki? Yaşadıklarımızın kesinlikle normal bir tarafı yoktu. Ama garip bir şekilde yine de onu uzakta hissetmek istemiyordum. Çelişkili sözlerimin o da farkındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cafunè | jenlisa
FanfictionLalisa Manoban, Murć Klanı'nın başı olan Bayan Park'ın kızıydı. Hayatı sadece ölümü pahasına olsa koruyacağı kız kardeşi Yerim ve küçüklüğünden beri başına geçmek için eğitim aldığı klanından ibaretti. Öyle de kalacaktı. Tabii hayatına habersiz gi...